İstiap haddi, taşıtların taşıyabileceği en çok yolcu ve yük miktarını gösteren bilgidir.

Araca bunun üzerinde yük veya yolcu koyarsanız hem kanunlar gereği ceza ödersiniz, hem de aracınızın ömrünü kısaltırsınız. Böyle bir durumda aracınızın dili olsa, size "ömrümü yedin" deyiverir de söylemediği için olanlar çok geç anlaşılıyor.

"Yalovalılaştıramadıklarımızdan mısınız?" başlıklı bir önceki makalemde, ülkemizde 2007'den 2023'e gerçekleşen nüfus artışının iller arasındaki dağılımının normal dışı farklılığını yazmıştım.

Peki ya İstanbul? İstanbul'u incelemeden ya da daha doğrusu İstanbulsuz bir Türkiye mümkün olmadığına göre, İstanbul'da nüfus olarak neler olmuş bir bakalım mı?

İstanbul son on beş yılda nüfus olarak Türkiye ortalamasının üzerinde (%23.30) büyümüş ama bu sürede nüfus artışında ilk 10 il arasına girememiş.

2008 yılında 39 ilçeye bölündüğünden kıyaslamak için başlangıç yılı olarak 2008'i alıp aradan geçen on beş yılda ilçe nüfusları nasıl değişmiş detaylıca anlatayım. Vereceğim rakamların yabancı uyrukluları içermediğini, sadece adresi olan Türk vatandaşlarını kapsadığını da belirteyim.

İstanbul'un taşı toprağı altın denir ama bazı yerlerinin bırakın altın olmayı yaşamak anlamında teneke akçe bile etmediği görülüyor. Tabi ki bu dediğim kira ve konut değeri anlamında değil.

Son on beş yılda İstanbul'un tam 11 ilçesinin nüfusunun azaldığını biliyor musunuz?

Ülkeyi yönetenlerin bilinçli ihanetiyle rekor tabi ki Fatih ilçesinde. Fatih ilçesinin nüfusu %19.81 oranında azalmış.

Fatih'i sırasıyla Şişli, Güngören, Kadıköy, Beyoğlu, Beşiktaş, Esenler, Zeytinburnu, Esenler, Üsküdar, Bahçelievler ve Bağcılar takip ediyor. Anadolu yakasında olan Kadıköy ve Üsküdar dışında, nüfusu azalan diğer ilçeler Avrupa'da.

Artış rekorları ise korkunç. Nüfusu %100'ün üzerinde artan altı ilçesi var İstanbul'un. Artış rekoru %162.16 ile Esenyurt'ta. Esenyurt'u sırasıyla Başakşehir, Beylikdüzü, Sancaktepe, Arnavutköy ve Çekmeköy yüzde yüzün üzerinde artışla takip ediyor. Avrupa yakasında nüfusu en az artan ilçe Bayrampaşa (%0.21) olurken, Anadolu tarafında ise Beykoz %1'in altında artmış.

Esenyurt'ta ki yabancı nüfusu da göz önüne alırsanız şehrin çevresinde doğaya karşı nasıl vahşi bir betonlaşma yapıldığını daha çok fark edersiniz.

Şehrin kuzeyindeki akciğerlerini böyle harap ederseniz, haliyle şehrin kalbi sayılan ilçeleri küçülür güzel kardeşim.

Üstelik İstanbul'un nüfusu artsa da "İstanbullu" artmıyor. KONDA 'nın bu yıl yerel seçim öncesinde yayınladığı "İstanbul'u Anlamak" araştırmasına göre; İstanbul'da doğanlar içinde kendini İstanbullu olarak tanımlayanların oranı 2013 yılında %21 iken, bugün %13'e düşmüş.

Ülkeyi ve İstanbul'u yönetenlerse "İstanbullu" olamadıklarından yükü azaltmak yerine bünyeye uygun olmayan parça ekleyip, şehri ve ülkeyi zorluyorlar.

Anlayacağınız; İstanbul'un istiap haddinin özel kanunla sınırlandırılmasının zamanı çoktan gelmiş de geçmiş...

08 Mayıs 2024 - M. Şevket Atalay