Dondurmanın tarihi, M.Ö. 4. yüzyıla dayanır. İşte büyük küçük herkesin çok sevdiği dondurmanın hikâyesi:

Boğazına düşkünlüğü ile tanınan Roma imparatoru Neron, gladyatör dövüşlerini seyrederken, kendisine lezzetli yiyecekler sunan çeşni başlarını ödüllendirirmiş. Çeşni başlarından biri, bir gün dağın zirvesinden topladığı karları bir kaba doldurmuş, üzerine bal ve çeşitli meyve parçaları dökerek, imparatora sunmuş. Neron, o güne kadar hiç tatmadığı bu yiyeceği çok sevmiş. Ertesi gün de köle ordusunu kar toplamaya göndermiş. Karın üzerine bal ve ezilmiş meyve döktürerek, tarihin ilk dondurmasını hazırlatmış.

Dondurmanın tarih içinde tüm dünyaya yayılması da şöyledir:

13. yüzyılda Marco Polo Çinlilerin buz ve süt karışımını öğrenerek bu metodu Avrupa’ya götürmüştür. Zaman içinde buzlu tarifler ortaya çıkmış Fransız ve İtalyan restoranlarında çok ünlenmiştir.

1676 senesinde Paris’te 250’ye yakın dondurmacı olduğu bilinir.

1851’de Jacob Fussel, ABD’de dondurma yapıp satmaya başlamıştır.

Değişik maddelerle hazırlanan dondurmanın İtalyanlara özel ‘Semi-Freddo’ adında bir çeşidi vardır. Dondurma yapılırken karışım dondurulmadan önce içine kremalı bir bisküvi katılarak bu ünlü dondurma hazırlanır.

1900’dan sonra soğutucu makinelerin geliştirilmesiyle dondurma daha da yaygınlaşmıştır. Dondurmaya çıtır çıtır lezzet katan külah da ilk kez 1904’te Missouri Louis’de düzenlenen Dünya Fuarı’nda ortaya çıkmıştır.

“Gerçek Dondurma”nın hikayesi, kara eklenen pekmez, bal ve meyve özleriyle yapılan Karşambaç’la başlayan, dondurmanın da 300 yıllık hikayesidir. Bu hikayede, dondurmanın adı bir şehirle birleşir. Kahramanmaraş sadece adını vermekle kalmaz dondurmaya…

Kıvamı ve özel rahiyası ile, benzersiz K.Maraş Dondurması’nın tadındaki sırrı da verir. Ahir Dağı’nın bulutlara yakın yaylalarında yeşeren keven, kekik ve yabani orkide çiçekleriyle beslenen keçilerin sütü ve bu orkidelerin yumrularından incelikle toplanan salep!

Bu sırrın içinde çok değerli bir şey daha var. O da anlık bir tadın, damağa vereceği hazzı bilen ustanın, mükemmel kıvama ulaşmak için verdiği sabır!

Yarım bardak süt ile 120 mg kalsiyum alınırken aynı miktar dondurmayla 150 mg kalsiyum alımı söz konusu. Bu nedenle süt tozu değil, sütle yapılan 3 top dondurma 1 su bardağı süt, 1 ince dilim ekmek ve 1 porsiyon meyveye eşdeğerdir. Sütten elde edilen bir tatlı çeşidi olan dondurmada protein kalitesi oldukça yüksek. Ayrıca A vitamini, B vitaminleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyum gibi kaynakları da içerir. Bu nedenle dondurma kasların düzenli şekilde kasılıp çalışmasına destek verir ve böylece doku kaybına engel olur.

Sıcak havada içimizi soğutan aynı zamanda keyif veren bir dondurmaya kim hayır diyebilir ki?

AFİYETLE ŞİFA OLSUN...