Bugünlerde, sosyal medyada kadının kendi soyadını kullanma hakkı gündemde...

Herkes kendince bir yorum yapıyor... İyi oldu diyende var, gereksiz oldu diyende var...

Hatta "kendi soyadını kullanacak ise nafaka da istemesin" diyen bile var... Bu söylem ile ilgili biri çalışır diğeri ev ile ilgilenir gibi hayatı paylaşma konusuna dahi değinmeyeceğim... Zaten adam daha evlenmeden boşanmayı aklıma düşürüp, üzerine bir de nafaka hesabı bile yapmış... Zaten 3 gram aklı olan, bu adam ile evlenmesin bile...

Benim takıldığım konu, kadına sürekli bir şeylerin lütuf gibi sunulması... Çünkü kadın sadece kendi kudretini farkında değil…

 

Bizim kızı verdik…

Bizim hanımı aldığımda…

Bizim kızı koleje gönderdik…

Bizim kızı evlendirdik…

Kadına özgürlük verildi…

Kadına iş imkânı sağlandı…

Kadına seçme ve seçilme hakkı verildi…

 

Nasıl ki bugün kadın, hayvan, insan, çocuk, hasta, yaşlı, genç vs hakları üzerine çalışan sivil toplum kuruluşları ve dernekleri var ise yıllar önce de benzer topluluklar, benzer konularda benzer çalışmalar yapıyorlardı…

Öyle ki 7 Şubat 1924 yılında yani Cumhuriyetin ilan edilmesinden bir yıl sonra kurulan Türk Kadınlar Birliği’nin kadınlar hakları konusundaki çalışmalarını unutmamak gerekir… Üstelik Türk Kadınlar Birliği Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamu yararına çalışan dernek” statüsünde kabul edilen nadir derneklerdendir…

Başta Nezihe Muhittin olmak üzere, çalışma arkadaşlarının içinde bulunduğu kadın hakları konusunda ki emeklerini göz ardı etmemek gerekir… Zira o kadınlar çalışmış ve onların emekleri ile 1926 yılında Medeni Yasa ile kadın toplum içinde kimliğini elde etmiş, 1930 yılında kadınlarımız, belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını yasayla kazanmış, 1933 yılında kadınların, köy ihtiyar heyetlerine seçme ve seçilebilme, 1934 yılında ise, milletvekili seçme ve seçilme haklarını elde etmişlerdir…

Bu verdiğim örnek sadece kadının seçme ve seçilme hakkı ile ilgili… 

Özetle sevgili okur, kadınlar da erkekler gibi bir birey olup erkeklerin yasalar ve toplum önünde elde ettiği her hakka sahiptir, sahip olmalıdır… Lütfen haklarımıza, zekâmıza, varlığımıza sahip çıkalım… Zaten olması gereken yaşam haklarımızın bize bir lütuf gibi sunulmasına izin vermeyelim…