Depremden sonra olanlar depremin sadece evleri yıkmadığını yönetim anlayışımızın da yıkıldığını bir kez daha gösterdi. Yaşananlar AKP iktidarında geçen yirmi yıllık sürede deprem için hiç bir hazırlık yapılmadığını, geçmişte edinilmiş devlet birikiminin de enkaz haline geldiğini ortaya çıkardı. Devlet birikimi derken maddi birikimden değil, devletin hafızasından, işleyiş sisteminden bahsediyorum.

Deprem olduktan sonra gördük ki muhalefet İskenderun'un bazı mahallelerini riskli alan olmaktan çıkaran 5 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 5175 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararını eleştiriyor.

Devlet öyle enkaz haline gelmiş ki iktidar kadar muhalefet de altında kalmış. İktidar Resmi Gazete'de Kanun, Karar yazmayı bilmiyor, muhalefetse okumayı bilmiyor.

Muhalefetin eleştirdiği Cumhurbaşkanlığı Kararının ne olduğunu, hazin öyküsünü gazetemizin 15 Nisan 2022 tarih 467. sayısında yayınlanan "Çocuk Oyuncağı" başlıklı yazımda detaylıca anlatmıştım. Ancak gazetemizin internet sitesi yazdıklarımızdan rahatsız olanlar tarafından yapılan siber saldırıyla çökünce internette bulmanız mümkün olmadığından özetini yazımın altına ekliyorum.

Okuyunca göreceğiniz gibi muhalefetin eleştirdiği 5175 sayılı Karar aslında yok. İktidarın yirmi yıllık yönetiminde "pardon" denilerek bunun gibi sonradan düzeltilen yüzlerce kanun maddesi, karar, yönetmelik var. İktidarın devlet hafızasını, birikimini yerle yeksan ettiği ancak bundan gocunmadığı aşikar. Onlar için yapılacak bir şey yok ne yazık ki.

Muhalefet ise bunları fark edemeyecek kadar ilgisiz ve bilgisiz. Bu halleriyle iktidar olurlarsa neyin ne olduğunu anlamalarına beş yıllık iktidar süreleri yetmez. 

Muhalefetin bir seminer bulup kaydolmasında yarar var. Resmi Gazete nasıl okunur, yayınlanmış tüm metinler yirmi yıl önce nasıldı, şimdi ne hale geldi, bunlardan hangisi gerekliydi, hangileri tekrar eski haline getirilmeli gibi konuları okuyup anlamayı anlatan bir seminere katılmayanı muhalefet milletvekili adayı yapmamak lazım.

Ben halkımızdan seminerin parasını toplarım. Ne de olsa bu da deprem enkazının temizlenmesinin bir parçası. Halkımız bu seminer ücretini çekinmeden verir. Yoksa maliyeti çok daha büyük olacak...

22.02.2023 - M. Şevket Atalay

ÇOCUK OYUNCAĞI

7 Nisan 2022 günü Resmi Gazetede bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. 5401 sayılı bu kararla 5 Şubat 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 5175 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı değiştirildi.

5175 sayılı Karar Sayın Cumhurbaşkanının Başbakan olarak başında bulunduğu Bakanlar Kurulunun 2013/5382 sayılı Kararını yürürlükten kaldırıyordu. Bu karar Hatay ili İskenderun ilçesinde bazı alanların riskli alan ilan edilmesiyle ilgiliydi.

İskenderun merkezindeki bazı mahalleri kapsayan bu karar üzerine orada yaşayanlar Danıştay'da dava açmışlar, dava sürerken ilgili bakanlık davayı düşürebilmek için küçük sınır koordinat değişikliğine gitmiş ve Bakanlar Kurulu 2017/10907 sayılı Kararla eski Kararı kaldırıp bölgeyi yeniden riskli alan ilan etmişti.

Bu arada geçen sürede Danıştay bölgeyle ilgili Bakanlar Kurulu Kararlarını iptal edince haliyle riskli alan kararının yürürlükten kaldırılması gerekiyordu.

Halkımızın verdiği yetkiyle yönetilmeye başlayan devletimiz adına bu kararı yürürlükten kaldırmaksa ancak Cumhurbaşkanı Kararıyla mümkün olabiliyordu.

Ama ne oldu biliyor musunuz? İskenderun için 2017 yılında aldıkları riskli alan karar değişikliğini unuttular. 5 Şubat 2022 tarihinde, 2013 yılındaki (2017'de yürürlükten kalkmış) Kararı bir daha yürürlükten kaldırdılar.

Peki, bunu ne kadar zamanda fark ettiler? Farkına varmaları tam  61 gün sürmüş. Ancak 7 Nisan 2022 tarihinde yayınlanan 5401 sayılı düzeltme Kararıyla "pardon" diyerek, 5175 sayılı Kararı Danıştay Kararına uygun hale getirdiler.

İyi de, hani Cumhurbaşkanlığı sistemi bürokrasiyi azaltacaktı? "Devleti hızlı yöneteceğiz" dediler, devletin hafızasını yok ettiler. Devlet çıkardığı Bakanlar Kurulu Kararlarını unutup karıştırır oldu.

Benim ferasetli güzel kardeşim, artık anla. Devlet yönetimi çocuk oyuncağı değildir...

13.04.2022 - M. Şevket Atalay