Bütün İzmir biliyormuş, benim haberim yok.

Geçtiğimiz günlerde kardeşim Gökhan ve benim sırtımda yorgunluk ve halsizlik veren ağrılı şişkinlikler oluştu.

Urla Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Polikliniği’nde Op. Dr. Elif İlingi beni ve Gökhan’ı muayene etti. Sırtımdaki şişliğin yoğun iltihaplı olmasından dolayı iki ayrı antibiyotik ve bir merhemle tedaviye başladık. İlaçlarımızı zamanında alarak, abi – kardeş birbirimizin sırtına merhemlerimizi sürerek tedaviye başladık.

İlaçların bitiminde tekrar muayeneye gittiğimiz Op. Dr. Elif İlingi gördüğü iyileşme neticesinde bizi Yara Bakım ve Tedavi Polikliniği’ne yönlendirdi.

Urla Devlet Hastanesi’nde Yara Bakım ve Tedavi Polikliniği 30 Kasım 2023 tarihinde hizmete girmiş.

Şahsen benim haberim yoktu.

Sordum, soruşturdum Urla’da da pek bilinmiyor.

Yara Bakım ve Tedavi Polikliniği’nde bizi yara bakım uzmanı hemşireler Kader Alyamaç İşitmez ve Şerife Nur Çıtakoğlu, uzman yaklaşımları ve güler yüzlü tavırlarıyla karşıladı.

Kardeşimin ve benim yaralarımızı tam olarak değerlendiren hemşireler, etkin tedavi yöntemlerini zamanında belirleyip, yara iyileşme sürecini hızlandırdılar. Usta dokunuşlarla iltihaplarımızı deşarj edip pansumanlarımızı yaptılar. Ağrılarımız azaldı, şişkinliklerimiz küçüldü.

Yara Bakım ve Tedavi Polikliniği hakkında edindiğim bilgilere göre; burada yapılan müdahalelerle çeşitli sebeplerden iyileşmeyen yarası olan hastalara zamanında müdahale ederek uzuv kayıplarının önüne geçiliyor.

Cilt hastalıkları ya da şeker hastalığı gibi nedenlerden vücudunda iyileşmeyen yarası olanların öncelikli olarak tercih ettiği servise çoğunlukla İzmir ve çevre ilçelerden hastalar geliyor.

Farklı branşlardan alanında uzman doktorların bir araya geldiği serviste, dâhiliye ve genel cerrahinin yanı sıra ortopedi uzmanları da tedavi sürecine katkıda bulunuyor.

Haftanın her günü 09.00 ile 11.30 ve 13.30 ile 15.30 saatleri arasında hizmet veren polikliniğe, hafta içi mesai saatlerinde dahili telefon numarası 3110 – 1502’yi arayarak ya da başvuru formunu doldurarak randevu alınabiliyor.

Perşembe günleri gönüllü olarak kendi imkânlarıyla polikliniğe gelemeyecek durumda olan hastalara da evde bakım hizmeti verdiklerini öğrendiğim hemşirelere ve doktorumuz Op. Dr. Elif İlingi’ye özverili çalışmaları, üstün gayretleri ve kardeşim ile beni kısa sürede sağlığımıza kavuşturdukları için çok teşekkür ederim.

**

Şimdi annelerinizin bugüne kadar size hiç söylemediği şeyleri söyleyeceğim.

Anneleriniz şimdi sayacağım şeyleri hiç söyleyemedi belki de, yok, hiç söyleyemedi…

Onu çok ağlattınız. Çok… Çok… Bazen yerli, bazen yersiz çok ağlattınız.

O son kalan kek parçasını, böreği, tatlıyı aslında o yemek istiyordu. Dolabı açtı ve onu sizin yediğinizi gördü.

Ona kaba davrandığınız zaman çok kırıldı, çok… Söyleyemedi.

Anne olduğu günden itibaren hep korktu. Hala korkuyor. Sizin için…

İşin komiği de mükemmel bir anne olmadığını biliyor, iyi bir anne olmadığını düşünüyor zaman zaman. Kendini çok yargılıyor.

Sizi defalarca siz uyurken yatağın başında izledi. Sessiz sessiz. Öyle 10 saniye falan değil, uzun uzun izledi. Nefesinizi dinledi.

Hatta şunu da desem yanlış olmayacak: sizi 9 aydan uzun bir süredir taşıyor. Uzun yıllardır taşıyor. Hayata taşıyor. Hiç şikâyet etmeden.

Her ağladığınızda kalbi kırıldı. İster sevgilinizle kavga etmiş olun, ister bir ağrınız olsun, ister açıktınız diye ağlayın fark etmez, o da ağladı. Az ya da çok ama ağladı.

Sizi her zaman kendinin üstüne koydu. Kendi ihtiyaçlarının üstünde sizin ihtiyaçlarınız oldu.

Ve işin enteresan tarafı ne biliyor musunuz?  Aynısı bir daha olsa aynısını bir daha yapar.

Tüm annelerin ve adaylarının Anneler Günü kutlu olsun.