Vatandaş esnaftan, marketten, maaşından, esnaf ise bunlara ilaveten tedarikçisinden, her ikisi de kirasından yakınıyor bugünlerde. Ama sadece sosyal medyadan…

Ohhh, yazdın rahatladın.

İyi ki sosyal medya var.

Ne de olsa bedava.

Yaz, yaz rahatla…

Sanki bütün bunlar sosyal medya yüzünden başına geldi…

*

Aslında bunların nedeni belli.

Kendinizi dinliyorsunuz!

Dinlemeyin!

Beyninizde buluttan nem kapan, vesveseli, geveze ve drama seven bir teyze oturuyor. Onu dinlemeyin.

Ona “He” deyin geçin.

Müzik açın, kitap okuyun.

Kendinize bedava etkinlikler bulun.

Vakit geçirin.

Nasılsa su, yatağını bulur.

Değil mi?

Artık herkes günlük ve perakende yaşamıyor mu zaten?

Yarın ne giyeceğinizin planı bile bazen tutmuyor, hayatınızın geri kalanını planlamak nasıl bir ukalalık.!

Bırakın kendinizi rüzgâra, akıntıya karşı yüzmeyin.

Ne bulursanız onu giyin, onu yiyin.

Nasılsa asla yediğiniz tavuğun özel hayatında neler yaşadığını öğrenemeyeceksiniz.

Ne kadar gezdi dolaştı, ne kadar pinekledi, ne stres yaşadı bilemeyeceksiniz.

İçtiğiniz sütün kaynağı olan inek ne yedi, emin olamayacaksınız.

Hatta inekten bile…

Ekmeği, şekeri filan azaltın ama gerisini bırakın dağınık kalsın.

İçtiğimiz sütün nereden geldiğiyle ilgili duyduğumuz endişe, sağlığımıza o sütten çok daha fazla zarar veriyor, o noktaya geldik..!

*

Dünyanın her yeri feci, rahat olun bir şey kaçırmıyorsunuz.

“Türkiye’nin çivisi çıktı, gidelim buralardan” diyenlerin sayısı her gün artıyor.

“Nereye yav, daha karpuz keseceedik?”

Hakikaten, öncelikle bir düşün, seni neresi istiyor?

O isteyen yeri, sen de istiyor musun?

Yani ilginiz karşılıklı mı?

Bütün bunlar tamamsa, bir de bak bakalım orası buradan daha mı güvenli?

Emin misin?

Bence o kadar abartma, dev kararlar verme.

Gurbetçilere gurbetin ne demek olduğunu bir danış, dinle.

Sonra da çık bir dolaş, nefes al, vapura bin gez, bir çay iç…

Belki açılırsın…

Olmadı yine yaz sosyal medyaya…

Sorunu gerçekten çözmek için tavır koymak, harekete geçmek yerine!