Herkese merhaba…

Bu konuyu esasında daha önce yazacaktım, ama o kadar yoğun bir gündemin içindeyiz ki, kısmet bugüneymiş diyelim.

Bu süreç, Urla’mızda gerçekleşen Enginar Festivali’nde gördüğüm bir tablodan bugüne gelen bir süreç.

Peki, neler yaşanmıştı Enginar Festivali’nde de, ben bu konuyu yazmaya karar vermiştim. Gelin hep birlikte yaşananları hatırlayalım. Enginar Festivali ile Anneler Gününün denk gelmesi, akabinde Memleket Partisi’nin Urla İlçe Binası açılışı nedeniyle, Urla’da festival ateşini katlayan siyasi bir şölen de vardı. Festivalin ilk günü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, yoğun programı nedeniyle katılamayacağını bildiren notuyla İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in “festival alanına alınmayan çelengi”… Tabi bu çelengin festival alanına neden alınmadığı cevabı hala verilmedi ama olsun merakımız geçmiş değil. Umarım ilgili birileri merakımızı giderir, sorumuza cevap verir. Bence hala geç değil.

Her neyse konumuzu dağıtmayalım, festivalin ilk günü böyle başlamışken, son günü de “Anneler Günü” münasebetiyle İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu standları gezerek annelere hem gül takdim etmiş, hem de vatandaşla hasbihal ederek güzel bir Urla çıkarması yapmıştı. Tam bunlar yaşanırken aynı saatler de Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de partisinin Urla İlçe Teşkilatının açılışı için aynı meydanda bulunuyordu. Şimdi buraya kadar her şey normal, zaten geçmiş zaman. Yalnız alttaki iki resim karesine bakarsanız, İYİ Parti İzmir Milletvekili Sayın Müsavat Dervişoğlu bir çiçek uzatırken bile verdiği sıcak tebessüm varken, diğer tarafta Sayın Muharrem İnce için hiçte “ince” olmayan soğuk bir tokalaşma…

Şimdi gelelim bu örnekler ve bu sohbet nereden çıktı, tam da Perşembe günü yazı da “tbt” yapasım da gelmedi. Ama geçen hafta yaşanan bir olay beni bu yazıyı yazmam gerektiğinin tam da zamanı olduğunu gösterdi.

Şimdi gelelim yaşanan olaya Sayın Meral Akşener’in geçen haftaki bir şehir ziyaretinde, iki tane genç kardeşimiz uyuşturucu ile mücadele ile ilgili bir soru sormuş, Sayın Genel Başkan da bu soruyu tüm bildiği gerçeklerle açıklamıştı. Buraya kadar her şey normal fakat bu olayın akabinde bazı sosyal medya kanallarında Sayın Genel Başkanın gençlere tutumuyla ilgili ağır eleştiriler yapılmıştı.

Şimdi vücut dili demiştik. Yaşanan olayı anlattık ve akabinde yapılan ağır eleştiriler. Fakat gözden kaçmaması gereken detaylar var burada. Resim karesinde de göreceğiniz gibi genç kardeşimiz gözünü kırpmadan Meral Hanımı dinlemekte ama eliyle arkadaşının telefonunun karesini ayarlamakta, bu bir. Gelelim ikincisine Meral Hanım gençlere her zamanki özverisi ve bir eğitimciye yakışır şekilde detaylı bir cevap vermeye çalışırken, çevrede yükselen sesler onun yüksek sesle konuşmasını sağlamakta…

E şimdi herkes elini vicdanına koysun, bu gençlere asla kötü bir söz söylememiş, kırmamış incitmemiş ve sabahtan beri verdiğimiz vücut dili örneklerine bakın bir de soruyu soran gençlere bir bakın. Pür dikkat Meral Hanımı dinlerken, düzeltmeye çalıştıkları telefonları… E güzel kardeşlerim haberci misiniz? Gazeteci misiniz? Burada ki amaç ne? Bunu yaparak neye hizmet ettiniz? İşte, bunu da ben bir köşe yazarı olarak sorarım.

Neyse herkes bazı gerçekleri gördü, artık takdir yine siz değerli okurların... Geldik yine sona, kalın sağlıcakla…