El Nino, Pasifik Okyanusu'ndaki suyun birkaç yılda bir periyodik olarak ısınmasıdır. Bu gerçekleştiğinde, orada fırtınaların oluşması için daha fazla enerji mevcut demektir. El Nino ayrıca, daha düşük irtifalardaki hava akımlarının atmosferdeki daha yüksek rüzgârlardan farklı bir yönde estiği zaman olan rüzgâr kesmesini de etkilemektedir.

El Nino   küresel iklimi etkiler ve bunun sonucunda bazı yerleri sel basabilir ve oluşan kuraklıklar yoğun fırtınalara yol açabilir, normal hava akımları tamamen değişir.

Başka bir ifadeyle El Nino nelere neden olabilir? El Niño, aslında Pasifik Okyanusu'nda meydana gelen bir hava durumu modelidir. Bu süre zarfında, olağandışı rüzgârlar, ekvatordan gelen ılık yüzey suyunun doğuya, Orta ve Güney Amerika'ya doğru hareket etmesine neden olur. El Niño, Güney ve Orta Amerika'da ve Amerika Birleşik Devletleri'nde normalden daha fazla yağmura da neden olabilmektedir.

Genel olarak söylemek gerekirse, El Nino küresel sıcaklıkların yükselmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, küresel ölçekte, El Nino'nun bu olağandışı aşırı koşullar nedeniyle yangınlara veya su baskınlarına yol açtığı gösterilmiştir. Geçmiş El Nino döngüleri ayrıca rüzgâr, yağmur, don, yangın, yıldırım ve sel nedeniyle büyük maddi hasara yol açmıştır.

El Nino, döngüsü sırasında iklim değişikliğini etkilemekte ve aşırı kuraklıklar, sel baskınları ve fırtınalar yaratarak gerçek bir atmosferik değişime neden olmaktadır.

Ülkemiz de bu sene yaşanan özellikle sonbahar ve kış yağışlarındaki azalma, kar yağışlarının sınırlı olması, yer üstü ve yeraltı su kaynaklarımızı doğrudan etkileyen El Nino döngüsüdür. Bu yıl yağmurlarda ve su kaynaklarındaki azalma yaz aylarında başta tarım olmak üzere sıkıntılar yaratacaktır. Özellikle yaz aylarında El Nino etkisiyle ülkemizde sıcaklıkların 2-3 derece santigrat daha artması beklenmektedir. Pasifik’te başlayacak El Nino evresinin etkilerinin ülkemize ulaşması yaz aylarına denk gelebilme olasılığı yüksektir. Ancak bu sene zaten ortalamanın altında seyreden yağışlar ve ortalamanın üzerindeki sıcaklıklar El Nino etkisiyle daha da uç değerlere ulaşacağından, 2023 yılı yazı su kaynakları açısından ciddi sorunlar yaratabilecektir.

Dünyada yaşanan küresel ısınma süreci ve beraberinde yaşanması muhtemel El Nino iklim sürecinin yalnız sıcaklık artışı ve kuraklık değil, doğal afetlerde ciddi artışlar olabilecektir.

Uzmanların belirtiğine göre; Özellikle Karadeniz Bölgemizde yaz aylarında yaşanması muhtemel seller ve su baskınlarına karşı yerel yönetimlerimizin şimdiden tedbir alması önemlidir. 2023 yazında bu olayların sıklık ve şiddetinde artış olacak ve Temmuz başından itibaren Avrupa'yı ve ülkemizi etkilemesi beklenen El Nino döngüsü yaşanarak sıcaklık artışları, orman yangınlarındaki risk de artıracaktır.

Evsel su kullanımı ve içme suyu ihtiyacında da benzer sıkıntıların yaşanması söz konusu olabilir. Ülkemizin pek çok bölgesinde bugünden içme suyu rezervuarları tehlike işaretleri vermektedir. Yerel yönetimlerin bu sürece hazırlanması ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Su hasadı, su ayak izi, suyun tasarruflu kullanımı, geri kazanımlı su çalışmaları öncelikli çalışma alanı ve konular olmalıdır. Yaz aylarında pek çok şehrimizde bidonlar ile içme suyu taşımak istemiyorsak bu sürece herkesin hazır olması ve tedbirli olması gerekmektedir.

Bir El Nino sırasında, deniz kıyılarındaki soğuk suların yükselmesi azalmaktadır. Ve böylece, farklı bir deniz yaşamı çeşitliliği söz konusu olur, ekolojiye etki ederek değişimlere neden olabilir. Bu durumda balık popülasyonları potansiyel olarak etkilenebilir ve birçok deniz yaşayanları zarar görebilir. Denizlerin normalinden fazla ısınması nedeniyle balıklar daha fazla yiyecek bulabilecekleri soğuk ortamlara doğru yönlenirler.

İşte bizde Türkiye olarak bu yaz El Nino sürecinin etkisinde kalma şansına sahibiz. Yukarıda açıklamaya çalıştığım etkileri dikkate alarak gerekli önlemleri başta yetkililer olmak üzere almak durumundayız.