Hani bazı indirimlerde “Patron çıldırdı” sloganıyla satışlar körüklenir ya aynen onun gibi şimdilerde bu tersine döndü ve “fiyatlar çıldırdı! Enflasyon azdı!” sloganı tam da cuk oturur cinsten bir hızla çıktıkça çıkıyor. Milletin gözleri fiyat etiketlerini takip ederken adeta şaşı gibi oldu, yetişemiyor, afallayıp bakıyor sadece. İnsanlar bakıyor ama alamıyor, her geçen gün etiketler artıyor, zamlar adeta çıldırmış gibi başıboş artıyor.

“Patron çıldırdı” tabiri indirimler için kullanılırdı, şimdilerde her gün gelen fahiş zamlara kullanılır oldu, devir tersine döndü yani.

Hangisini yazsak, hepsi de ateş pahası. Bugün aldığını ertesi gün aynı fiyattan alamıyor. Yaşı, kurusu, sütü, peyniri, eti, tavuğu, yumurtası yani neye bakarsan ateş pahası, hepsi de el yakıyor. Paranın değeri eridikçe eriyince şaha kalkan etiketler insanların ruh sağlığını da bozuyor.

Daha bunun kışı var. Sobası, odunu, kömürü, doğalgazı, elektriği var ne yapacak insanlar şaşırdı artık.

Zam sağanakları bir başladı mı bitmek bilmiyor, otomatiğe bağlanmış gibi arttıkça artıyor. Et, süt, yumurta fiyatı başı çekerse diğerleri de zincirleme artacak. Tabi ki artan benzin, mazot, elektrik, doğalgaz  zamları otomatiğe bağlanmış gibi uçmuş gidiyor, gıda fiyatları hiç geri kalır mı? Onlar da her gün artıyor da artıyor. Ayçiçeği yağı liderliğinde hepsi sıraya girmişler, zam maratonu yapıyorlar. Bu durumda süt coşuverip zamlanmaz mı hiç? Ona bağlı süt ürünlerinin hepsi de sıraya girip artan fiyatlarıyla millete korku tablosu yaşatacaklar ki zam maratonu tam olsun. Sebze meyveler ise tarladan çıkış fiyatının katlanarak uçtuğu bir şekilde tüketiciye ulaşıyor. Üreticiden yok fiyata alan fırsatçılar, stokçular millete resmen kazık yediriyorlar, fiyatları istedikleri gibi yükseltiyorlar. Garibim üreticiler yüksek girdi maliyetleri hacizlerle boğuşup yok olmamak için çabalıyor, hayatla boğuşuyorlar ama duyan yok.

Akaryakıt zamları çıldırmış gibi arttıkça artıyor, dur durak anlamıyor arkasından zam selleri geliyor, zincirleme zamlar geldikçe geliyor tut tutabilirsen misali.

Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz zamları ise şaha kalkmış, hiçbir enflasyon ölçüsü rakamlarını takmadan arttıkça artıyor, insanlar şaşırmış vaziyette zam artışlarından başı dönüyor, eldeki az imkânla çarşı arasında dağlar kadar fark var bakıyorlar alamıyorlar.

Vatandaşlarda cep delik, cepken delik haller, ötekilerde ise saltanatlı makam arabaları, yatlar – katlar, bol beleş ballı maaşlar ne ararsan var. Yukarda yükseklerde uçmaktan aşağıdaki fakirliği yokluğu yoksulluğu göremiyorlar.

Millet azla geçinmeye, yokluklarla kıvranarak yaşamaya çalıştıkça “bunlar fakirlikten çok mutlular herhalde” diyerek “daha çok bastırdıkça basalım gırtlaklarına, nasılsa bunlar hepsine dayanırlar” diye düşünüyor olmalılar zahir…

Önümüz kış, millet nasıl ısınacağım, faturaları nasıl öderim, çıldırmış gibi devamlı artan faturalarla nasıl baş edeceğinin derdindeyken rahat yüzüne hasret bir yaşama savaşı veriyor adına yaşamak denirse tabii… Günümüzde hayat çok pahalı ama can değeri çok ucuz maalesef…