Emeklilerin dört gözle beklediği zamlar nihayet geldi, bir aydır beklenen zam nihayet açıklandı.

Hindi gibi aylarca düşünerek kılı kırk yararak, eli verse, dirseği çeker tarzda yapacakları zam oranları nihayet karara varıp açıklandı, zamların ne kadar olacağı belirlendi..

Eh, bozdur bozdur harca, Ege şivesiyle söylenirse de”yin gari

En düşük emekli maaşlarıyla ilgili duruma bir göz atalım bakalım.

2012 yılında 466 Dolara tekabül ediyormuş

2013   “    467         “

2014   “    436         “

2015   “    379         “

2016   “    370         “

Vee gelelim şimdi

2024 yılında 370 Dolar değerinde olmuş

Bu yıl emekliler yılı değimliydi…

Anayasa’nın Eşitlik İlkesine Aykırı

Bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin 100.yılına girmesi dolayısıyla coşan Devlet baba emeklilere “5000 bin lira ikramiye dağıtılacaktır” açıklamasını yapmıştı, coşup gaza gelmiş ama herkese vermek zor gelmiş olmalı ki, sonradan tekrar duyuru ile nedense, ”çalışan emeklilere 5000 L verilmeyecek” açıklaması yapılmıştı. Oysa 100.yıl herkese ayniydi mademki kutlama nedeni ile verilecekti tüm emeklileri ayırımsız bir şekilde kapsamalıydı, yıllardır çalışmış, yorulmuş, emekli olabilmiş o insanlar neden çalışırlar ki? “verilen emekli maaşıyla ailesini geçindirmeye, çocuklarının okul, kira vs diğer bütün masraflarına komik denecek düzeydeki emekli maaşı yetmediği için çalışmak zorunda kalıyordur” onların da bu ikramiyeyi almak hakları değil miydi? Nerede kaldı Devletin babalığı, nerede Anayasa’nın eşitlik ilkesi?.. Sonuç tabii ki insanların üzülmesine sebep oldu…

Sadece çalışan emeklilere değil ailesiyle geleneksel tarım yapan tarım işçilerine ziraat odasına kayıtlı olanlara da ve daha birçok kesime de beş bin liralık Yüzüncü yıl ikramiyesi verilmiyor, bu durum ise insanların tepkilerini çekiyor.

Ne derler eski Atalarımız, “biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” diye insanlar efendilikleriyle kıyamet koparmazlar ama bunun cevabını da yaklaşan seçimlerde oylarıyla verirler…

Vatandaşlarına karşı, “eli verir dirseği geri çeker” tarzında uygulamalar yapan devlet baba biraz da milletvekillerinin ve devlet erkânının ballı ayrıcalıklarını, şaşaalı imtiyazlarını da kısıtlarsa bütçeden artan paralar bütün milleti gönendirmeye yeterde artar bile…

Emekliler zaten komik maaşlarla geçinmek değil adeta ölüm kalım savaşı verir gibi yaşıyorlarken, bu tarz adaletsizliklerle dolu uygulamalar hiçbir şekilde tasvip edilmiyor…

Eskilerin çok bilinen bir sözü vardır ya “deli ile devlet bildiğini okur, ikisine de lâf kâr etmez” diye bu durum da aynı ona benzedi maalesef…

Elin Suriyelisi, Afgan’ı ve diğer bütün sığınmacıları, mülteci her ne varsa hepsine bonkör davranan devlet baba ne hikmetse sıra kendi vatandaşına gelince cimrileşiyor, yaşanan acı durumları adeta görmezden bile gelebiliyor, adaletsiz bile davranabiliyor.

Ne demeli, kimine var, kimine yok…

Gelsin Dercesine Katliamlara Devam…

İsrail’in Gazze’yi toz duman etmesi ve katliamları devam ededursun, Kızıldeniz’de de kıyametler kopmaya başladı. Yemen bombalandı, İran, Irak, Pakistan ve Yemen’e füze saldırıları gerçekleştirdi, daha da duracak gibi görünmeyen Ortadoğu tam bir cadı kazanı ve kan gölü olmaya devam ediyor.

Dünyayı kana bulayan küresel güçler yeniden kolları sıvadılar. BOP plânı olarak yürüttükleri Ortadoğu bölgesinde her türlü oyunu oynamaktan vaz geçmiyorlar, Amerikan filmlerinde parlatılan katilleri nasıl parlatıp dünyaya yutturuyorlarsa aynını yapıyorlar, terörden oluşturdukları birliklerini de dünyaya adeta kahramanmış gibi yutturuyorlar ve onları hain işlerinde piyon olarak öne sürüyorlar, paranın gücüyle parlatıp pompaladıkları hainler çok fazla son numaraları HTŞ li teröristleri takım elbiseli kravatlı pozlarını çektirip bu teröristleri bir arada tutup (HTŞ ve YPG-PKK –YPG) dünyaya pazarlıyorlar. Bunun arkasındaki hain hedef orada kukla bir Teröristan devleti oluşturmaktır ayrıca ülkemizi her yönden zora sokup ittifaka zorlayarak ülkemizin Orta Asya ile olan bağlarını kopartıp yalnızlaştırmak, terörist saldırılarıyla ülkemizi zora sokmak da dahil Karadeniz’de hakimiyet alanlarını güçlendirmek, bizi sıkıştırmak. Akdeniz’deki haklarımızı vermemek, Ege ve adalar üzerinde hakimiyet kurmak, Kıbrıs’a göz dikmek gibi bir sürü hain planla ülkemizi sıkıştırmak, vaziyetleri oldu bittiye getirmek için teröristleri öne sürerek saldırtıyorlar, onlara her türlü mühimmat ve desteği veriyorlar, siyasallaştırarak onlara yaldızlı kılıflar takıp dünyaya onları pazarlamakla, ülkemizi zor duruma sokmak için uğraşıyorlar, Ortadoğu’yu darmaduman ederek yutmak isteyen bu hain ülkelerin hepsi birlik olmuşlardır.

 Yıllardır verdiğimiz terörle mücadelemizde onlara bir anlamda gözdağı niteliğindedir zira askeri gücümüzün varlığı onların korkulu rüyasıdır. Bu ülkelerin tamamı bize dost görünüp her türlü hainliği yapmaktan çekinmeyen gözlerini kan bürümüş, Ortadoğu’yu yutmak isteyen Siyonist-Emperyalist otaklığıdır, hain işbirliğidir.  

Ortadoğu’da BOP planı olarak yayınladıkları haritalara bakarsanız niyetleri gayet açıktır ve görülecektir ki asıl orada kurmayı hedefledikleri Teröristan devleti adı altında aslında “Büyük İsrail devleti” olacaktır.

Ey kan emici ülkeler; pazarlanma şekli farklı olan bölgeyi ne hesaplarla, hangi hain finansörlerin paralarıyla organize ettiğinizi anlatın asıl, İsrail’in hiç vazgeçmediği BOP hayalinin Arz-ı Mev-ut-Tevrat’ta vaat edilmiş topraklar olarak gördüğü bölgeyi yani Nil’den Hatti’ye bir yol olacak orayı İsrailoğulları yönetecek kardeşi kardeşe komşuyu komşuya kırdırıp oluk oluk kan akacak” diye büyük İsrail hayalleri kurduğunuz bölgedeki tarihteki adıyla Hatti olan ama aslında Hattuşaş olarak bilinen bölge asıl hedefinizdir, bu Hattuşaş denen bölge de (tarihteki adı böyleydi) bizim topraklarımızdadır. Bu vatanı bizler öyle kolay kurmadık nice acılarla dökülen kanlarla ve canlarla, bu uğurda binlerce şehitler verdik, şehitlerimizin döktüğü kanlarıyla daha da kutsallaşan bu vatanın bir karış toprağını bile vermeyecek daha nice yiğitler barındıran bu ülkede at oynatmak o kadar kolay değil, yine de düşmana bir karış toprak vermedik vermeyiz de, terör devleti kurmak gibi boş hayaller kurmaya yeltenen o hainlere de yine bu kutsal vatanın mücadelesi nasıl olurmuş göstermekten de hiç çekinmeyiz, tarihte nasıl hepsini bozguna uğratıp denize döktüysek gene yaparız.

 Kahramanların günümüzde de halen var olduğunu düşmanın tozunu da gözünü kırpmadan attırıp bir karış toprak vermeyeceğimizi de anlatırız, anlamayanlara da anlatmasını çok iyi biliriz…

İsrail’in bu yöndeki amaçlarının ve hedefinin ne olduğu zaten belli, giderek bu bölgeye yayıldığını görüyoruz, ilk kurulduğu dönemdeki topraklarına bir bakın şimdiki yayıldığı topraklara bakın ne kadar genişlediğini anlarsınız halen dekan dökerek yayılmaya da devam ediyor.

Hatırlarsanız, ABD Yemen’de 2015’de İran destekli Husilere operasyon yapmıştı. Trump da onları terör listesine almıştı, bunak Biden ise körfezden sorumlu bakan yardımcısı olarak Tim Lenderking’i Yemen özel temsilcisi yaptı, şimdilerde İran destekli Husileri terör listesinden çıkarıyorlar (Reuters). Ayrıca Suudi Arabistan için Kaşıkçı dosyasını açıp kongreye götüreceklerini açıklamışlardı, iplerini ellerinde tuttukları S. Arabistan onlara finans, petrol, para destekleri vererek Müslüman kıyımlarına çanak tutuyor, her yönden kullanılıyor.

Tam da Uluslararası Hukukun İsrail’in Filistin’deki yaptığı katliamlarını soruşturmaya karar verdiği bir zamanda böyle saldırıları yapmış olmalarının anlamı ise dikkatleri başka yönlere çekerek olayları ve katliamları perdelemek olarak nitelendirilebilir.

Bölgedeki Rusya-İran başta bazı ülkelerin de sıkıştırmaya dönük hamleleri olacaktır ve İsrail güdümlü olarak bölgede kanton devlet (teröristan) oluşturmak için kolları sıvayan önde bunak Biden arkasındaki karanlık güçler ve ülkelerin hepsi de bakalım daha neler yapacaklar, ne kanlar dökecekler, hangi ülkeleri karıştırmaya devam edecekler.

Ortadoğu cadı kazanı gibi kaynamaya, kan denizi olmaya devam edecektir, sırada hangi ülkeler ve nereleri var göreceğiz.