Haberlerde son yıllarda gördüğümüz en fazla şey toplumdaki şiddet olayları ve bütün suçlardaki patlamalar diyebiliriz. Haberlere konu olan dudak uçuklatıcı birçok olay meydana geliyor, bir de bunun haberlere yansımamış olanlarını da düşünürsek tam anlamıyla şiddetlerin patlama yaptığı günlerdeyiz.

Son yıllarda ülkemizde büyük öfke patlamaları yaşanıyor, toplum sinirli, tahammülsüz, acımasız bin türlü olayların içinde yaşamak mücadelesi veriyor. Cezalardaki caydırıcılık, hapis yatmak yerine denetimli serbestlik mi nedendir suçlular hiçbir şeyden korkmuyorlar, gözünü kırpmadan hep suç işleniyor, şiddetsiz gün geçmiyor, cinayetler peş peşe işleniyor, toplum adeta cinnet geçiriyor… Huzur kaçıran her olay çok fazla.

Ülkemizdeki kadın cinayetleri ve şiddet hiç bitmek bilmiyor, hatta daha da artıyor, yasalardaki yeterli caydırıcılık olmayınca kimin kime gücü yeterse onu boğazlıyor, şiddet giderek daha da tırmanıyor, önüne gelen silahını çekip istediği gibi toplumu taciz ediyor. Bunlara bir dur diyecek ağır cezaların olması şarttır.

Açıklanan TUİK verilerine göre ülkemizdeki her türlü suçlarda çok büyük artışlar olmuş.

Ekonomideki bozulma, toplumsal çürümeler günümüzde yaşanan çok büyük sıkıntıları barındırıyor. Toplum yapısında dejenerasyon ve ahlaki anlamdaki bozulmalar günden güne giderek çoğalıyor, gidişat açıkçası pek de iyi görünmüyor. Her türde işlenen suçlardaki artışlar giderek yükseliyor. Kendi suçlularımız yetmiyormuş gibi bir de ithal suçlular(düzensiz göçmenler)şiddet olaylarına karışıp, toplumun düzenini bozuyorlar, kargaşaları hiç bitmiyor, her türlü suça karışanları var.

Toplumsal cinnet geçiriliyor dedirtecek birçok suç ve olaylar bitmek bilmiyor yenileri ekleniyor.

TUİK tarafından açıklanan verilere göre, hırsızlıklar 7 kat artarken, kaçakçılık suçları 9 kat artmış, cinayetler 6 kat, cinsel suçlarda ise 10 kat artış olduğu belirtiliyor. Son 11 yılda cezaevine girenlerin sayısı ise 3.8 kat artmış (denetimli salıverilenler hariç) en fazla hırsızlık, uyuşturucu ve kaçakçılık, dolandırıcılık alanındaki suçlarda ve cinsel tacizler, kadın cinayetleri ve bunun gibi daha birçok suçlarda patlamalar yaşandığı belirtiliyor. Emniyet güçlerinin titiz takipleri ve çalışmaları sonucu yakalan suçlular bir bakmışsınız ki salıverilmiş, Hal böyle olunca onca çaba çalışma boşa gitmiş oluyor. Suçlular bu durumda daha çok azıtıp suçlarına hız kesmeden devam ediyorlar, bu durumların sıkıntısını ise toplum çekiyor.

Zaten ekonomideki bozulmalardan kaynaklanan çeşit sıkıntılar yaşanıyorken, bir de suçlularla uğraşılanlar artık yeter dedirtecek kadar çoğalıyor. Dengesiz insanlardaki davranış bozuklukları çok fazla olunca suçlarda çoğalıyor, dürüst karaktere sahip olmayanları da çeşitli suçlara meylettiriyor. Eskilerin bir sözü “gemi azıya aldılar artık” der ya o misal oluyor, ama hiçbir bahane suç işlemeyi, diğer insanlara zararlar vermeyi, toplumu rahatsız etmeyi makul gösteremez, kötülüklerin üstünü örtemez. Yasaların yeteri kadar caydırıcı olmaması, denetimli serbestlik olayı bazı belirli suçlardaki hapis kararı olmayışı, suçlulara daha çok suç işleme alanları mı oluşturuyor acaba dedirten sıkıntılı durumlar yaşanıyor.

Ülkemiz tutuklu sayısında dünyada 8.ci ülkeymiş, 1.ci ABD, 2 cisi Çin, sonrasında Brezilya, Rusya, Hindistan geliyormuş.

Ülkemizde son 7 yılda 141 cezaevi daha yapıldığı, gelecek yıl açılacak olan 39 cezaeviyle birlikte toplamda cezaevi sayısının ise 355’e çıkacağı belirtiliyor.

Giderek ağırlaşan hayat şartları ve pandemi nedeniyle ağır travmalar yaşanan toplumumuzda maddi nedenlerden dolayı artık hayattan hiç ümidi kalmayıp intihar edenler de çok fazla sayılarda, ancak diğer yanda yasaların caydırıcı olmayışı ve denetimli serbestlik olayını fırsat bilen suç makineleri tam hızla her zaman değişik alanlarda suçları işliyorlar. Ama bunun acısını toplumdaki dürüst insanlar çekiyorlar. Zira haklarını yasaların sert olmadığından kaybedip çok fazla kayıplar yaşıyorlar, hem maddi hem manevi kayıplarını nasıl telafi edeceklerini bilemiyorlar . Bunu bilen suç makineleri ise azıttıkça azıtıyorlar gözleri hiçbir şeyden korkmadan suç işlemeye devam ediyorlar. Silahların herkesin eline kolayca geçmemesi lazım oysa her olayda silahlar patlıyor demek ki hiçbir denetim yok, ağır cezalar olmalı ki korkutmalı her önüne gelen silah edinmemeli.

Ahlaki değerlerimizden kopmadan, düzgün rahat yaşanacak ülkemizin içindeki toplumsal çürümelerin hiç yaşanmadığı bir toplum modelinin olabilmesi, insan hayatının ve haklarının hiçe sayılmadığı güzel günlerin gelmesi için gerekli ne varsa yapılmalıdır. Aksi takdirde “yapanın yanına kâr kaldığı” kötülükler hiç bitmez aksine toplumu yok edecek raddeye dayanır.