"Zürriyetiniz ne alemde?" sorusunu argo anlamına çeker, pek sevmeyiz.
Kişisel olarak değilse de ülke olarak sormamız sorgulamamız gerekiyor. Biliyorsunuz, zürriyet soy,sop, döl anlamına geliyor.
Zürriyetin olması için önce evlenmek, çocuk sahibi olmak sonra da onları yetişkin haline getirmek gerekiyor.
Sizlere bunlarla ilgili ülkemizin durumunu rakamlarla başınızı ağrıtmadan vereceğim. Ulaşabildiğim en eski ve en yeni yıl bilgilerini kullandım tabloları hazırlarken. Tablolardaki yıllar arasında farklar var ama bu benim seçiciliğimden değil, TÜİK'in rakamları geçmişe doğru farklı yıllardan başlatmasından kaynaklanıyor.
Evlilikle başlayalım.
Evliliklerin Nüfusa Oranı
YIL
Evlilik/Nüfus (%)
2001
0,83%
2023
0,66%
AKP iktidarından önce 2001 yılında, bir yılda yapılan evlilik sayısını nüfusumuza oranladığımızda %0,83 olan oran, geçtiğimiz yıl %0,66 'ya düşmüş. AKP iktidarında geçen sürelerin sonunda daha az evlenir olmuşuz.
Doğumla devam edelim.
Doğumların Nüfusa oranı
Yıl
Doğum/nüfus (%)
2001
2,02%
2022
1,21%
2001 yılında doğum sayısı nüfusumuzun %2,02 'si kadarken, 2022 yılında bu oran %1,21 'e düşmüş. Geçen sürede daha az çocuk sahibi olmaya başlamışız.
Son olarak çocukların nüfus içindeki payına da bakalım.
Çocukların Nüfusa Oranı
Yıl
0-4 yaş (%)
5-9 yaş (%)
0-9 yaş (%)
2000
9,7%
10,0%
19,7%
2023
6,3%
7,7%
14,0%
2000 yılında 9 yaşına kadar olan çocuklar nüfusumuzun %19,7 'si iken, 2023 yılında bu oran %14,0 'a düşmüş.
Bu düşüşler sadece son aldığım yıla ait değil, yıllar itibariyle azalarak bu noktaya gelmiş durumda. Özellikle 2015 yılından sonra düşüşlerin arttığı bütün tablolarda açık ve net.
Hatırlayalım, iktidar olmadan önce ne diyorlardı. "Herkes üç çocuk yapacak, üreyeceğiz" demiyorlar mıydı?
Bak güzel kardeşim, rakamlara bak ve düşün. AKP iktidarında geçen yirmi küsur yılın sonunda geldiğimiz hale bak. "Halkımız neden çocuk yapmaktan vazgeçti?" diye sor kendine.
Hoş sen de kendinden cüzdanından biliyorsun ama ben yine de söyleyeyim. Ekonomi kötüye gidince insanlar geleceklerinden endişelenir ve çocuk sahibi olmayı ertelerler.
Ekonomi niye mi kötüye gidiyor? Onu da Zürafa Sokaktan çocuğu olmayan Aysel'in deyimiyle söyleyeyim, güzel kardeşim. "Birinin yaptığını öbürü bozuyor" da ondan.
Çünkü senin iktidara getirdiklerinin bilgisi yok, geçen yirmi küsur yıla rağmen kamu yönetimi birikimleri de olamadı.
Devlet Planlama Teşkilatını, emperyalizmin maşası Fetöcülerin eliyle kapattılar, devletin hafızasını yok ettiler. AKP'den önce devlet idik, şimdi çadırdan mı yönetiliyoruz yoksa saraydan mı belli değil.
Devlet olmayınca ekonomi de olamıyor benim ferasetli kardeşim. Ekonomi olmayınca zürriyette olmuyor.
Yatak odamıza "dış güçler" değil ekonomi giriyor, milletçe zürriyetimiz azalıyor...
19 Mart 2024 - M. Şevket Atalay