Bir erkek çocuk beliriyor gözümde
Üç bilemedin dört yaşında.
Tutmuş annesinin elini
Şehre inmişler kuşluk vakti
Çarşı içinde bakınıyorlar
Çocuğun gözü oyuncaklarda
En fazla kamyon ve arabalarda
Bırakıp annesinin elini dokunmak istiyor
Arabalar can alıcı kırmızı mavi
Dokunuyor...
Hele bir tanesi tıpkı hayalindeki gibi,
Alıp eve götürmek istiyor
O an annesinin bozuk para çantası geliyor aklına
Dönüyor sesleniyor
"Anne... anneeee..."
Yok annesi...
Harcanmış onca yıl bozuk para gibi
Şimdi hayalinde annesinin o şıkırtılı sesi
Bozuk paralar gibi bereketli
Yok işte ne sesi ne de nefesi...
Kırmızı arabadan vazgeçiyor
Annesinin elini arıyor
Bulamıyor...
Bulamadıkça çarşı sokak arabalar
Başına yıkılıyor...
Kendi kaybolmuşluğunda kayboluyor
Çocukluğu ile olgunluğu arasında gidip geliyor...
Özledikçe annesini
Bazen üç yaşında annesiyle el ele gezinen erkek çocuk
Bazen olgun bir adam oluyor
Düzenli titiz prensipli
Aklına estiği gibi deli,
En fazla kendine hiddetli
Kapalı kutu gibi hayalleri... /Rabia Sümerval