Nihayet, listeler verildi, hem belediye başkan adayları, hem belediye meclis üyeleri bakımından her şey kesinleşti ve dönüşü olmayan yola çıkıldı!.. Her adaya “Allah kolaylık versin” diyor, “başarılar” diliyorum…

Ben, “genel seçim ile yerel seçimi ‘siyasi görüşüm’ bakımından” ayırırım; genel seçimde “Ülkeme ve Halkıma yararlı olacağına inandığım” partiye, yerel seçimde “Beldeme yararlı olacağına inandığım” adaya oy veririm; yani, yerel seçimde “particilik” yapmam…

Eğer, “görev sürecinde başarılı olmuş bir başkan, yeniden aday gösterilmişse”, elbette oyum onadır… Yok, “yeniden aday gösterilmemiş” ise, araştırırım; “yeni adaylar arasında ‘başarılı olacağına inandığım’ adaya” oyumu veririm.

İzmir ve “oyumu kullanacağım” Urla, hem büyükşehir olarak, hem ilçe olarak “CHP’nin kalesi” beldelerdi…

3’ü hariç, Büyükşehir dahil, bütün “CHP’li belediye başkanları” Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, “yurt çapında, CHP’li belediye başkanlarını eleştirirken ‘Bunlar hiçbir iş yapmadılar, başarılı olamadılar’ sözünü haklı çıkarırcasına” değiştirildi…

“Yeni adaylar” bizlerden, İzmir’de oturanlardan oy isteyecek, diğer partilerin adayları gibi…

İzmir için de, uzun bir süre “kayyumla yönetilen” Urla için de “oy vereceğim adayı” soruşturuyor, araştırıyorum.

Bu arada, Gazeteci Yazar, kuzenim ve de GÖZLEM Gazetesi yazarı Murat Kışlalı’ya, “CHP’nin durumunu ve de İzmir’in Ankara’da nasıl göründüğünü” sordum… Ankara kulislerini yakından izleyen ve yorumlayan Murat Kışlalı’nın görüşünü sütunuma alıyorum:

“İzmir’de, CHP’nin adaylarının aldığı oy oranları öncesine ve 2023’e göre ciddi biçimde düşerse –ki ben böyle olacağını bekliyorum– bunun sorumluluğu Özgür Özel’e kesilir. Yapılan temayül yoklamalarında Soyer, farklı olarak öne çıktı. Onun ve geçen seçimde DEM desteklemediği için İzmir büyükşehir adayı yapılamayan ve Konak Belediye Başkanı olan Abdül Batur’un başarılı olduğu halde aday yapılmaması da riski arttırdı.  Soyer, geçen seçimde İyi Parti ve HDP’nin desteğiyle oyların yüzde 58,1’ini alarak başkan olmuştu. Oysa ki 2023 genel seçimlerinde CHP oyların yüzde 40,9’unu aldı. Cumhur İttifakı’nın ekonomik krize rağmen oy oranı 30,6 idi. Aradaki 10 puanlık fark bu seçimde kapanırsa ve İzmir kaybedilirse, Özgür Özel’in başkanlık süreci tehlikeye girer. İzmir kaybedilmese bile Eskişehir, Hatay, Antalya, Muğla gibi illerin kaybedilmesi Özer’i çok ve ciddi şekilde zora sokar. Dahası, böyle bir durumda, İstanbul’da Belediye Meclisi çoğunluğu –çok zor ama– CHP’ye geçmişse, bu defa, Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığını Meclis’in seçeceği bir CHP’liye bırakıp, olağanüstü bir Kurultay ile CHP’nin yeni Genel Başkanı olabilir. Kemal Bey’in de tekrar Genel Başkanlığa gelmesi ihtimali ise, ancak İstanbul’da Belediye Meclisi’nde çoğunluğun elde edilememesine bağlıdır. Bu da ciddi ve önde gelen bir olasılıktır. Eğer İmamoğlu İstanbul’da seçimi Belediye Meclisi’nde çoğunluğu alacak şekilde kazanırsa, eninde sonunda CHP’nin başına geçecektir. Genel bir başarısızlık ve İstanbul Belediye Meclisi’ndeki çoğunluğun CHP’de olmaması durumunda ise partinin bölünmesi ihtimali, ‘yeni bir sol parti’ olarak ortaya çıkabilir.”

31 Mart seçimleri ülkemize de, İzmir’imize de, Urla’mıza da hayırlı, uğurlu olsun…