Küresel ısınma nedeniyle artan sıcaklıklar bir dönem insanlık için de bir kalkan görevi gören buzulların erimesine neden olmaktadır. Seller ve kuraklıkların artık insanlık için sıradan hale gelmesi korkutucu bir hal almaktadır.

Bilim adamlarının artık geri dönülemez noktaya gittiğini ısrarla ifade ettiği küresel ısınma için insanoğlunun pek tedbir almaya niyeti yok gibi görünmektedir. İşin garip tarafı ise zaten ekonomik sıkıntılarla boğuşan insanoğlunun küresel ısınma ile oluşan felaketlerin bu sıkıntıları iki kat arttırdığı gerçeğini biliyor olması üzücüdür. Ne yazık ki insanoğlu Dünya kaynaklarının hala hiç tükenmeyeceğini zannetmektedir.

Ancak. Himalayalar pes etmek üzere!

Hindistan, Çin, Nepal ve Bhutan ülkelerinden geçen Himalaya Dağları arkasındaki Kutuplarda yer alan en büyük donmuş kaynak suyu rezervlerini de koruması nedeniyle büyük bir öneme sahip ancak insanoğlunun pek umurunda değil.

Aşırı artan sıcaklıklar nedeniyle Himalaya Dağlarındaki Chhota Shigri buzulunda rekor erimeler tespit edilmiştir. Bu erimeler Dünya atmosferi ve su döngülerindeki hassas sistemi dengesizleştirmektedir. Bu da büyük seller veya kuraklık ile oluşmasına neden olmaktadır.

Eriyen buzullar nedeniyle Pakistan tarihinde görülmemiş seller yaşanmaya başlamıştır. Seller 50 milyon insanı etkilerken 1400 kişinin de ölümüne neden olmuştur. Ayrıca ülkedeki gıda üretiminin yüzde 90’ına katkı sağlayan Indus Nehri de taşarak tarım alanlarına ve su kaynaklarına zarar vermiştir. 2050 yılında Asya’da 1,5 milyar civarında insanın su kaynakları konusunda sıkıntı çekeceğini beklenmekte oluğu belirtilmektedir.

Himalaya Dağları ve çevresinde 55 bin civarında buzul yer almakt ve bunların 7000 tanesi Pakistan’ı doğrudan beslemektedir. Aşırı erime nedeniyle binlerce yüksek irtifa gölü de şimdiden taşmaya başlamıştır.

Pakistan dünyanın iklim krizine karşı zayıf olan sekizinci ülkesi olmakla beraber küresel ısınmaya yüzde 1 civarında katkı sağlamaktadır. Daha önce dünyanın en kirli şehri olarak Lahor ilan edilmişti. Zaten ekonomik kriz içerisinde olan Pakistan’ın bu yıl sellerden dolayı 10 milyar dolar civarında zarar gördüğü ifade edilmektedir. Ayrıca önemli gıda üretim kaynakları da etkilenmiş durumda.

Diğer taraftan Everest ve K2 gibi ikonik dağ zirveleri de ciddi anlamda değişime uğramaktadır. Eriyen buzullar nedeniyle burada yer alan tesisler de yavaş yavaş daha alçak bölgelere taşınmaya başlamıştır. Yani diğer bir deyişle işin aslı artık geri dönülemez bir noktaya doğru hızla ilerlemekteyiz.

Dünyadaki karbon emisyonunun hızlı ve çarpıcı şekilde kesilip küresel ısınma 1,5 santigrat derece ile sınırlandırılabilse dahi Hindu Kuş Himalaya sıra dağlarındaki buzulların yüzde 36'sının 2100'e kadar eriyeceği, küresel ısınmanın mevcut seyrinde gitmesi halinde de üçte ikisinin kaybolacağı özellikle vurgulanmaktadır.

Buzulların, bölgede yaşayan 250 milyon kişi için kritik su kaynağı durumundadır. Bu buzullar, yaklaşık 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı Hindistan, Pakistan, Çin ve diğer çevre ülkelerdeki en az 10 ana nehrin de temel kaynağını oluşturmaktadır.

Bu oluşum son zamanlarda duymadığınız bir iklim krizi sorununu ortaya koymaktadır. Eğer bizler, uzak bir ihtimal olsa dahi, mümkün olabilecek en iyi dünya koşullarında bile, buzulların üçte birini kaybedip sıkıntıya düşmemiz kaçınılmaz görünmektedir. Bu bizleri şok eden bir gerçektir.

22 ülkeden ve 185 kuruluştan 350'den fazla araştırmacı ve politika uzmanı tarafından incelenerek hazırlanan raporda, buzullardaki erimelerin önce bölgede büyük sel felaketlerine, ardından da ana nehirlerde su sıkıntısına neden olacağına işaret edilmektedir.

Unutulmamalı ki dünyanın en yüksek dağı olan Everest'in bulunduğu bölge yaklaşık 3 bin 500 kilometre alanı kaplayan buzul dağlarından oluşmaktadır.