İlçemizdeki siyasi yaşam nedense beş yılda bir hareketlenir, adaylar ortalarda boy gösterirler ve görücüye çıkmışçasına seçmenlere şirin görünebilmek adına ne varsa yaparlar. Seçimler sonrasında ise artık beş yıllık bir uyuma dönemi başlamıştır, seçimler döneminde millete gülücükler dağıtanlar artık yolda bile görseler, bir selamı bile ya vermez ya da salavatla verir olurlar.

Yerel seçimlere az bir zaman kaldı denilebilir. Artık siyasi partiler arasındaki adaylık değişkenliklerini de sık sık göreceğiz ya da hiç ummadığımız ve bizi şaşırtacak isimlerin de nerelerde ve hangi siyasi cenahta olacağını izleyeceğiz, göreceğiz.

Siyaset, aslında en iyi yapılması gereken bir olgudur. Zira millet için çalışmaya talip olunan bir görevdir ama bu güne kadar bu gibi görevlerdekilerin nasıl çalıştıklarını ve nasıl davrandıklarını da söylemeye gerek yok, zira malûmunuzdur. Bunu anlayabilmek için “milletin aldığı emekli maaşı ile milletvekillerinin aldıkları maaşları” karşılaştırmak yeterlidir, ya da millet ile vekillerinin aldıkları sosyal haklara, ayrıcalıklara ballı kıyaklara da bakmak kâfidir, durumu açıkça ve net olarak haykırır zaten…

Böyle bir aykırı durumu değiştirmek adına yıllardır tek bir şey yapılmaması ise insanla bu konudaki yeterli fikirleri zaten verir, TBMM deki üç kuruşa fiyata indirimli yemekler, VİP seyahatler, ücretsiz hava ulaşımları, diplomatik pasaportlar, yurt dışında aranmadan giriş çıkışlar ayrıcalığı ve daha birçok ballı börekli ayrıcalıkları vardır, bunların hepsini sıradan vatandaşlar dahi bilirler.

Eh seçilmişlerin hepsi de yıllardır bu ayrıcalıklı durumların tümünü benimsemişlerken bu düzenin değiştirilmesi için parmak dahi oynatırlar mı, yıllardır asla yapmadıklarını da görüyoruz zaten..

Para verilerek aday olunan bir sistemdeki zincirleme gidişatın günümüzdeki versiyonunun gözler önüne serdiği tablolarına hiç şaşırmamak gerekiyor. “Kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe” sistemidir zira bunun adı…

Yıllardır “AB’ye girelim” deniyor da o ülkelerdeki seçim sistemleri ve siyasetçilerin durumu, yaşamı, çalışma düzenine benzer bir durum için bu güne kadar kılını bile kıpırdatmayan seçilmişler günümüzde artık kalıplaşmış kulüp taraftarlığı gibi yürütülen bir siyaset sistemi istenmiyor, sokaktaki, kahvelerdeki oturan sade vatandaşların bile daha akılcı, yaratıcı fikirlerinin olduğunu, sokaklardaki insanların fikirlerinin bile meclistekilerin önünde olduğu bir manzarayı zaten hep görüyoruz.

Kısacası genel ya da yerel seçimlerde olsun siyasetçiler daima ortalardadırlar, şirin görünürler, dolaşırlar ama seçimler bitti mi hepsini ara ki bulasın, yokturlar.

Velhasıl ben siyasetçileri hep yabani güvercinlere benzetirim, seçilinceye kadar avuçlarımızdan onlara (oy) yem veririz onlar da yerler ama seçildikten sonra havalanıp gökyüzüne çıkınca da kafamıza pislerler!...

Ne demeli bilmem ki!...