Seçime pek bir şey kalmadı. Eli kulağında. Oy tercihinizi neye göre belirleyeceksiniz? Hurafelere mi, yoksa matematiğe göre mi?

 

Sosyal medyada ve telefonlardaki konuşma gruplarında trol üretimi küçük parti karşıtı paylaşımlar, paylaşımı yapanlar tarafından bile sorgulanmadan yayılıp duruyor.

 

Özellikle bizim mahallede (kendini solcu diye niteleyenlerin mahallesi) D'Hont hesaplaması üzerinden yalanlar pompalanıp duruyor. Neymiş efendim, küçük sol partilerin oyu boşa gidecekmiş, hâlbuki bunlar yerine oylar CHP'ye verilirse CHP birinci parti olurmuş. Buna sorgulamadan inanan o kadar çok kişi oturuyor ki bizim mahallede anlatamam.

 

Ben mühendisim, sorgulamadan görüş belirtmem. D'Hont sisteminde boşa gidecek artık oylar olduğu doğrudur ama bu bütün seçim hesaplama yöntemleri için geçerlidir.

 

D'Hont sistemi özellikle orta ölçekli milletvekili çıkaran illerde (4-9 milletvekili) birinci olan partilere avantaj sağlamaktadır. Seçim bölgesine düşen milletvekili sayısı arttıkça artık oylar küçüleceği için birinci partinin ek avantajı azalmaktadır.  

 

On beş ildeki 19 seçim çevresinde milletvekili sayısı 10'dan fazladır. Dolayısıyla büyük illerde yani milletvekili sayısının çok büyük bölümünde, barajı geçen küçük partiler nedeniyle büyük denilen partilerin milletvekili kaybı minimumda kalacaktır. CHP'nin bir milletvekili kaybı ya olur, ya olmaz. Oysa bu 19 bölgede CHP ve ittifak ortağı İYİ Parti bazı orta ölçekli illerde yaptığı gibi fermuar listeyle birinin adı altında seçime girseler kendilerinde kayıp olacak artık oylar nedeniyle toplamda ondan daha fazla vekil çıkarabilirlerdi. Yapmadılar.

 

CHP yönetimi ittifakının içindeki AKP artığı küçük partilerin Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı adaylarını listesine almakla, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı için kefaretini ödemiştir ama laik ve Cumhuriyet değerlerine bağlı birçok seçmenini de küstürmüştür. Bu küskün oylar ile geçen seçimde barajı geçsin diye HDP' ye emanet verilen oylar gidecek yer aramaktadır. Üstelik CHP listelerinden seçilecek bu Cumhuriyet karşıtı kişilerin yemin töreninden sonra CHP'den ayrılmasıyla en iyimser tahminle CHP TBMM'de ikinci parti olabilirse ne ala.

 

Kemal Kılıçdaroğlu seçildiği takdirde Cumhurbaşkanı olarak böyle bir Meclis aritmetiği ile bakanlıklara yerleşmiş tarikat kadrolarını ne kadar temizleyebilir, eğitimde ne kadar laik bir program uygulayabilir, göreceğiz. Bu konuda yapacağı her girişimde seçimde ittifak yaptığı sağcı ortaklarından çelmeyi yiyecektir. Başka türlü olması eşyanın tabiatına aykırıdır.

 

İşte bu nedenle CHP'nin böyle hassas konularda Meclis'te yanında olacak bir sol partiye gereksinimi vardır. Emeğin ve çağdaş değerlerin karşılık bulması için sandığa gidip oy kullanırken seçim sonrasını da iyice düşünmekte yarar var.

 

Kesin olan o ki TİP içinde olacağı ittifakla barajı geçecektir. Son dönemde dört milletvekili ile Meclis'te tek gerçek muhalefeti yapan bu parti hele birde grup kurabilirse CHP ancak o zaman isteklerinde güçlü davranabilir.

 

İşte en azından bu yüzden TİP Mecliste olabildiğince çok milletvekili ile temsil edilmelidir. TİP milletvekili seçiminde yukarıda da matematikle kısaca belirttiğim gibi oyları bölen değil, Mecliste çoğaltan olacaktır.

 

Seçimden önce olması gereken ittifakın 14 Mayıs'tan sonra Meclis'te olması için, ben milletvekili seçiminde tercihimi boş inançlarla değil, gerçeklerle yapacağım. Ya siz?

 

19.04.2023 - M. Şevket Atalay