Advert

ÖZGÜRLÜK YOLU

Çiğdem ADALI

13-07-2023 18:08

Mevlana’nın Mesnevisi’nde nice güzel hikâye vardır… Bunlardan biri de, bir tüccar ve papağanının hikâyesidir…

Vakti zamanında tüccar, güzel mi güzel bir papağan beslemektedir… Bu tüccar papağanını çok sever ve önemsermiş… O rahat etsin diye ihtişamlı bir kafes yaptırmış…

Hikâyemizin başrolü, bir gün mal almak için Hindistan’a gitmeye niyetlenmiş… Yola çıkmadan önce evdeki herkese tek tek “Oradan senin için ne getirmemi istersin?” diye sormuş… Herkes isteklerini söylemiş… Sıra papağana gelmiş… “Senin memleketine gidiyorum, peki sen oradan ne istersin?” diye sormuş… Papağan ise “Benim vatanımda benim gibi bir sürü papağan var… Onlar özgürce yaşıyor… Onlara de ki, benim bir papağınım var, onu kafeste besliyorum… Ona çok iyi bakıyorum ama o yine mutsuz… Onun mutlu olması için ona ne önerirsiniz? Sen böyle sor, onlar sana cevap verecektir…” der…

Adam Hindistan’a varmış, kendi işlerini halletmiş… Ardından çarşıya çıkıp tek tek hane halkının hediyelerini almış… Seyahatinin son gününde de papağanlar diyarına gitmiş… İlk gördüğü papağana, kendi papağının mesajını iletmiş… Söylenenleri duyan papağan donakalmış ve yere düşüp ölmüş…

Adam o an ne yapacağını bilememiş… Papağanının, duyduklarını duyunca üzüntüden öldüğünü düşünmüş ve maalesef kendi papağanı için hiçbir şey alamamış…

Uzun süren yolculuk sonrası tüccar evine dönmüş… Tek tek aile üyelerinin hediyelerini dağıtmış… Kafesteki papağan ise heyecan ve merak ile sıranın kendisine gelmesini bekliyormuş… Adam papağanının kafesine yaklaşıp, yaşadıklarını anlatmış… Adamın anlattıklarını duyan papağan bir an da hareketsizleşmiş… Bayılmış oracıkta…

Kısa sürede ikinci defa aynı olayı yaşayan tüccar kendi papağanının öldüğünü zannedip çok üzülmüş… Kuşu, nazikçe kafesinden çıkarıp pencerenin kenarına yerleştirirken, pencerede özgülüğü hisseden papağan bir an da canlanmış… Sahibinin elinden kaçıp bir ağaç dalına konuvermiş…

Adam şaşkın, papağan mutlu… Ve dile gelmiş papağan…

“Hindistan’daki papağan yaptığı davranış ile bana ders verdi… Hal dili ile bana ‘Seni sesin esarete düşürmüş… Ancak kendini ölü gibi gösterirsen mutlu ve özgür olabilirsin… Bu esaretten ancak o zaman kurtulabilirsin’ diyerek yol gösterdi…”

Aslında papağandan farklı değil halimiz şu hayatta… Bizi esarete düşüren kendi içsel sesimiz, zihnimizde hiç susmayan o diğer biz…

Sukut halinde bir zihin ile kendine “Başarırsın, yapabilirsin, iyisin, güzelsin vb” sözler söyleyerek, kendini motive eden her insan; kendi zihninde, kendini kötüleyen diğer insanlardan çok daha sağlıklı, mutlu, özgür ve başarılı…

Bir de temiz, sakin bir zihin için kullanılması gereken “ama” kelimesi var…  Öyle ki, ama kelimesi kendinden önceki her cümleyi anlamsız kılar… Örneğin “Seni seviyorum ama ayrılmamız lazım” cümlesinde… Sonuç ayrılık olduğu için “ama” kelimesinden önce gelen sevme fiili anlamını yitirir… Oysaki, “bugün başaramadım ama bir sonrakinde daha iyi olacak” cümlesindeki “ama” tam bir motivasyon kelimesidir…

Demem o ki; 12 yıl önce bu gazetede yayımlanan ilk yazımı ve kendimi hatırlıyorum da…  Yorgun, mutsuz, ruhen ve bedenen hasta ve kendi geçimini dahi idame ettiremeyen genç bir kadındım… Hikâyedeki papağan misali kendi zihnimin olumsuz cümlelerinde esir olmuştum… Sonra sizlere yazmaya başladım… Yazabilmem için her daim yeni bilgiler öğrenmem gerektiğini fark ettim… Öğrendiğim her yeni bilgi ile zihin sesim sakinleşti ve bugün gazetemizin 500. baskısında özgür, mutlu, bereketli, huzurlu ve sağlıklı bir kadın var…

Bu sebep ile 500 baskıdır bizi yalnız bırakmayan ve gelişip, dönüşmemize vesile olan siz okurlarımıza çok teşekkür ederim…

Bu halimizden, daha iyi halimizi birlikte okumak ümidi ile nice 500 baskılara…

DİĞER YAZILARI ÖMRÜMÜZÜ YEDİN RETRO 01-01-1970 03:00 ARI MISIN? SİNEK Mİ? 01-01-1970 03:00 HÜMANİZMDE BİR YERE KADAR 01-01-1970 03:00 İTHAL BAŞKANIN İTİRAFI 01-01-1970 03:00 BENİM DEĞİL ONUN SORUNU 01-01-1970 03:00 3 OY İÇİN BİR KADININ NAMUSU SATILAMAZ 01-01-1970 03:00 BİZİM KIZ 01-01-1970 03:00 SEÇİMLER AYNI HUZUR İLE DEVAM EDER Mİ? 01-01-1970 03:00 TIMARHANEDEN TABURCU OLMAK 01-01-1970 03:00 ÇOK KIZGINIM 01-01-1970 03:00 KİBİR VE GURUR ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 YÖNETME SALGINI 01-01-1970 03:00 BEKLENTİM KALMADI 01-01-1970 03:00 GÖZLERİNİ SIKI SIKI KAPAMADIYSAN… 01-01-1970 03:00 KIRKINDA AŞK BAŞKADIR 01-01-1970 03:00 Hayat tek bir nota değildir… 01-01-1970 03:00 Ah Be Ayla… 01-01-1970 03:00 ÖFKESİNİ SEVDİKLERİM 01-01-1970 03:00 İÇİMDEKİLERİ TEK TEK ASSAM, RUHUM RAHATLAR MI? 01-01-1970 03:00 HEDEFİNİZ, HAYALİNİZ Mİ? 01-01-1970 03:00 EL ÂLEMİN ÇÖPÜ 01-01-1970 03:00 HÜKÜMET KAFASI 01-01-1970 03:00 ELON ÇILDIRDI MI? 01-01-1970 03:00 CELLATLARINA ÂŞIK OLMUŞ ÜLKEM 01-01-1970 03:00 SEÇERSEK ÖLÜRLER 01-01-1970 03:00 GERİZEKALI MISINIZ? 01-01-1970 03:00 ZIDDI İLE VAR OLMAK 01-01-1970 03:00 GARİPTİR İNSAN EVLADI 01-01-1970 03:00 KARIŞTIRMAMAK LAZIM 01-01-1970 03:00 SADECE ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM… 01-01-1970 03:00 FARKINDA OLMAK 01-01-1970 03:00 YENİ TÜRKİYE SON VERSİYON 01-01-1970 03:00 SİNİRSEL YORGUNLUK 01-01-1970 03:00 BİR KADIN NE DÜŞÜNÜR? 01-01-1970 03:00 TEST – 2 01-01-1970 03:00 BUYURUN TESTE 01-01-1970 03:00 KUSUR NEREDE? 01-01-1970 03:00 BU BORÇLAR NASIL ÖDENİR? 01-01-1970 03:00 KOMŞUNUN ŞIMARIK OĞLU 01-01-1970 03:00 ÇOCUKLARIN ÖĞRENME SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN 01-01-1970 03:00 KİRLENMİŞ BİR HAYAT TEMİZLENİR Mİ? 01-01-1970 03:00 GELECEĞİ GÖRMEK 01-01-1970 03:00 ZEYTİN AĞACI 01-01-1970 03:00