Bugünlerde, Netflix dizisi olan Zeytin Ağacı herkesin dilinde… Genetik aktarımın bizlere yansıttığı, psikolojik ve biyolojik olumsuzlukları konu eden dizi, izleyenler üzerinde etkili bir farkındalık oluşturdu… Hal böyle olunca gerek danışanlarımdan, gerek ise tanıdığım kişilerden genetik aktarım ile ilgili gelen sorular arttı…

Genetik aktarım terapisi ya da genetik aktarım ritüeli…

İlk olarak sosyolog Virginia Satir tarafından fark edilmiş; daha sonra ise Psikoterapist Bert Hellinger tarafından geliştirilerek günümüze kadar ulaşmış bir enerjisel çalışma yöntemidir…

Felsefe, teoloji ve pedagoji eğitimi alan Hellinger, bir din adamı olarak görevlendirildiği Güney Afrika’da Zulular kabilesi ile tanışır… Kabilenin, atalarına saygı ve sevgi bağının yanı sıra yaptıkları ritüeller Bert Hellinger’in dikkatini çeker… Avrupa'ya döndükten sonra Viyana'da psikanaliz eğitimi alıp aile dizimi üzerine çalışmalar yapmaya başlar…

Genetik aktarım konusu ilk olarak, ,TRT’de çalıştığım dönemde TRT Spikeri, İletişim Uzmanı ve Yazar Hakan Urgancı’nın rahmetli babam ile yaşadığım sorunları çözmem için önerdiği ve dizide de sıkça yer verilen Mark Wolynn’in “Seninle Başlamadı” kitabı ile dikkatimi çekti…

Hamile bir kadının yaşadığı duyguları, henüz doğmamış bebeğine aktardığını biliyoruz… Ancak kitapta yer alan bir bilgi; gebeliğin 4. ay sonrası anne karnındaki bebeğin yumurtalıklarının oluşmaya başladığını ve bu durumda da gebe olan annenin hissiyat ve düşüncelerinin hem kendi çocuğuna hem de çocuğunun sonraki yıllarda doğacak olan çocuğuna yansıdığını anlatıyordu… Yani bir anne ya da baba farkında olmadan, yumurtalık ve spermden enerji aktarımı ile yıllar sonra dünyaya gelecek olan bireylerin yaşamına, kendi hisleri ile yönlendirme yapabiliyordu…

Bu bilgi oldukça dikkatimi çekmişti çünkü o güne kadar maddi anlamda henüz bir başarı elde edememiştim… Kazandığım para, bir anda pul olup uçuyordu…

Daha sonra hiç tanışmadığım rahmetli dedemin iflas ettiğini hatırlayıp hemen annemi aradım… Anneme dedem iflas ettiğinde kaç yaşında olduğunu sorduğumda ise hiç şaşırmadığım o cevabı aldım… Çünkü o dönemde annem henüz doğmamış, sevgili anneannemin karnında 5 aylık bir bebek olarak dünyaya gelmek için sürecini tamamlamaya çalışıyordu… Yani dedemin iflası ile kıtlık bilincine geçen anneannem, farkında olmadan maddi açıdan, kendi yaşamı ile birlikte hem annemin hem de bizlerin hayatını etkilemişti…

Bu olay sonrası gerekli enerjisel çalışmaları yaptıktan bir süre sonra hem maddi kazancım arttı hem de bereketim…

Özet ile sürekli tekrarlayan sorunlarınız var ise Mark Wollynn’in de söylediği gibi sorun sizin ile başlamamış olabilir…

Not: Bir kişisel dönüşüm rehberi olarak atalardan genetik aktarım dizimi nasıl yapılır bilmiyorum ya da yapan birini tanımıyorum… Bu konu da sınırlı bilgim var ve görüşmelerimde kullandığım Quex Frekans Dengeleme sistemi ile kıtlık bilinci, huzur, stres ve benzeri konularda yaptığımız genetik aktarım silme ya da bağ kesme işlemlerinde yüz yıllar öncesinde yaşayan atalarımıza kadar bağlantılı olduğumuzu görüyoruz… Bu sebep ile eğer genetik aktarım ile ilgili bir çalışma yapmak istiyorsanız, lütfen çalışma yapacağınız uzman kişi ile ilgili detaylı bir araştırma yapın…