Urla’da yaşamı güzel yapan nedir? Neden burada yaşamı tercih ediyoruz? Bu sorular yaşam alanımızla ilgili temel sorulardır.

Genel olarak cevabı kasabamızın tarihi coğrafi özellikleri ile yaşam koşulları ve insanlarıdır.

O zaman bu kasabada mutlu yaşamın sırrı, buradaki yaşama uyum,  koruma, Urla ve yarımadanın tüm güzelliklerinin bizden sonraki kuşaklara aktarılması için çalışmak ve kasabanın insanlarını tanımak, anlamaktır.

Urla’da kasaba insanının tanımı ve özellikler nedir? Çok temel birkaçını sayarsak;

Birincisi Urla çoklu kültürün beraber yaşadığı bir yerleşim olarak binlerce yıldır bu verimli topraklarda varlığını sürdürmektedir.

Burada yaşayanlar diğer kültürlere karşı meraklı bir ilgi ile derin bir hoşgörüye sahiptir.

Bu topraklara gelenler bu hoşgörü iklimine uyum sağlayan ve kendi kültürleri ile yaşarken, diğer insan toplulukları ile beraberliği içselleştirmişlerdir.

Urla kasabasının insanları yaşadıkları bu topraklardaki koşullara uyum sağlayıp,  yerleşik geleneklerle çatışmayan insanlardır.

İkincisi Urla’nın toprakları verimli, denizleri çok, suları yetersizdir. Urla toprakları yarımadanın en ormanlık coğrafyasına sahiptir. Urla’nın üç deniz ve onlarca adası vardır. Urla’nın insanı; ormanına suyuna denizine havasına toprağına saygılı yaşar.

Üçüncüsü Urla’nın kadınları değerlidir, hayatın içinde, toplumun bir parçası ve ekonomik siyasal olarak etkindir.

Son olarak Urla’da nüfus, şehir nüfusuna göre azdır. Az insan az oy diye bakanlar yanılır. Buranın insanı sayısal olarak az görünse de nitelikli insanlardır.

Bu insani özellikler Urla’yı değerli yapan özelliklerdir.

Son dönemde insani açıdan bir kaç değişim oldu, biri göç, diğeri siyasi gençleşmedir. Yeni göçle Urla’da bir yeni nüfus oluştu ve bu durum imar hareketi yarattı. Gelenler bölgenin hoşgörü iklimini, çoklu kültürünü büyük şehirlerin baskıcı hayatından kaçmak üzere tercih ettiler. Yeni gelen nüfus, eğitimli, görece daha zengin ve şehir yaşam kalitesine alışkın geldi. Gelir gelmez Urla’nın siyasi yapısını netleştirdiler. Bu çağa uymayan altyapı eksikleri ve bu konudaki kayıtsızlık karşısında şaşkın ve hırçınlaşarak zorlandılar.

İkincisi Urla’da yaşlı göçüne rağmen siyaset gençleşirken, kasabanın siyasi kimliği üçüncü nesil genç Urlalılara geçti.  Üçüncü nesil inisiyatif alarak çalışmaya başladı.

Urla insanı edilgen değil; izliyor ve yaşamın koşullarına, siyasi seçimlerin sonucuna göre yeniden yapılanıyor. Özgür yaşam ikliminin bozulmasını istemiyor. Kimden gelirse gelsin dayatmalar, yanlışlar ve ısrarlar nedeniyle merkezi siyasi teşkilatlara itiraz ediyor.

Urla’da yerel hayatın tüm güzellikleri ile yaşamak için, Urlalının insani özelliklerini anlamak, hoşgörülü olmak, saygı beklerken saygı da duymak gerekiyor.

Babalar günümüz kutlu olsun.