Dün akşamüzeri manevi babam ile biraz sohbet ettik… Kendisi, 10 yıldan fazladır hayatın her alanında kendimi geliştirmemi sağlayan, karakterimi ilmik ilmik işleyen kişidir… Özellikle de siyasi alanda… Söz siyaset olunca, yerel ve genel siyasete de değindik… Siyasette görünen ve görünmeyenlerin yanı sıra gündeme gelenler de gündemimizdeydi elbette…
Geçtiğimiz hafta CHP Urla İlçe Başkanı Pelin Karasakal’ın aşk hayatı köşe yazılarına konu oldu… Dediler ki “Geçen sene Kabotaj bayramı vaktinde kutlanmadı diye kıyamet koparmıştı, bu sene kabotaj bayramında, törenlere katılmak yerine aşk yaşamayı tercih etti”…
Konu ile ilgili babam ile sohbet ederken, “Neymiş çemkirmişmiş… İnsan zaten böyle böyle öğreniyor her şeye çemkirmemek gerektiğini” deyince; babam da pası alıp benim kaleye golü attı tabi… O an babamın “Bana tekâmül nedir diye sorsalar, yaşayan canlı örneği diye seni gösteririm ama sen de az değildin… Şimdi insanların söylemediklerini, söyleyemediklerini anlayıp daha sakin tepkiler veriyorsun da, 35 yaşına kadar şu Urla camiasında senden payını almayan kalmış mıdır bilmem” cümlesi ile o günlere döndüm… Anılarımı hatırladım…
Camiaya ilk girişim 2011 yılında, Köşe Yazarlığı ve Urla Kent Konseyi Kadın Meclisi yürütme kurulu üyeliğim ile olmuştu… Hatırlıyorum da kendi özel travmalarımdan kaynaklı tırnaklarım hep dışardaydı… Kimse bir daha canımı yakamasın düşüncesi ile hep bir savunma halindeydim… 2010 yılında namusuma yapılan psikolojik saldırı o kadar ağırdı ki, yaşadıklarımı anlayıp sindirebilmek için psikolojik ve psikiyatrik tedavi almak zorunda kalmıştım ve buna rağmen kimse yaramı eşelemesin diye verdiğim tepkiler oldukça sertti… Hatta Kulakları çınlasın, o dönem Belediye Başkan Danışmanı Ferhan vardı… Hayatımda tanıdığım en sakin, en donanımlı insanlardan biridir (Belki de bu yüzden hakkını yiyip, Urla’ya küstürdüler adamı)… Az kahrımı çekmedi Ferhan… Allah var, üzerimde hakkı büyüktür… O, aklıma her geldiğinde dileğim ve ümidim o ki, hakkını helal etsin…
Zaman geçip hayatı yaşadıkça öğrendim ki, her insan hata yapıyor ve önemli olan hata yapmamak değil aynı hatayı defalarca tekrar etmemekmiş… Kınadığın, sarı öküz misali tepki vermediğin her olayı, kendi hayatında yaşamakmış…
Gelelim Pelin Başkan’a…
Her insan davranış ve söylemlerinden kendi bilinçaltını gözler önüne serer aslında… Bilinçaltı okumayı biraz bilen bir insana denk gelirsen senin zaaflarını, korkularını çözüverir ve maalesef siyaset ile ilgilenen biri isen bu oldukça sıkıntı yaratır bu durum…
Açıkçası kendi ise ile bir samimiyetimiz yok... Bir iki karşılaşma da, gülümseme ile verilmiş selamlar dışında her hangi bir paylaşımımız da yok… Duyumlar var, gözlemler var… O duyumlar ve gözlemlerde de, ilçe yönetimi ile ilgili hafif bir kibir ve korku kokusu var… Onu da yaşının toyluğuna veriyorum… Ki, yukarıda kendimden bahsettiğim olayların yaşandığı yıllarda ben, Palin Başkan’dan sadece 2-3 yaş büyüktüm… Yani zaman ile her şey düzeliyor, düzelmez ise zaman insanları siliveriyor…
Sevgili Başkan, burası senin için…
Bizim ülkemizde kadın olmak zordur… Hele ki lider, üstüne bekâr lider bir kadın olmak daha da zordur… İnsanlar kolay unutur… Senin seçim döneminde canını ortaya koyup nasıl çalıştığını yok sayıp, bir anda aşk hayatından görevini aksattığını dile getiriverirler… Ki, ilçemizde bekâr lider erkekler de oldu ama onların, aşk hayatı hiç gündeme gelmedi… Çünkü bizim toplumumuzda eğer bu bir sorun ise kadını hep aşktan vurmaya çalışırlar ama erkeğin aşkı ile kimse ilgilenmez… Ki, liderler de insandır… Saygı çerçevesinde olduğu sürece, hayata dair istediği her şeyi yaşayabilmelidir… O yüzden sen aşkını da, hayatını da doya doya yaşa… Aşkının sonunda evlilik de olsa ayrılık da olsa kimse eyvallah deme çünkü aşktır insanı yücelten, aşktır insanın tekâmülünü başlatan…
Daha önceki yazılarımdan birinde “Yavrukurttan, Asena’ya geçiş kolay değildir” diye yazmıştım… Belki o zaman kinaye yaptığımı bile düşünmüş olabilirsin ama öyle değil… O yol gerçekten zor… Vuracaklar, aşağılamaya, aşağıya çekmeye çalışacaklar… Burada sana düşen, kim sana her ne yapar ise yapsın sen onlar için ne düşündüğüne ve ne söylediğine dikkat et çünkü karma denen şey budur… Gün gelir hayat, seni aynı konuma koyuverir… Ve emin ol ki, her ne kadar siyasi görüşümüz farklı olsa da, daha önce “Ben yaşadım, başka kadınlar yaşamasın” diyerek bu yola çıkmış ve seni her zaman gizlilik koşulu ile ve yargılamadan dinleyip, yoluna elinden geldiğince ışık tutmaya hazır biri var… Çünkü biz bu yola Önceki Belediye Başkanımız Sibel Uyar ile çıktığımızda “Her kadın bir kadının elini tutmalı” diye söz verdik…