Artık bu topluma çok kızgınım
İki gün üst üste, çevremde tanıdığım 10 yaşlarında çocuklara ürtiker teşhisi konduğunu öğrendim… Ürtiker halk dilinde kurdeşen olarak bilinir ve çoğunlukla stresten oluşan bir hastalıktır…
Peki, 10 yaşlarında bu kız çocukları, ne yaşıyorlar da bu denli stresliler?
Evet, bildiniz… Akran zorbalığı…
Bir zamanlar hoş görüsü ile dünyaya nam salmış Türk Milleti artık kibir, nefret ve öfke ile tanımak üzere…
Yetiştirme kapasiteniz yok ise dünyaya çocuk getirmeyin arkadaşım… Saygıdan, sevgiden yoksun büyüttüğünüz o çocuklar, pırıl pırıl bir nesle eziyet oluyor…
Çocukları geçtim, ya aileleri? Kendi evladını korumak adına başka bir evlada hakaret ediyor, başka bir evladı küçük görüp, aşağılıyor… Bu davranışın insanlık erdemine sığmamasını geçtim, karmadan da mı korkmuyorsun?
Neydi karma?
Bugün her ne yaşıyorsan, ya geçmişte birine yaşattığın için ya da gelecekte başkasına yaşatma ihtimalin olduğun için o olayı yaşıyorsundur…
Yani sen, bugün bir insanın evladını hor görüp, hakaret ediyorsan yarın bir başkası senin evladına hakaret edecek… Sırf sen, o ebeveynin ve o evladın ne kadar üzüldüğünü anla diye…
Kızgınım…
Herkesin kendi doğrularını bir başkasına dayatmaya çalışmasına çok kızgınım…
Neymiş efendim iki kişi evlenince aileleri de evlenirmiş… Dünürler birbirine uyumlu olmalıymış vs… Yok öyle bir şey… Toplum uydurması bunlar…
İki kişi birbirini sevdi ise konu kapanmıştır… Kız tarafının damadı, erkek tarafının da kızı kendine benzetmeye çalışması bir tek bizim toplumumuzda var her halde… Zaten bu insanlar, kendilerine benzeyen biri ile evlenmek isteseydi öyle birini bulurlardı…
Dünür dediğinde özel günlerde bir araya gelince, birbirimizi idare etmemiz gereken insanlardır… Hepi topu bu... Eğer kendimize yeni bir arkadaş edinmek istiyorsak, o insanlar dünürlerimiz değildir… Ki, yasa ile akraba olduk diye fazla samimi olmak da gereksiz…
Daha da kızgınım…
İşini doğru düzgün yapmayan ve işini doğru düzgün yapanı beğenmeyene; Sürekli sızlanan ama derdi için çare, çözüm yolu aramayana; Gittiği işletmede altı üstü yediğinin parasını ödeyecekken mekânı ve çalışanları satın almış gibi davrananlara; Toplu taşımada nasıl konuşacağını bilmeyenlere, yaşlılara yer vermeyen gençlere ve çocuklara hatta yer vermediği için çocuklarını uyarmayan ebeveynlere; Hatalı ürün satmasına rağmen burnundan kıl aldırmayan esnafa ve daha nicelerine; Akıl sağlığının yerinde olmadığını kabul etmeyip çevresine zulm edenlere; Bilale anlatır gibi tane tane ve üstelik 40 defa anlatmanıza rağmen anlamayan ve algıda sorunu olduğunu, cehaletini kabul etmeyene; sizin başınıza bir olay geldiğinde söylemediğini bırakmayıp, aynı olay kendi başına geldiğinde hoş görü bekleyenlere…
Evet, hepsine ve daha fazlasına çok kızgınım…
Oh be… Rahatladım…
Bir kere de ben hoş görmesem sorun olmaz her halde…