Urla’da bazı faaliyetlerdeki yaşanan hareketlilik sürüyor yavaş yavaş tablo ortaya çıkıyorcasına çalışmalar hızla devam ediyor. Çeşmealtı gece pazarında hareket olsa da okulların tatile girmesiyle daha yoğunlukla ziyaret edileceğini biliyoruz. Gece pazarının sonrasında ise tam bir mezbelelik görüntüleri gözleri tırmalama görüntüleri veriyor ama oradaki bölgeye Yat Limanı yapılması için bazı paragözlerin, rantçıların girişimlerinin olduğunu, bu sığ ve güzelim denizi adeta talan edercesine kazacaklarını, ekolojik dengeyi de mahvedeceklerini düşündükçe insanın tüyleri diken diken oluyor. Adı üstünde orası “Sığ Deniz” yani derinliği olmayan balıkların, saçalan denilen deniz canlılarının ve diğer bütün yaşayan deniz canlılarının yumurtlama alanı olan bu güzelim denizimizi kepçelerle kazarak derinleştirip orada yat limanı yapmak fikri hangi ahmaktan çıktıysa pes vallahi. Gidin adaların derin koyları var oraya yapın yat limanınızı, botlarla da kıyıya ulaşırsınız ille de burayı kazmak denizi talan edip ekolojik dengeyi bozmak ısrarı niye? Üstelik küresel ısınmaya bağlı olarak bütün doğal dengeler yalpalarken üstüne tüy dikmenin bir anlamı var mı? Ama para hırsı, rant hırsı her şeyin üstünde değil mi? Memleketin her yerini dozerlerle ezip geçmek pahasına da olsa ille de Yat Limanı yapmak fikri çok abes kaçıyor, zaten yıllar önce de buraya ayni fikirlerle yat limanı yapmak için bir girişim yapılmıştı ama durum ÇED raporunda olumsuz neticelendiği için de proje iptal edilmişti. Yıllar sonra rantçıların ayranları kabarmış olmalı ki yine tutturdular bir yat limanı mavalı gidiyor.. Burası zaten küçücük bir yer bütün odaklandığı noktalar da o yat limanı olarak göz dikilen alanlar adeta buranın can damarı konumundaki bir alan, oraları talan etmek demek Çeşmealtı’na bomba atmakla eşdeğer bir zarar verecektir buralara. Umarım böyle bir saçmalığa gereken merciiler de makamlar da izin vermezler. Hem doğal yaşam, doğal hayat, doğal gıdalar diyoruz hem de doğal güzelliklerimizin ve değerlerimizin içine s… maalesef, zaten buralardaki geniş zeytinlikler de hep yapılan evlerle dolduruldu ve halen de tarım bölgelerindeki yapılaşma faaliyetleri sürüyor. Eh! yakında zeytin yerine kaldırım taşlarını yersiniz artık!... Yazlık bölge yeşillik, deniz yerine taş binalarla dolar rahat edersiniz, oturur villalarınızda yaptığınız h…gurur duyarsınız artık…

Lâf başı geldi mi “Doğa adeta intikam alıyor” deniyor ya, bu kadar aç gözlülüğe, ranta, talana garibim doğa ne yapsın işte sellerle, hortumlarla, depremlerle, afetlerle “ durun yapmayın dengeleri bozmayın” diye haykırıyor da duyan yok!...

Gidin yat limanınızı uzak adaların derin koylarında yapın buralara dokunmayın!...