Dostlar;

Yaşamakta olduğumuz İzmir ve çevresinde çeşitli doğa olaylarının etkisinde kalmaktayız. Fırtına bulutlarının yani çöl tozlarının etkisinde kalmaya başladık. Bu bulutların içerisinde sıcak ve soğuk havanın dolaşımıyla kuru olan bitki örtüsündeki toz havaya kalkmakta ve yeşil alanların azalması sonucu İzmir ve çevresinde hava kirliliği artarak toz bulutları oluşmaktadır.

Afrika ve Arap yarımadasında geniş alanlardaki çöl sahalarından kuvvetli rüzgârlar vasıtasıyla yeryüzünden kaldırılarak atmosferde salınan tonlarca kum ve toz karışımları, binlerce kilometre mesafelere taşınabilmektedir. Çöl tozları, toz bulutları şeklinde çok yükseklere ulaşarak güneş ışınlarını zayıflatmakta ve hava kalitesini tehlikeli boyutlara getirmektedirler.

Kuzey Afrika'dan gelen bu toz Türkiye semalarını ve özellikle İzmir ve çevresini de kaplamakta ve uzmanlarca gerçekleştirilen modellemelere göre çöl tozu 2023 Mart ayında batı İzmir çevresinde etkili olmuştur. Bu durumda yağış alan bölgelerde cisimlerin, araçların yüzeylerinde çamur lekeleri oluşmuştur.

Çöl tozu Ege üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. Böyle durumlarda kronik hastalar, astım, KOAH gibi hastalıkları olanların uyarılması gerekmektedir. Peki, çöl tozlarının sağlık üzerindeki etkileri neler? Sağlığa zararlı mı?

Bu durumun özellikle çocuklar, yaşlılar ve solunum yolu rahatsızlığı olanlara zarar verebildiği ve yapılan akademik çalışmaların tozun akciğeri tahriş edip astımın şiddetlenmesine neden olabileceği bilinen bir gerçektir.

Dünya Sağlık Örgütü'nün metreküp başına 50 mikrogram olarak belirlediği partikül madde sınır değeri, Mart ayında özellikle Ege ve İzmir çevresinde 100-150 mikrogram olan "hassas" değerlere çıkmıştır.

Gerçek konuşmak gerekirse, elbiselerimizin, otomobillerimizin üzerindeki, içtiğimiz meyve suyundaki tozun nereden geldiğini hiç düşündük mü acaba? Büyüklükleri bir saç kılının yaklaşık 20’de 1’i kadar olan, çevremizde milyonlarcası dolaşan tozlar hakkında ne biliyoruz?

Miami Üniversitesi Deniz ve Atmosfer Kimyası Bölümü’nden emekli Joseph M. Prospero ABD’de yürütülen toz çalışmalarının babası olarak bilinmektedir. Prospero’nun incelemelerine göre dev gaz sütunları Afrika topraklarını süpürerek tozları havaya kaldırdıktan sonra bu tozları Atlantik Okyanusu’nun öbür tarafına taşımaktadır. Afrika’dan Amazon’a hava koridoru ile taşınan bu devasa toz kütlesi, Amazon havzasında bitkilerin büyümesinde önemli bir rol oynamaktadır. Peki nasıl? Yılın birçok gününde yağmura maruz kalan ve üzeri Amazon ormanlarını oluşturan sayısız ağacın yapraklarıyla kaplı toprağın bu kadar verimli olması nasıl açıklanabilir? Dünya’yı dolaşan toz hem karayı hem de denizi verimli kılabilmektedir. Okyanusların üzerinden geçen toz parçacıkları demir iyonlarını okyanusa bırakarak planktonların büyümesine yardımcı olmaktadır. Planktonlar da havadaki karbondioksiti kullanır ve öldüklerinde karbondioksit onlarla okyanusun diplerine iner. Bu yüzden Dünya’daki karbondioksitin %85‘i okyanuslarda bulunur. Özellikle nisan aylarında yurdumuza ulaşan, otomobillerin ve evlerin camlarını kaplayan ve çoğumuzca Türkiye’deki rüzgâr erozyonu sebebiyle oluştuğu zannedilen tozlar, aslında Sahra Çölü’nden gelmektedir.

Ancak son zamanlarda üzerimize gelen fırtına bulutları faydadan ziyade zarar verme durumundadır. İTÜ Öğretim üyesi Prof. Dr. Mithat Kadıoğlu’nun da ifade ettiği gibi, Kümülonimbus (CB) fırtına bulutunun ön tarafında sıcak hava girişi olmaktadır. Bulutun içerisinden soğuk hava aşağıya doğru çökmekte ve bitki örtüsünün kuruluğuyla toz ve toprak havaya kalkmaktadır. Bu fırtına bulutunda yıldırım, dolu, şiddetli yağmur, gök gürültüsü ve hortum olabileceğini belirten Kadıoğlu, olayın havaalanı çevresinde tehlike yaratabileceğini de vurgulamaktadır.

Bu fırtınanın olduğu anda, toz ve toprağın güneş ışınlarını yansıtarak hava kırmızıya dönmektedir. Tozlu ve rüzgârlı havada maske takmak bu durumlarda faydalı olacaktır. İnsanların kapalı yerlere girip orada beklemeleri gerekmektedir. Havada uçuşan cisimler şarapnel etkisi yaratmakta olup bunlara maruz kalmamak ve kapalı bir alanda beklememiz gerekecektir.