Geçen alışveriş için küçük bir markete girdim. Malum artık o eski şirin mahalle bakkalları çok kalmadı. Her neyse alışverişimi yaptım. Kasadaki ablamız bir rakam söyledi. Tabi haliyle ben istediği ücreti uzattım. Buraya kadar her şey normaldi. Ta ki ablamızın;” pardon yanlış hesapladım, fazla para verdiniz.” diyene kadar. Sonra bu ablamız devam etti;” ya üç parça şey aldın, hiç bu kadar tutar mı?” diye. Sonra ablanın yüzüne baktım ve şunu söyledim; “abla sanırım zamlardan sorgulamayı unuttuk.”

“Düşünüyorum, öyleyse varım.” Bu söz modern felsefenin babası Fransız filozof René Descartes’e aittir. Descartes bu söze ilk 1637 yılında yazdığı “metot üzerine söylevler” kitabında yer vermiş. Bu sözün temeli aslında duyuların yanılsaması ve insanı aldatabileceği görüşüdür.

Her neyse, felsefeyi gerçekten çok severim. Kitaplığım ünlü filozof ve düşünürlerin klasikleri ile doludur diyebilirim. Ama buradaki esas amacımız bugün felsefe yapmak değil. Düşünmememiz ve sonucunda sorgulamamamız.

En son ne zaman bir Pazar tezgâhına gittiğinizde bir hafta önceki rakamlarla, şimdiki rakamları kıyasladınız? Veyahut bir dost meclisinde otururken, mangalda kül bırakmayarak eleştirdiğiniz hatta bu sorunun nasıl çözüleceğini anlattığınız baş belası dış güçlerden bahsederken, en büyük iç düşman zamlarla ilgili neler düşündünüz?

Her gün hepimiz çarşıdayız. Alışverişimizi yaparken hiç esnafa soruyor musunuz bu fiyat değişikliklerini? Örneğin Köprübaşı’na indiğinizde Manav Ziya’ya hiç sordunuz mu kiloyla aldığınız ürünlerin sayıya düştüğünü ve her alışverişte bu sayının biraz daha azaldığını? Ve Ziya abi size bahsetti mi aslında bu konudan en çok o mustarip olduğundan? Fiyatların artmasıyla düşen satışlarla birlikte çürüyüp giden mallar olduğundan.

Bugün bu ülke de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 11.658,05 TL, yoksulluk sınırı ise 37.974,11 TL'dir.

Peki, açlık sınırı nedir? 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarına “açlık sınırı” denir. Bu sınır hesaplanırken de minimum maliyet ve minimum kalori dikkate alınır.

Peki ya yoksulluk sınırının tanımı nedir? O da yaşamını yeterli standartlarda devam ettirebilmek için gereken asgari gelir miktarıdır.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 14 milyon 625 bin civarında bunun yaklaşık 5 milyon 800 bini asgari ücretli. Güncel asgari ücret ne kadar? 11.402 TL yani açlık sınırı. Yani minimum gıda ihtiyacı. Ne diyelim, devamını sorgulamaya bence gerek yok.

Peki, nedir son durum?

Evet, 1637 yılında söylenen bu söz artık sadece sosyal medyada ful filtreli fotoğraflarımızın altını süslüyor sadece “düşünüyorum, öyleyse varım.”

O zaman ben de sizlere şunu söylüyorum; “düşünmüyoruz, sorgulamıyoruz, öyleyse YOKUZ!”

Neyse geldik yine sona, kalın sağlıcakla…