Osmanlı hanedanı yönetiminde uzun yıllar Mısır Valiliği yapan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın adını duymuşsunuzdur. Ülkemizdeki tanınırlığının bir sebebi de günümüzde gözü hala Mısır'dan gelecek miras haberlerinde olan oldukça geniş bir kesimin olmasındandır. Bu ilginç şahsiyetin hayat hikâyesini özetlersek belki günümüz için çıkarılacak dersler görebilir, beklenen mirasın nasıl oluştuğunu anlayabiliriz.

Kavala'da 1770 yılında doğduğu düşünülen Mehmet Ali, Konya'dan göç ettirilen bir aileden olan İbrahim Ağa’nın oğludur. Büyüdükçe boylu poslu bir genç olup tavırlarıyla göz önüne çıkınca Nusretli'den zengin bir dul hatunla evlendirilip beş çocuk sahibi olmuş ve tütün ticaretiyle uğraşırken bir yandan da gözü karalığıyla ortalıkta kendince nizam sağlamaya başlamıştır. 1801 yılında Fransa'nın Mısır'a çıkarma yapması üzerine Kavala'dan da 300 başıbozuk asker istenince dayısı olan Kavala Kadısı baş belası yeğeninden kurtulmak için onu asker yazdırıp Mısır'a gönderir. Böylece hiç aklında yokken Mısır'da bulur kendini.

Savaşla geçen yıllar içinde okuma yazması olmamasına rağmen zekâsı ve hitap yeteneğiyle giderek yükselir ve özellikle kendisiyle birlikte Mısır'a gönderilen Arnavut askerleri altında toplayarak önce Kahire civarını dağınık olan Memlük beylerinden temizler ve Kahire halkının arasına saldığı adamlarıyla halkın kendisini Vali istemesini sağlar.

35 yaşına geldiğinde allem etmiş kallem etmiş, Ali’nin külahını Veli’ye giydirmiş Veli’ninkini elinden almış, Hasan’ı Hüseyin’e, Hüseyin’i Ahmed’e kırdırmış ve Osmanlı’nın en zengin vilayetlerinden birine Vali atanmayı başarmıştır. Okuma yazmayı hala bilmemesine rağmen kendi gelişimini sürdürmüş yavaşça devlet adamlığı rolüne başarıyla yerleşmiştir. İktidara oturunca yerel rakiplerini böl ve yönet taktiğiyle birbirine düşürmüş, Ulemayı (halkın bilgili kabul ettiği kişileri) yanına çekerek iktidarını pekiştirirken kendisini güvene alacak orduyu planlamaya başlamıştır. Topladığı vergilerin bir bölümünü yerelden zorla topladığı ordunun gelişimine harcayacaktır. Devlet yönetimini oluştururken yerel halkı tamamıyla dışlamış ve memleketinden getirdiği akraba ve tanıdıklarını kilit noktalara yerleştirirken sadece işine yarayacak yereldeki bilgili bir kaç Ermeni ve Kıpti'ye de görev vermiştir. Artık devlet yönetiminde sadık yaveri Lazoğlu Mehmet söz sahibi iken ordusunun başında oğlu bulunmaktadır.

Zaman içinde devleti yöneten Osmanoğulları’nın ülke içerisindeki gelişmelerle zayıfladığını görüp ordusunu Anadolu içlerine kadar sürecek ve Osmanoğulları’nı bir kaç kez yenecektir. Bütün bunlardaki amacı şimdiye kadar görülmemiş olan Valilik makamının kendi soyuna devredilmesini ve ailece elde ettikleri servetin kendisi öldükten sonra da hem yönetim olarak hem de birikim olarak uhdesinde kalmasını sağlamaktır. Osmanoğulları yönetiminin içerde ve dışarıda aldığı yenilgiler amacına ulaşmasını kolaylaştırmış ve 1841'de istediğini elde etmiştir. Bunu yaparken Osmanoğulları’nın aksine çevresinde oluşturduğu ayana yüksek gelir ihsan ederek hep yanında tutma yoluna gitmiştir. Bu nedenle ayanları tarafından hep "Velinimet" olarak anılacaktır. Hayatı boyunca soy sop bağlantısını anmak istememesine rağmen icraatlarıyla soyunu sopunu ihya etmiştir.

Ticari bilgisiyle gelirini arttırmak için uzun elyaflı pamuk üretimini Mısır'da başlatarak servetine servet katarken geliri hiç bir şekilde üretimi yapan köylüye vermemiş tamamını kendi kontrolünde tutmuştur. Altyapı için yaptığı harcamalarda halkın refahı için değil, servetini ve onu koruyacak orduyu geliştirmek amaçlıdır.

Mehmet Ali Paşa’nın valiliği sırasında Osmanoğulları’nın yönetimindeki ülkede dört sultan ve onlarca vezir değişmiştir. 1849 yılında vefat ettiğinde yerine geçen sülalesi yüz yıl kadar daha Mısır'ı yönetmeye devam etmiştir.

Günümüzde kendisinin Mısır'ın kurucusu mu, yoksa sömürücü mü olduğu hala tartışılmaktadır.

Mısır'dan gelmekte olan miras parçaları Mehmet Ali Paşa ve adamlarının Mısır halkından ve Osmanoğulları yönetimindeki ülkemizin o zamanki vergi hakkından çaldıkları artık değerlerdir. Kuşkusuz böylesine bir servetin oluşmasında zamanın Osmanoğulları yönetiminin devlet yönetmedeki kifayetsizliği de etkendir.

Bilgi ve teknoloji çağı olan bugünlerde devlet yönetiminde olanların böylesine bir serveti gizli olarak aile efradıyla uhdelerinde tutmaları zordur.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa günümüzde yaşasaydı "böyle bir serveti yapabilir miydi?" diye düşünmeden edemiyor insan...

04.01.2023 - M. Şevket Atalay

Not: Makale için çeşitli yazılardan ve Khaled Fahmy'in Vakıfbank Kültür Yayınlarından çıkan "Kavalalı Mehmet Ali: Osmanlı Valiliği’nden Mısır Hükümdarlığı’na" kitabından faydalanılmıştır.