Değerli okurlar,

Küresel Isınmanın yarattığı sorunlar ve gelişmeleri sürekli incelemekte ve bilgi vermekteyiz. Bu yazımda da İklim Değişikliğinin Türkiye’ye Etkilerini incelemek istiyorum.

Küresel İklim Değişikliği denildiği zaman öncelikle hepimizin aklına beklenmeyen hava olayları, özellikle sıcak hava dalgaları gelmektedir. Küresel bir değişimden bahsediyoruz ve bundan kimsenin kaçışı yok. Türkiye’nin de kaçışı yok. Peki Küresel İklim Değişikliğinden kaynaklı bu sıcak hava dalgaları ülkemiz için ne gibi durumlara sebep olabilir?

Yapılan araştırmalar önümüzdeki yarım yüz yıl içerisinde sıcaklık artışlarının yaşanacağını göstermektedir. Şimdiden etkilenmeye başlayan Türkiye bu değişiklikten daha fazla zarar görecek mi?

 Peki ne olacak?

Bu durum, Türkiye için tarımda, endüstride, turizmde ve ekonomide ve daha birçok sektörde düşüşe geçiş anlamına gelmektedir. Bu bakış açısı işin maddi boyutunu göstermektedir. Ama değişen toprak yapısı, değişen ekosistem, kaybolan canlı türleri ise çok daha bir kötü tablo çizecektir. Bunların olması ise Türkiye için çok daha acı bir tablo oluşturacaktır. Tarım için uygun topraklara sahip olan Türkiye karşılaştığı aşırı sel ve yağmurlardan sonra şimdiden bazı bölgeleri kuraklaşmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra su konusunda çekeceğimiz sıkıntılar şimdiden kapıdan kafasını uzatmaya başladı bile. Yağışlar azalacak, karlı karsız kışlar geçireceğiz. Bozulan ekosistemin bize hastalıklar getirme ihtimalide var. En kötüsü ise azalan doğal kaynaklar için insanlar mücadele etmeye başlayacak belki bu iç savaşı bile oluşturabilecek kapasiteye ulaşacaktır.

Araştırmalara göre; küresel ısınma aynı şekilde devam ederse, yaz aylarında Türkiye’nin batısında sıcaklıklar 5 ila 6 derece, Orta ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise 3 ila 4 derece yükselecek. Kış aylarında da sıcaklıklar 2 ila 3 derece yükselecek. Karadeniz Bölgesi’nde yağışlar yüzde 10 ila 20’lik artış gösterecek, güneyde ise yüzde 30’a kadar azalacak.

  • Önümüzdeki 15 -20 yıl içinde sıcaklık artışı sınırlı kalmasına rağmen, 2030’lu yılların sonlarına doğru sıcaklık artışında hızlı bir artış olacağı ön görülmektedir.
  • Bölgelere göre değişmekle birlikte genel olarak sıcaklık artışlarında kışları 4°C, yazları ise 6°C’lik bir fark olacağı düşünülmektedir. Türkiye’nin yıllık ortalama sıcaklığında 2,5°C ile 4°C arasında bir artış olacağı gözlenmiştir.
  • Kuzey Anadolu’nun doğu tarafında yağışlarda artış görülmesine rağmen Türkiye genelinde yağışların azalması beklenmektedir.
  • Tüm bunlar beraberinde ülkemizin su kaynaklarında ciddi derecede azalma, kuraklık ve çölleşme, tarımsal verim kaybı, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış ve biyolojik çeşitlilik kaybını getirecektir.

Bütün bu görüşlerin ışığı altında dünyanın, küresel ısınmanın sınırlandırılması için eşik olarak belirlenen seviyeye yani 1,5 C0 , gelecek beş yıl içinde ulaşacağı öngörülmektedir.

Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) raporuna göre 2025'e kadar, dünyanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 C derece üzerinde ısınması ihtimalinin %50 oranında olduğudur.

Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği düzenlemeler küresel ısınmanın 2 C derecenin altında tutulmasını, sınır hedefin de 1.5 C derece olmasını öngörmekteydi.

Dolayısıyla iklim değişikliğinin dünya ve doğal olarak Türkiye’miz üzerindeki etkisi ciddi boyutlara gelmektedir.