Hani ilkokul ve lisede bazı dersler önemsiz görülür ya, onlar aslında çok önemli derslerdir.

Mesela beden eğitimi.

Çok önemlidir.

Ülke sağlıksızlıktan kırılır, kiloludur, spor yapmaz.

Beden dersi gazoz ders olarak görülür.

Boş derstir, beden dersi.

Oysaki en önemli derslerdendir.

Beden sağlığını sağlar.

Ve kimse takmaz beden dersini.

Karnelerin çoğunda notu 100’dür ama bazı branşlar dışında ülkece halimiz ortadadır.

Aynı şekilde müzik dersi.

Çok önemlidir.

Müzik bilgisi insanı başka bir boyuta taşır.

Müzik bilen insan başka bir gözle bakar dünyaya.

Bizde boş derstir.

“amannn” der geçilir.

Matematik daha önemlidir müzik dersinden.

Oysaki müzik genel kültürdür.

Gustodur.

Aşık Veysel’i , Fazıl Say’ı, Beethoven’ı bilen insan dünyaya da başka bir gözle bakar.

Ama bizde çok önemsenmez.

Sosyoloji ve psikoloji de onlardan diğerleridir.

Mantık…

Mantık diye bir ders vardı eskiden…

Bilen var mı?

Mantık dersine giren Profesör, öğrencilerin, “Hocam mantık dersi, mantıklı olmak bize ne kazandırır?”, “mantık bize ne öğretir?” gibi sorularına bir anekdot üzerinden cevap verir.

Derki;

“bakın arkadaşlar, mantık size ne öğretir biliyor musunuz?

Bunu anlatmak ta zordur ama yine de anlatmaya çalışayım.

Farz edin ki bir maden ocağı var.

Ve aynı maden ocağından iki işçi çıkıyor dışarıya.

Birisinin üzeri tertemiz…

Diğeri ise kömür karası, simsiyah…

Bunların hangisinin yıkanması gereklidir?”

Öğrenciler tabii ki tahmin edeceğiniz üzere tereddütsüz bir şekilde

“tabii ki Hocam, kirli olanın çok acil yıkanması gerekli, vs.” der.

Profesör, “İşte” der,

“çocuklar mantık bir soruya cevap vermeden evvel şunu sorar: Nasıl oluyor da aynı madenden çıkan madencilerden bir tanesinin üstü zift gibi siyahken; diğeri tertemizdir?”

İşte mantık budur.

Eğer mantığınız varsa soruyu sormadan evvel kendinize soru sorarsınız.

Yoksa ezberletileni, öğretileni düşünmeye devam edersiniz.