Ayrık otu, kendini toplumdan geri çekmiş insanlar için kullanılan bir sözdür toplumumuzda… Botanik olarak ise bahçelerimizde istenmeyen, yayılmasını engellemek için nice çabalar harcadığımız ottur, ayrık otu… Oysa tıbbi açıdan en iyi idrar söktürücüdür…
Ben de bu toplumun ayrık otlarından biriyim… Samimi ama mesafeli, yakınlaştığın zaman ise idrar söktürücü misali bedenden değil ise bile insanın ruhundan zehri akıtan misali…
Belki de, danışmanlık mesleğini seçmemdeki sebep bu özelliğimdi… Belki de bu mesleği seçmem için dünyaya böyle gönderildim... İşin açıkçası uzun zamandır, sorgulamıyorum içinde bulunduğum bu durumu… Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar bilmecesinin cevabı benim için artık “ben yer geçerim”… Zira çok sorgularsa, akli denğesini yitiriyor insan…
İnsanlar, hedefleri ile ilgili danışmanlık almak için gelirler bana… Bazen uzun bir yolculuktur bu, çünkü öncelikle kişinin kendine koyduğu hedef onun için uygun mudur onu sorgularız ya da bu hedefi gerçekten istiyor mu, istiyor ise kendi mi istiyor yoksa çevresi tarafından dayatılmış bir hedef midir diye sorgularız… Gelen cevapların ardından ya bu hedefe odaklanırız ya da yeni bir hedef koyarız…
Dedim ya birlikte uzun bir yola çıkıyoruz, hemen çözülmesi kolay olmuyor bazen… Hal böyle olunca da sohbet sohbeti açıyor, birbirimizin yaşamına dair detaylı bilgiler öğreniyoruz…
Mesela bir danışanım vardı… Kurumsal bir şirkette iyi bir yöneticiydi… Ellili yaşlardaki, bu kadın 25 yıllık evliliğini eşinin alkol bağımlısı olması sebebi ile sonlandırmıştı… Bunun için evlilik mi biter demeyin, zira bu sorun beraberinde birçok sorunu da getiriyor… Psikolojik baskı, mobing de alkolizmin yanında getirdiği eşantiyonlardan…
Hayli hoş, iş hayatında tutuğunu koparan bir kadın olmasına rağmen ikili ilişkilerde toydu… Sürekli “sorun bendeydi, ben eşime kadınlık yapamadım” deyip dururdu… Bir gün onu daha iyi anlayabilmek için kullandığı bu cümleyi biraz daha açmasını rica ettim…
Sorun cinsellikte yeterince kadın olmamakmış… Belki de bu tespit, eşinin kendisine empoze ettiği bir sorun ama elbette o içinde bulunduğu durumu fakrında değildi… Birkaç detay soru daha sorunca sonuç tam da tahmin ettiğim gibi çıkmıştı ve başladım anlatmaya…
“Yani siz bugüne kadar sadece eşiniz ile cinsellik yaşadınız hali ile kaliteli, kalitesiz cinsellik hakkında hiçbir bilginiz yok… Ayrım yapma şansınız yok… Üstelik ciddi alkol alan erkeklerde cinsellik esnasında sertleşme sorunu yaşadıklarını da bilmiyorsunuz… Hatta belki de eşinizin böyle bir sorunu vardı ama erkeklik egosu bunu kabul etmediği için sizi suçluyordu…” dedim…
Ben cümlemi bitirdiğim anda, danışanımın yüzünde önce bir anlık donma ifadesi oluştu sonrasında ise gülümseme ilen gelen müthiş bir aydınlanma… İnanılmaz güzel bir andı… Bir ayrık otu olarak, yine çenemi tutamamış ve ruhtaki o zehri atıvermiştim…
İşte bu yüzden farkındalık ve bilinç yüksekliği, çok önemlidir insan hayatında… Neyi neden yaşadığını bilince insan; aslında yaşanacak başka bir hayatın olduğunu da fark ediverir ve hedeflerini buna göre şekillendirip o yönde çalışmaya başlar… Böyle olunca da çok daha huzurlu, çok daha zengin, çok daha sağlıklı bir hayata kavuşur…
Yaşamın şifresi bu denli basit iken, bugün bizim dışımızda yaşananlar bizi yaprak gibi oradan oraya savuruyor… Siyasilere ve gazeteciler açılan davaları geçtim, önemli bir aktris olan Melisa Sözen’in 2015 yılında, İtalya’da bir dizide oynadığı terörist rolü sebebi ile ifadesinin alındığı bir ülkede yaşıyoruz artık…
Her gün, ama ekonomik ama hukuki alanda bir adaletsizlik yaşıyor ya da yaşandığını duyuyoruz…
Oysa olaylara bakış açımızı değiştirerek biraz farkındalık ve bilinç seviyemizi yükseltsek, sadece bir oy ile bambaşka bir hayatı yaşamanın mümkün olduğunu da göreceğiz…
Ve üstelik o bambaşka güzel hayatı yaşayabilmek, hepimizin en temel ve doğal hakkı…