Önce bütün dünya ile beraber ülkemizi de saran ve sarsan Pandemi… Sonra Güney Doğumuzu harap eden deprem… Aradaki orman yangınlarını, başta kurbanları kadınlarımız olan cinayet ve çare bulunamayan trafik kazaları salgınlarını saymıyorum…

Derken… Ramazan Bayramı, 23 Nisan Bayramı, seçimler ve de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı… Felaketlerin getirdiği acılar ve siyasettin zirvelerindeki gerilim içinde yaşarken, “Bayramlarımızın sevincini, mutluluğunu, keyfini” pek tadamadık…

87 yaşında bir gencim, Atatürk çocuğuyum; bu bayramı doya doya kutlayacak, Atatürk’ümü doya doya anacağım…

Bu başlangıçtan sonra, “Pencere Haber’de neden yazmaya başladığımı” anlatan “ilk yazımda söz verdiğim” gibi… İzmir – Yarımada ve Urla sorunları arasından “birini” yazacağım. Zira İzmir ilinin her yerinde bu sorunu yaşıyoruz…

Belediyeler Kanunu, “Belediyeyi şöyle tarif eder; Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişi…”

Şimdi başta büyükşehir belediye başkanımız olmak üzere bütün belediye başkanlarımıza soruyorum; “Başta kadınlarımız olma üzere bizim gibi yaşlıları da ‘yürüme zorluğu içinde’ bırakan” ve de geçen ağır vasıtalar sebebi ile kolay bozulan, yağmurdan altındaki yumuşayan toprakların yardımı ile çok yeri aşağıya doğru çöken, bazıları da dışarıya doğru fırlayan “küp taş döşeme sistemi” neden tercih ediliyor?..

Bir sorun bakalım, kadınlarımız, yaşlılarımız bu “küp taş döşeme sisteminden” memnun mu?..

Yağışın bol olduğu bölgelerde, “bu sistem” iflas eder; taşlar defalarca ve defalarca “yeniden” döşenir… Ve de elbette “bu sistemden memnun olanlar, ‘o taşları üretip’ belediyelerimize satanlardır!..”

Bir zamanlar “Alsancak / Pasaport Kordonboyu’nda bu sistem uygulanırken, ‘döşenen taşların Samsun’dan getirildiği’ ile ilgili iddialar” ayyuka çıkmıştı.

Şimdi nerden geliyor, bilmiyorum, zaten “bir yaşlı olarak “beni “sadece” o düzeni bozulmuş taşlı yollarda “seke sek yürümek zorunda kalmam” ilgilendiriyor…Bundan sonrasını belediyelerimizi yönetenler düşünsün!..