1822 yılında İngiltere’de kurulan Hayvanları Koruma Birliği ile birlikte hayvan dostlarımızın daha iyi şartlarda beslenmesi ve korunması amaçlanmıştır. İnsanların hayvanlara iyi davranmalarını sağlamak ve onları korumak için ülkemizde 1908 yılında Hayvanları Koruma Derneği kurulmuştur. Aynı amaç altında oluşturulan bu dernekler daha sonra birleşerek Hollanda’nın başkenti olan Lahey’de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu adı altında bir araya geldiler. Bu kuruluş dünya genelinde yok olma tehdidi altında bulunan hayvan türlerine dikkat çekmek amacıyla 4 Ekim tarihini Hayvanları Koruma Günü ilan etmiştir. Hayvanların yaşama hakkına saygı duymak, onların yaşam alanlarını engellememek ve evrende insanlardan başka canlıların da yaşadığının farkında olmak bu günün amaçları arasında yer alır.

Hayvanların sahip olduğu haklar 15 Ekim 1978 tarihinde UNESCO evinde Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi ile ilan edilmiştir. Toplam 14 maddeden meydana gelen bu haklara göre 4 Ekim ve diğer tüm günlerde hayvanlara koruyucu ve merhametli davranmak gerekir. Bütün hayvanların yaşam hakkının olduğu ve saygı görmeleri gerektiği unutulmamalıdır. Hiçbir hayvana kötü ve acımasız davranılmamalı, yabani türde olan hayvanlar kendi doğal çevresinde serbestçe yaşamaya bırakılmalıdır. Eğlence olsun diye hayvanlar öldürülmemeli, bu tür davranışların suç olduğu unutulmamalıdır.

Hayvanları koruma çabaları, aynı zamanda etik bir sorumluluktur. Hayvanlar da bizim gibi canlı varlıklardır ve yaşama hakkına sahiptirler. Onları korumak, onlara saygı göstermek ve onların yaşam alanlarını korumak, insanlığın bir görevidir. Hayvanların acı çekmesini önlemek, onları korumak için yapılan çalışmaların temel amacıdır. Hayvan hakları savunucuları, hayvanların kullanılmadan, sömürülmeden ve zarar görmeden yaşama hakkına sahip olduğunu savunur. Bu nedenle, hayvanları korumak, etik bir sorumluluktur ve insanlığın vicdanıyla uyumlu bir şekilde hareket etmek demektir.

Bir hayvan sever olarak oldukça önemli bir konuya değinmek istiyorum bu hafta sizlere. Sokak hayvanları ile ilgili alınan kararlara katılmıyorum. Neden bu hayvanları istemiyorsunuz? Bu hayvanlar size ne yaptı da yok etmek istiyorsunuz... İçim vicdanım dayanmıyor bu kadar kötü düşünen insanlara... Bazen diyorum bu dünya bana göre değil, Kötülerin dünyası oldu artık... Ama ben yaşadığım sürece sonuna kadar hayvanların savunucusu olacağım.. Gerekirse onlar için çiftlik kuracağım, tüm gelirimi onlara harcamaktan da hiç çekinmiyorum.. Niye bu canları bu kadar düşünür oldunuz? Başka hiç mi bir şey yok karar alınacak, katiller, Suriyeliler her yerde ellerini kollarını sallayarak gezerlerken, bu kadar kötü şeyler yaşanırken, sizden sadece ekmek ve su isteyen canlıları öldürmek niye?.. Biz onlarla bu şekilde yaşamaktan, yaşatmaktan memnunuz..

Üstelik o Canlar sayesinde korunuyoruz biz, depremde onların sayesinde göçük altındakiler bulunuyor, ve tüm haşereleri yakalayıp zararsız kılıyorlar... Hiç mi hayvan sevginiz yok, bu kadar mı vicdanınız yok...  Allah’ın verdiği canı onların rızası olmadan nasıl alma yetkiniz olduğunu düşünüyorsunuz?.. Lütfen elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün...

Nefes aldığım hayatı  onlarsız düşünemiyorum... #yasayıgeriçek