2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminde adaylar kim olacak konusu son günlerde ortalığı alevlendirmiş durumda.
Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ile mevcut Cumhurbaşkanı ve şürekası önemli bir hamle yaptı. Bu hamleyi "ayağına sıkmak" olarak yorumlayanlar bir hayli fazla lakin ben öyle düşünmüyorum.
Bana göre iktidar yaptığı bu hamle ile yol haritasını çoğalttı. Tek bir yol haritası yerine her birinde rakiplerine taş koyabileceği bir kaç yol seçeneğini onların önüne serdi. Hamle sırası muhalefette.
Muhalefet ilk anda satranç deyimiyle "şah" demeye kalktıysa da, bir gün içinde sakinleşip 15 Aralık günü yine satranç deyimiyle "rok" yapmayı tercih etti.
Karşılıklı bu ilk hamleleri güreşin peşrevi olarak değerlendirmek lazım.
Kesin olan o ki, iktidar seçime mevcut Cumhurbaşkanının adaylığı ile gitmek istiyor. Bunun da tek yolu seçimin erkene alınması. Seçim sisteminde baraj ve ittifak gibi değişikliklerin yürürlüğe girmesi için seçimin 7 Nisan 2023 tarihinden sonra yapılması lazım. Bu tarihten sonraki ilk pazar 9 Nisan ancak seçim ikinci tura kalırsa 23 Nisan gününe denk gelir ki bu tarih iktidarın tercih edeceği bir tarih olamaz. 23 Nisan hem Ramazan Bayramının son günü hem de ulusal bayram. Büyük bir kitle tatil nedeniyle oy kullanma yerine memleketinde olabilir. İktidar bunu göze alamaz. Bu nedenle 16 Nisan 2023 iktidar açısından en uygun erken seçim tarihidir.
İktidar Ekrem İmamoğlu kararı ile bu tarihi pazarlık masasına koymuştur. Şimdi sıra muhalefetin pazarlık gücünde. Seçimin erkene alınmasına hangi koşullarla "evet" diyecekler. Yıllardır erken seçim diye tutturan muhalefet bu saatten sonra erken seçimi kabul eder mi? Kabul ederse mevcut Cumhurbaşkanının adaylığını onaylamış olacak. Kabul etmese, seçim öncesi Ekrem İmamoğlu'nun cezasının onaylanmasıyla hem İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin imkânlarını iktidara devretmiş olacak, hem de Ekrem İmamoğlu'nu aday yapamayacak.
Ekrem İmamoğlu artık altılı masanın en büyük sorunu haline gelmiştir. İktidar ile anlaşıp aday yapsalar Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığını kabul etmek zorunda kalacaklar. Bir yandan da bakıldığında Ekrem İmamoğlu altılı masanın çizdiği düşük profilli, altılı masanın dikte ettiklerini yapacak kişilikte biri değil. Partisinin belediye başkanlığında bile söz geçiremediği profil göstermekte. Bu nedenlerle iktidar altılı masada partisinden çok İYİ Parti’nin desteklediği Ekrem İmamoğlu'nun pimini çekip masaya bıraktı.
Önümüzdeki bir ay içinde çetin pazarlıkların olacağı kesin. En azından görünen iktidarın siyasi hamle ve gündem belirleme konusunda muhalefetin önünde olduğu. Oyun şu anda iktidarın belirlediği kulvarda ilerliyor. Muhalefet o kadar iktidarın kulvarında ki mahkûmiyet kararına karşı çıkarken bile AKP'nin "bu şarkı bitmez" sözüne atıf yapıyorlar, eski belediye başkanının cümlelerini kullanıyorlar.
Sazı ellerine alıp kendi türkülerini, özgün şarkılarını çalmayı yeni bir yol açmayı becerebilecekler mi? Göreceğiz.
Seçim tarihi, muhalefetin siyasi hamle gücünü ve cesaretini gösterecektir. Bakalım, seçim erkene alınacak mı? Adayları seçim tarihi belirler...
16.12.2022 - M. Şevket Atalay