Seçimler gösterdi ki, bu iş ihtilâlsiz olmayacak. Bu düzenin değişmesinin başka yolu yok. Kesinlikle ihtilâl lazım. Yönetime el konulmalı.

Yok, merak etmeyin. Kanunların farkındayım, TCK 141,142 kalktı ama 216. madde orada duruyor. Söylediğim "ihtilâl" bu madde kapsamında değil.

Benim bahsettiğim ihtilâl, birilerine silahlı mücadele çağrısı veya ordunun yönetime el koyması daveti değil.

Benim çağrım öncelikle 1.369.430 kişiye, sonra bunların da (herhalde) dahil olduğu 13.802.183 kişiye. Bu yurttaşlarımıza büyük bir iş düşüyor. İhtilâl yapmaları lazım.

Sanıyorum, tahmin ettiniz. CHP'den bahsediyorum. Yönetiminde bulunan zevat "seçim kaybetme" konusunda tüm akademik basamakları tamamlayıp ordinaryüs ünvanını kazandı, yetmedi yeni ünvanlara yelken açmak peşindeler.

Eh, haksız da değiller. Sahipsiz köy bulmuşlar değneksiz dolaşıyorlar. Ne de olsa hesap soran yok. Yüz seçim daha kaybetseler "yeter" diyecek bir mekanizma yok. Hal böyle olunca dostlar alışverişte görsün diye vur abalıya. "Taşra'da TRT 1 izleniyor, o yüzden şey oldu" de, geç. Utanmadan elitistliğini fütursuzca dışa vur. Vicdan muhasebesinde de kolay. "Canım, zaten kim aday olsa cahiller bize oy vermeyecekti" diyen gerçekte yarı cahil iç seslerine kulak verdiler mi, içleri de rahatlıyor.

Ya senin güzel kardeşim, için rahat mı? Öncelikle parti üyesi olan bir milyon küsur, sonra oy veren on üç milyon küsur kişiye soruyorum. Sizin içiniz de rahat mı?

2015 seçimleri öncesi "parti yönetilemiyor" diyen Emine Ülker Tarhan'a "şimdi sırası mı" diye saldırdınız. 2018'de sandıklara sahip çıkmayıp Muharrem İnce'yi seçim sonuçları açıklanmadan yalnız bıraktınız. Bu seçimde ise Muharrem İnce'yi bir dövmediğiniz kaldı "sırası mı" diye. (Hoş, Muharrem Bey de aynı şeyi 2015'te Emine Hanım'a yapmıştı.)

Sizlere sesleniyorum güzel kardeşim. Sırası gelmedi mi? Şimdi değilse ne zaman? Ülkeyi düzeltmek istiyorsan partine sahip çık. Tribünde çekirdek çitleyerek "of, puf" ederek olmaz bu işler, sahada olur.

Şimdi ihtilal zamanı. Konuş üye arkadaşlarınla. CHP'ye oy veren komşularınla konuş. Hani, çoğunluğunuzun uzaktan izleyip övündüğü "Gezi" var ya. Örnek alın. Evde söylenmeyin, partide söyleyin. Hep birlikte 81 ilin tamamında gidin, il merkezine çıkın, başkanın odasına, oturma eylemi yapın. Parti yönetimi koltuğundan resmen kalkmadan terk etmeyin il başkanlığı makamını. Çağırın basını, medyayı.

Ne yapacaklar? Polis mi çağıracaklar? Biber gazı mı sıktıracaklar size? İl başkanının odasında oturma eylemi demokratik haktır, suç değildir. Köyün sahipsiz olmadığını gösterin. Ama öyle beş on kişiyle değil, binlerle yapın eyleminizi.

Ülkemiz işgal altındayken Kuvvayı Milliye'ye katılan oranı da yarıdan epey azdı. Onlar birilerinin yapmasını beklemeyip savaştılar ve Cumhuriyeti kurup bizlere emanet ettiler. Bu gün yapılması gerekeni yapmaya ise, her şeye rağmen CHP'ye oy veren on üç milyon küsur insandan katılacak olanlar yeter de artar.

Oyalanmayın, kurultay tiyatrosunu beklemeyin. Beklerseniz üyelerin oy hakkının olduğu tek yer olan ve 3-30 Temmuz 2023 tarihleri arasında yapılacak mahalle (ilçe) kongrelerinde dayak yiyen figüran olursunuz, eyleme geçerseniz başrolde.

Tercih senin güzel kardeşim, ya ihtilâl yapıp CHP'yi ayağa kaldıracaksın ya da mevcut parti yönetiminle birlikte ülke yanarken saçını tarayacaksın...

12.06.2023 - M. Şevket Atalay