Kasım ayının havalara etki etmediği Urla’da iki önemli Kasım ayı etkisi oldu; biri herkesin Özgür Özel ile fotoğrafı varmış bunlar ortaya döküldü; diğeri Urla’ya Michelin Yıldızı yağdı.

Urla’ya bu yazıyı okuduğunuzda Michelin yağmış olacak yaklaşık üç yıldır beklenen bu yıldızlar, şefler kadar Urla’ya da prestij getirecek.

Bugün coğrafi özellikler nedeniyle Urla’da mekân tutan şarap firmaları, şef restoranlarının Urla’da önemli bir başarı yarattıklarını değerlendirmekteyiz. Bu kişilerin firmaların başarısı tanınmışlık ticari kapasite ve gelirler bu coğrafyanın insanını etkilemektedir, başarının bölgede yaşayanlara etkisi refah ve hemşeriliktir.

Bu firmaların son zamanlarda söylemi olmadığını umduğumuz “bizim sayemizde Urla tanınıyor” veya “Urla’yı ben force ediyorum değerlendirmesi, elitist, ayrıştırıcı, üzücü bir söylemdir, asıl olan nerede, nasıl vücut bulduğunu bilmektir.

Peki, Urla bu gün ne yaşıyor? Sosyal medya ve otuz bin takipçili Yerel Hizmetler Platformu’ndan anlamaya çalışırsak; kaybolan kedi köpekler, trafik sorunu, devamlı kesilen elektrik, olmayan su, kanalizasyon, kokan körfez ile birlikte, Urla kasaba siyasilerini takip ediyoruz.

Siyasilerin bu davranış biçimi Urlalı demokrat halk nezdinde siyasi bir hak olarak görülse dahi,  siyasilere değer ve güveni arttırmıyor; hatta siyasetin bu şekilde yapması ile en hafif tabiri ile dalga geçiliyor.

İlçe yönetimlerinin çok önünde bir medya şovu basının teşviki ile devam ederken; siyasi fotoğrafların, havaalanı ataklarının,  kahvelerde sabahtan akşama oturup dizayn yapmanın, bir kariyer oluşturacağını düşünmüyoruz.

Urla’ya bir başkan oluncaya kadar bir faydanız olmadıysa, bundan sonra olması da imkânsız bir yanılsamadır.

Yerel Hizmetler Takip Platformu’nda Urla ile ilgili her şey güncel olarak var. Platformu otuz bin kişi takip ediyor. Üç kişinin yönettiği medya için ciddi bir mesai harcanıyor. Platforma İzmirli, Urlalı olmayanlar kabul edilmiyor, siyaset ve reklam yasak. Hemen her Urlalı burada derdine çare arıyor, hatta “iyi dişçi var mı?” diye sorana bile cevap veriliyor.  Kişisel olarak doktor tavsiyelerini ticari ve etik dışı bulsakta bunu engellemek mümkün görünmüyor.

Urla’da cumhuriyetin yüzüncü yılı müthiş kutlandı. Kutlamaların yıldızı açık ara Cemil Öğretmen’in öğrencileriydi. Türkiye uzun yıllar sonra devlet töreni anlayışından halkın katılımı ile balolar, fener alayları, etkinlikler sanat gösterileri ile yeni kutlama anlayışına geçti.

Urla Kent Konseyi siyaset dışı yerel birleştirici gücünü 100. Yılda gösterdi, Urla’da faal tüm STKların koordine merkezi olarak çalıştı.

Türkiye’de işlevsizleştirilen Kent Konseyi’nin Urla’da yöneticilerin de desteği ile bütçesinin olmaması, yerinin,  personelinin yetersizliğine rağmen ekip çalışması urla için değer yarattığını; Urlalı sanatçı, esnaf, çiftçi, bürokratlar, büyükelçiler, askerler tüm hemşerileri ile Urla için emek verdiğini gururla söyleyebiliriz..

Son dönemde Kent Konseyi’nin özellikle orkestrası Türkiye’de benzersiz. Urla bando ve tempo gruplarının kurulma çalışmalarının devam ettiğini de bilgi olarak paylaşmamız lazım. Sibel Uyar’dan kadın bandosu beklentileri arasında koşulsuz Urla için , komposttan, dolaşan kitaba, orkestradan tiyatroya gönüllü çalışanlara teşekkürler…

Sevda…

Bu yıl içerisinde çok genç yaşta kaybettiğimiz Sevda Ersöz Tokmak her dokunduğu kişide mutluluk ve sevgi yaratan bir Urlalıydı. Uzun yıllar çalıştığı sağlık, eczacılık sektöründe yardım severliği ile tanınmış, daha sonra Yarımada’nın her köyünde sevgili eşi Orkan ile insanlara dokunmuştu. Onu Mordoğan’da, Parlak’ta, Kösedere’de, Sarpıncıkta ama en çok Tepeboz’dan Midilli’ye bakarken görürdünüz. Kedisi karaburun gibi yokluğu ile bizler de karaları bağladık. Tüm insanlar arkadaşsız hayvanlar sahipsiz, üzümler bakımsız kaldı.

Bir iyilik meleğini anmak, onun yaşamından izleri konuşmak üzere; Sevda’nın doğum gününü takip eden 15 Kasım günü yoktan var ettiği ÜÇ SALKIM’da bir anma toplantısı yapılacak. Yolu Urla’da Sevda ile kesişmiş dostları onun için bir araya gelecek.

Urla ve Urlalı olmak paha biçilmez.