Cumhurbaşkanı tarafından destek üstüne destek yağıyor "Roman" vatandaşlarımıza.

21 Ocak günü yayınlanan Resmi Gazete'de bir genelge daha yayınlamış Cumhurbaşkanı. Bu genelgeye göre "Roman" vatandaşlarımız toplumumuzun ayrılmaz bir parçası imiş. Bu vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanabilmesi için eğitim, sağlık, istihdam, barınma, sosyal hizmet ve sosyal yardım gibi alanlarda yürütülen çalışmalar varmış. Bunun için devleti yönetenler bu vatandaşlara yönelik Strateji Belgesi (2016-2018), I. Aşama Eylem Planı (2016-2018), II. Aşama Eylem Planı (2019-2021) yayınlamışlar, hatta bunlarla da yetinmeyip 2021/7 sayılı Genelge ile 8 Nisan tarihini "Roman" vatandaşlarımız için "Roman Günü" ilan etmişler. Bahsedilen bu planları uygulayıp tamamlamışlar, şimdi de "Roman" vatandaşlara yönelik desteklerin devam etmesi için Strateji Belgesi (2023-2030) ve I. Aşama Eylem Planı (2023-2025) hazırlamışlar, bunu da Aile Bakanlığı resmi internet sitesinde yayınlayacakmış.     

İyi de bu vatandaşlarımız kamu hizmetlerinden niçin en iyi şekilde yararlanamıyor? Yirmi yıldır ülkeyi kim yönetiyor?

Neresinden baksan üzülmek gerektiren bir belge. Şimdi lütfen genelgedeki "Roman" kimliği yerine kendinizi ait hissettiğiniz kimliği oraya yerleştirip öyle okuyun. Türk yazın, Kürt yazın, Laz yazın, Zaza yazın, Çerkez yazın, Gürcü yazın. Hoşunuza gitti mi? Kendinizi ötekileştirilmiş hissetmediniz mi?

Neyse ki Çingeneler kendilerini bu toplumun parçası sayarlar, toplumun diğer fertlerinden ayrı görmezler kendilerini, o yüzden fazla dert etmezler bunları.

Bir kere, Çingene olmak utanılacak bir kimlik değildir. Nasıl ki diğer etnik tanımlamalar utanılacak kimlik değilse Çingenelik de aynıdır. "Roman" demekle kişilerin dertlerine derman olamazsınız.

Genelgede bahsi geçen geçmişteki iki aşamalı eylem planını bulup okudum. "...cek, ...cak" dışında hiç bir şey yok. Dolayısıyla Çingeneler için yapılan bir şey de yok geçen altı yıllık sürede.

Aslında yapılan çok şey var. AKP iktidarında geçen yirmi yılda Çingeneler Fatih Sultan Mehmet'in yerleştirdiği Sulukule'den sürüldüler. Evleri ellerinden alındı. Yerine villalar yapıldı şehrin dokusuyla alakasız ve hukuksuz. Adalet diyorlar ya, inanmayın. Türk Adaleti bütün yıkım işlemlerini kamulaştırmayı kanunsuz bulup iptal etti, tapuların iadesi ve eski halinin tesisi gerekli hukuka göre ama hukuku uygulayacak yönetimi bul bulabilirsen.

Neredeyse altı yüz yıldır İstanbul'da yaşayan komşularımın bir kısmını ekmek kapılarıyla da oynandı. Meyhanelerde çalgıcılık yapıp geçiniyorlardı, çalgı çalınacak meyhane, vatandaşta meyhaneye gidecek para bırakmadı kendisinden başkasını yok sayan AKP iktidarı.

Genelge yayınlayarak, Çalıştay düzenleyerek top dolaştırdıkları, çözmeye niyetleri olmadığı ortada.

Daha hala toplu konut yapmaktan bahsediyorlar. Bırakın toplu konut yapmayı, Mahkeme kararını uygulayın, Sulukule'yi Suriyelilerin yaşadığı yer olmaktan çıkarın, altı yüz yıllık sahiplerine iade edin, yeter.

Genelge yayınlayanların Çingenelerin bayramından bile haberleri yok. Türkiye'deki Çingeneler için bayram Hıdrellezdir. Altı Mayıstır, sekiz Nisan değildir.

Sandık günü hangi güne denk gelecek henüz belli değil ama o gün herkes görecek gününü...

22.01.2023 - M. Şevket Atalay