Zam sağanakları bir başladı mı bitmek bilmiyor. Otomatiğe bağlanmış gibi arttıkça artıyor. Et süt yumurta fiyatı başı çekerse diğerleri de zincirleme artacak tabiki. Artan benzin, mazot, elektrik, doğalgaz zamları otomatiğe bağlanmış gibi uçmuş gidiyor, gıda fiyatları hiç geri kalır mı, onlarda her gün artıyor da artıyor, ayçiçeği yağı liderliğinde hepsi sıraya girmişler zam maratonu yapıyorlar. Bu durumda süt coşuverip zamlanmaz mı hiç ona bağlı süt ürünlerinin hepsi de sıraya girip artan fiyatlarıyla millete korku tablosu yaşatacaklar ki zam maratonu tam olsun. Sebze meyveler ise tarladan çıkış fiyatının katlanarak uçtuğu bir şekilde tüketiciye ulaşıyor. Üreticiden yok fiyata alan fırsatçılar stokçular millete resmen kazık yediriyorlar, fiyatları istedikleri gibi yükseltiyorlar, garibim üreticiler yüksek girdi maliyetleri hacizlerle boğuşup yok olmamak için çabalıyor, hayatla boğuşuyorlar ama duyan yok.

Akaryakıt zamları çıldırmış gibi arttıkça artıyor, dur durak anlamıyor, arkasından zam selleri geliyor, zincirleme zamlar geldikçe geliyor tut tutabilirsen misali.

Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz zamları ise şaha kalkmış, hiçbir enflasyon ölçüsü rakamlarını takmadan arttıkça artıyor, insanlar şaşırmış vaziyette zam artışlarından başı dönüyor, eldeki az imkânla çarşı arasında dağlar kadar fark var bakıyorlar, alamıyorlar.

Memlekette karın tokluğuna çalışacak kitleler, 25 milyondan fazla işsiz var milyonlarca insan ise geçim sıkıntısı ile inim inim inliyor, fakire fukaraya, emekli, dar gelirliye sürekli yetinmeyi önermeyin. Onlar zaten azla yetiniyorlar sizler asıl zenginlere, fırsatçılara, stokçulara az hortumlayıp, az zıkkımlanıp, fakirlerle bölüşmeyi, milletin kul hakkını yememeyi anlatın. O zaman sorun belki daha kolayca çözülür…

Vatandaşlarda cep delik, cepken delik haller ötekilerde ise saltanatlı makam arabaları, yatlar, katlar, bol beleş ballı maaşlar, ne ararsan var. Yukarda yükseklerde uçmaktan aşağıdaki fakirliği yokluğu yoksulluğu göremiyorlar.  

Millet azla geçinmeye yokluklarla kıvranarak yaşamaya çalıştıkça, “bunlar fakirlikten çok mutlular herhalde” diyerek daha çok “bastırdıkça basalım gırtlaklarına nasılsa bunlar hepsine dayanırlar” diye düşünüyor olmalılar zahir…

Önümüz kış, millet nasıl ısınacağım, çıldırmış gibi devamlı artan faturalarla nasıl baş edeceğimin derdindeyken, rahat yüzüne hasret bir yaşama savaşı veriyor adına yaşamak denirse tabii…