ABD Başkanı Biden’in İsrail ile başlayan ve Arap ülkeleri ile devam eden dış gezisi sonrasında İsrail Filistin’e bombalar yağdırmaya ve soykırımlara başladı halen de dur durak bilmeden katliamlarına devam ediyor, dünyadan ses çıkmıyor. Görüşmelerde bu ikilinin amaçları nelerdi, kapalı kapılar ardında neyin hesapları yapıldı bilinmez ama birinci sırada “İsrail’in korunup kollanmasıdır, sonrasında ise İslam dünyasının yok edilmesidir” diye düşünebiliriz tabii ki şer turu bununla bitmez ileride neler yapacakları, ne hainlik planları yumurtlayacaklar mutlaka çıkacaktır.

Gündemlerinde Filistin’de iki devletli çözüm olmalı diyorlar ama bu oraları tamamen Yahudi topraklarına katmanın bir adımıdır, tarihteki dönemlerde HİTLER’in Holokost soykırımlarından kaçarak Filistin topraklarına mülteci olarak gelerek yerleşmeleri, sonraları da topraklarını alarak başlattıkları hain hamleleri şimdi oraların tamamına sahip olmak şeklinde ilerliyor, Filistin topraklarına göz dikenler ve kılıf uydurup göz boyama amaçlı iki devletli bir çözüm önerenlerin gözleri doymayacak ileride Filistin topraklarının tamamını Yahudi devletine katacak yolu da açacaklardır gidişat bunu gösteriyor zaten.

Filistinlilerin ve Müslümanların ilk kıblesi kabul edilen ama üç semavi dinin de kutsalı sayılan Mescid-i Aksa her daim ateşler içinde kaldı, Müslüman halka her türlü şiddet, zorbalıklar, katliamlar yapılıyor, ibadet ettikleri camilerde dahi öldürülüp zorla evinden yurdundan edilenler çok fazla. Ama ne dünya ülkeleri ne dünya medyası bunları söylemiyorlar. Arap ve Müslüman ülkeler ABD’yi kızdırmaktan korktukları için hiçbir şey yapmıyorlar.

Ukrayna savaşını hatırlayın, orası Müslüman ülke olmayınca hep bir ağızdan kınama yaptırım ne varsa gündemdeydi ama söz konusu Müslüman ülke olduğunda tık çıkmıyor.

Dünyanın dört bir yanından gelip İsrail vatandaşı olan farklı ülke ve milletlere mensup radikal Yahudiler Doğu Kudüs’e devamlı saldırıyorlar Filistinlileri oralardan kovmak istiyorlar direnenlere polis ve orduda saldırıyor.

Olaylara kör bakan Arap dünyası bir tarafta ABD ve Batının koruduğu İsrail ve öte yanda toprakları ellerinden alınan savunmasız Filistinlilerin acı dramı var

6 Aralık 2017’de Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan edince nasıl tüm dünya tıs kesilmişti hatırlayın, şimdi de aynisini yapıyorlar yaptırım yok sadece göstermelik kınamalar var. Bu İsrail’in Büyük İsrail devletini kurma yoludur ve Siyonizm’in katliamlarıdır. Zaten Arap baharı dümeniyle İsrail’in korktuğu bütün ülkelerin hepsi Suriye, Irak, Yemen, Libya gibi ülkeler darmadağın edilmiş Lübnan ve Mısır hırpalanmıştır, hep bu büyük İsrail projesi önündeki engel olabilecek ülkeler dağıtılıp yakılıp yıkılıp harap edilerek Müslüman kanı dökülmüştür.

Olaya Filistin açısından bakarsak ülkemizin zor zamanlarında ve dünyaya karşı kaç kez yanımızda oldular, destek verdiler Türkleri, ülkemizi, bizleri seviyorlar mı bütün bunların cevabını size bırakıyorum…

Filistin Bayrağı,1916’da Arapların Osmanlıya ayaklanmasını sembolize eder. Bayrak İngiliz diplomatı olan Sir Mark Sykes tarafından çizilmiştir, bayraktaki en üstteki siyah şerit Abbasileri, ortadaki beyaz şerit Emevileri, yeşil şerit ise Şii Fatımileri temsil eder ve üzerindeki üçgen kırmızı ise Osmanlıya isyan eden Haşimilerin kanının sembolü olarak bayraklarında yer almıştır.

Tarihten günümüze bakarsak Filistin’in topraklarını düşünmeden ve ilerisini görmeden satmasıyla başlayan süreç günümüzdeki haline kadar gelmiştir ülkesi yok olmaya doğru gidiyor.

Dış ülkelerdeki konuları iyi takip ederek gidişatı irdeleyip vatanımız için olası tehlikeleri önceden görüp önlemlerini almak vatanımızın geleceğini, bekasını teminat altına almak adına çok önemlidir

Açıkçası ülkemiz olarak bizler bazı durumlara vicdani açıdan bakıyoruz ama…?