Yılbaşı sayımızda bu yazıyı yazıp yazmamayı çok düşündüm…

Ama sonunda, “12 Şehidimize saygı” ve “insanlığa karşı gazetecilik görevim” ağır bastı yazıyorum…

Önce… Yılbaşına günler kala, Irak ve Suriye’den gelen şehit haberleri, ülkemizi yasa boğdu… “Şehit haberi gelen” Anadolu evlerindeki anaların, babaların, dedelerin, ninelerin, oğulların, kızların, abilerin, kardeşlerin, akrabaların, komşuların acılar içinde ağıt yakmalarını TV ekranlarında seyrederken, kendimi o gencecik evlatlarımızın babası yerine koydum, yüreğim yandı, gözlerim yaşardı…

 Sonra… “Dünya insanlığı” penceresinden bakınca aylardır gördüğümüz acı tabloya döndüm; “Gazze’de binlerce çocuk yeni yılı göremedi; öldü, öldürüldü… On binlerce çocuk hastanelerde “ölümle” savaşıyor… On binlercesi de “bir dilim ekmeği, bir yudum sıcak çayı” bulamadan yaşam mücadelesinde…

Orada “Hamas’ın başlattığı, İsrail’in ‘Fırsat bu fırsattır’ diyerek tırmandırdığı, ‘insanlığın seyretmesinde yararlanarak’ devam ettirdiği bir savaştan da öte katliam var…

Dönelim, “Ülkem insanlığı” penceresinden gördüğümüz bir başka acı tabloya…

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) 2022 yılı raporunda deniyor ki; “Türkiye’de yaklaşık her beş çocuktan birinin parası olmadığı için haftada en az bir kez yemek yiyemiyor…”

PİSA’nın anketinde “Geçen 30 günde yiyecek alacak paranız olmadığı için kaç kere yemek yiyemediniz?” sorusuna alınan cevabın acı sonucuna göre, “15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 10,8’i haftada bir, yüzde 4,8’i hafta iki veya üç kere, yüzde 1,8’i haftada dört veya beş kere, yüzde 1,9’u ise neredeyse her gün paraları olmadığı için yemek yiyemediğini” söylemiş… 38 üyeli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) listesinde, “yüzde 19,2 ile yiyecek parası olmadığı için son 30 günde haftada en az bir kez yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu” ülkeyiz.

Bu raporun ardından, “Türkiye’de Çocuk olmanın bedeli” başlıklı bir rapor daha yayınlandı… Karabük Milletvekili Cevdet Akay’ın hazırladığı bir rapor… “Rakamlar” düşündürücü; “Yoksulluk çeken çocuk sayısı 9,4 milyon oldu. Her 100 çocuktan dokuzu okulu terk etti. Çocuk işçi sayısı 720 bine ulaştı. Son 10 yılda 888 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi.”

“Gıdasızlık” rakamları ise çok acı; ”Süt ürünü tüketemeyen çocuk oranı yüzde 42,2 olarak kayıtlara geçti. Her gün meyve tüketemeyen çocuk oranı yüzde 49 olarak belirlendi. Sebze tüketemeyen çocuk oranı ise yüzde 87. Her gün et, tavuk veya balığı tüketemeyen çocuk oranı ise 87,3.”

Rapora göre “15-29 yaş arası eğitimde olmayan gençlerin oranı” yüzde 28,7’ye kadar çıkmış… Örgün eğitimdeki her 100 çocuktan 9’u okulu terk etmiş. 5-17 yaş arasında okul kaydı olmayan çocuk sayısı ise 1 milyon 201… Aynı yaş aralığında çalışan çocuk sayısı ise 720 bine ulaşmış.”

Raporda, “üzerinde uzun uzun durulması” ve “gerekli tedbirlerin alınmasını” gerektiren tespitler de var; “9 bin 308 çocuk uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçundan güvenlik birimine getirildi. Son verilere göre suç işlediği anda çocuk yaşta olanların sayısı ise 10 bin 234. Ceza infaz kurumlarına hükümlü statüsünde giriş kaydı olanlardan ceza infaz kurumlarına girdiği tarihte 12-17 yaş grubunda olup 18 yaşını doldurmamış hükümlülerin sayısı da bin 373. Uyuşturucuya 15-24 yaş aralığında başladığını söyleyenlerin oranı da yüzde 69,6.”

Söyleyin değerli okurlarım; “Ben bu yılbaşını kutlamayacağım” dersem, haksız mı olurum?..