"SIRASI MI" başlıklı makalem yayınlandıktan sonra CHP'li dostlar beni yanıltmadılar. İktidarın ekmeğine yağ sürmemle başlayıp iflah olmaz CHP düşmanlığıyla yaftalamaya kadar gittiler. Oysaki benim derdim yapılanla, yapanla değil.

Hazır Karaköy Kat Otoparkı yıkılıyor, Kabataş İskele de zaten maket aşamasında. Ekrem Bey başta olmak üzere Asitane'yi yönetenler "ben ne yaptıysam güzel olmuştur" hissiyatını bırakıp bu iki projeyi birlikte yeniden ele alsalar her şey çok daha güzel olacak.

Karaköy Kat Otoparkı’nın olduğu bölgede artık o kapasitede otoparka ihtiyaç yok. Hemen dibinde Galataport'un 2.400 araçlık otoparkı var. Eldekini deprem bahanesine sığınıp Galataport'u kötü manzaradan kurtarmak amacıyla yıkınca tam kapasite çalışmayan Galataport Otoparkı daha pahalı fiyatıyla da olsa bölgenin otopark ihtiyacını karşılamaya yeter de artar. Otopark gelirini İSPARK yerine özel sektörün alması ise küçük bir ayrıntı kapitalizmin çarkı içinde.

Eski kapasitesinde otopark gereksinimi ortadan kalktığına göre yeni projede yer altında yapılacak kat sayısını üçe indirilsin. En alt iki katı otopark olsun, zemin altındaki ilk kata ise 1,500 metre ötedeki Kabataş İskele projesinde olan sergi salonu ve İstanbul Kitapevi’ni oradan çıkarıp buraya yerleştirilsin.

Kabataş İskelesi’ndeki projeyi, amacına uygun sadece "akan trafik" mekanı yapalım. Böylece Boğaziçi sahilindeki kütleyi hem küçültelim hem işlevselleştirelim. Belki de bu haliyle yeniden yaparken kent aklımıza yer etmiş olan Boğaz İskeleleri'ni düşünür yeni binayı da kent hafızasına yaraşır şekilde nakşederiz.

Düşünün, Karaköy'de mevcut kat otoparkının yerine yapılan meydanın bir köşesinde tamamen camdan küçük bir bina var. Uzaktan baktığınızda bir tarafından diğer tarafı görebiliyorsunuz. Yaklaşıp aşağıya baktığınızdaysa sergi salonunu ve kitapevini görüyorsunuz. İnanın canınız çeker, inip sergide ne var diye bakmak istersiniz, iskele koşuşturmasının olmadığı sakin bir alanda. Cam binanın bir kenarında ise vitray ve cam işlemeciliği ile gizlenmiş otopark giriş çıkışı ve otopark ile sergi alanının havalandırma bacaları meydan görünümünü bozmuyor.   

Mevcut projelerde bu küçük dokunuşlarla İstanbulluların cebinden çıkacak yapım ve işletme maliyetini küçülttüğümüz gibi, doğru yatırımı doğru yerde yapmış oluruz.

Elbette İstanbul'un cebini düşündüğüm kadar İstanbullunun da cebini düşünüyorum. İBB' ye ait müzeleri ve mekânları İstanbulkart sahibi 60 yaş üstü İstanbullular indirimli olan öğrenci ve öğretmen tarifesiyle gezseler güzel olmaz mı? Emekli maaşları malum. 60 yaş üstünü torunuyla müze sergi gezme fikri aklına geldiğinde soğuk terler dökmekten kurtarabiliriz. Laf aramızda, aynı uygulamayı Kültür Bakanlığı' da yapsa ne hoş olur.

İşte bu yüzden sırası, Karaköy ve Kabataş meydanları henüz bu aşamadayken yazmanın tam sırası...

05.10.2022 - M. Şevket Atalay