Ege’nin incisi Urla’da yaşayan kadınların; rüzgârlı, çiçek, iyot kokulu sabahlarla ve toprağın bereketiyle yoğrulmuş hayatları vardır.

Enginar tarlalarında emek, Malgaca’da çınlayan, uğuldayan sesler, taş duvarlı evlerin bahçelerinden yükselen gül, kekik, nergis kokuları ile karışan bir annenin izi, her hikayesinde bir kadın sevgisi vardır.

Urla’nın anneleri yalnızca çocuklarını değil, toprağını, denizini, geçmişini ve geleceğini de büyütür. Onlar bazen bir zeytin ağacının gölgesinde serinlik, bazen pazar yerinde en taze domatesi sunan bir titiz bakış, bazen de sahildeki martılara simit atan gülümseyiştir.

Onlar, hem geçmişin mirasını koruyan hem de geleceğe umutla bakan kadınlardır. Gelenekleri modernlikle harmanlayan, sofrasını her daim paylaşan, sabrıyla, gücüyle ve sevgisiyle Urla’nın kalbini atan annelerdir.

Bu güzel kasabanın ruhu, sizlerle güzel. Urla’nın güneşi bir başka parlar siz güldüğünüzde.

Anneler Gününüz kutlu olsun. İyi ki varsınız.

***

Hiç düşündünüz mü, Urla’da yaşayan kadınların ne kadar etkin ne kadar hayatın içinde olduğunu?

Urla’da kadınlar yalnızca anne değil, aynı zamanda öğretmen, sanatçı, siyasetçi, girişimci, zanaatkâr, lider ve ilham kaynağıdır. Bu güzel kenti annelik sevgisiyle, emeğiyle, aklıyla ve zarafetiyle besleyen kadınlardır.

Bugün Urla’da belediye başkanlığını kadınlar yönetiyor. Sadece yönetmekle kalmıyor, vizyon katıyor, yön veriyorlar. Öğretmenlerimizden tutun da sanatçılarımıza, üreticilerimizden sivil toplum öncülerine kadar kadınlar, Urla’nın her köşesine değer katıyor.

Urla’nın kadınları kültürel hayatta, iş dünyasında, siyasette, gastronomide ve bilimde önemli bir varlık gösteriyor. Ne yapıyorlarsa inançla, tutkuyla ve iyi yapıyorlar.

Kulin’in kitapları, Nazan Kesal’ın derinlikli oyunculuğu,  Ece’nin  resimleri, Seray Kumbasar’ın Vino’su, Handan Kaygusuzer’in mutfak sanatları, Sibel Uyar’ın kadın gücünü temsil eden ilham veren kooperatifi, Mualla Erkut’un deneysel arkeolojiyle Urla’ya kazandırdığı ruh, Neval Hallaçoğlu’nun sanat tarihi anlatıları, Ayşe Başman’ın Urla’nın gizemleri, Sedef Tunçağ’ın Urla evleri, Yıldız Katmeri, Luna Romano Ayça’nın lezzetli pizzaları, Kadın Meclisi Nilgün Göcük, ÇYDD gönül veren kadınlar Sibel Bavli, derneklerdeki  kadınlar, avukatları,  Emre, Yeşim, Aslı,  Ceren… Başarılı fark yaratan muhtarları, manifaturacıları, terzileri, çiftçi pazarcı kadınları… Arasta Çarşısı’nın anneleri, süslü bisikletli kadınlar, Hedonist’in ruhu, Urlice’den Hus’a bağ yolu, hepsi Urla’yı anlatıyor..

Kadının zevki, titizliği ve estetik anlayışı Urla’yı güzelleştiriyor. Bu nedenle burada güzel şeyler oluyor.

Anne olmuş kadınlarımız yalnızca çocuk değil, aynı zamanda bir toplum, bir gelecek yetiştiriyor. Hem kariyer yapıyorlar hem iyi insanlar kazandırıyorlar hayata. Sessizce, tevazu içinde ama büyük bir iz bırakarak…

Burada adı geçmeyen nice kadınlarımız da var, onların da katkısı yadsınamaz. Her biri Urla’mızın dokusunda bir desen, taş evlerinde bir nefes, sokaklarında bir umut.

Ümitlerimiz kadınların ellerinde şekilleniyor. Onların emeğiyle, sevgisiyle, bilgeliğiyle Urla özel bir kasaba olmaya devam ediyor.

İyi ki varsınız. . .