Herkese merhaba.

Yine buluştuk, yine geldik bir araya…

Sessiz geçen dakikalardan sonra, biraz ses verelim, ne dersiniz? Sizce de iyi olmaz mı?

Hepinizden de iyi olur cevabını duymuş gibiyim. Sahi “İYİ” demişken, bu hafta gündem seçim öncesinde İYİ Parti’de alınan kurultay kararı.

Alınan bu karar sonrası bir hafta boyunca basında yazıldı, çizildi. Herkes kendince seçim öncesi kurultayın küskün yaratacağını, belki bir ivme kaybı olacağını yazdı. Ama herkesin gözünden kaçan önemli bir nokta var burada. Bu da Meral Akşener faktörü…

Sayın Akşener yıllardır siyasetin içinde. Bakanlık yapmış, TBMM’de başkanvekilliği yapmış ve dik duruşuyla her zaman kendi kitlesi olmuş bir siyasetçidir. Ve gerçek bir satranç ustasıdır. Her şeyden önce aldığı kararın sonuçlarını gerçekten önden iyi okuyan ve net mesajlar veren bir kişi… Zaten kurultay kararında da net mesaj veriyor herkese.

Peki, mesaj ne?

Hemen aktarayım gördüğümü sizlere. Malumunuz Sayın Kılıçdaroğlu partililerine geçtiğimiz haftalar da bir soru sordu. Dedi ki, “benimle misiniz?”, tabi Sayın Akşener de kurultay kararı ile aynı mesajı verdi aslında yol arkadaşlarına. Bir soru sormak yerine hamlesiyle, net olarak ”benimle misiniz?” mesajını gösterdi… Çünkü dar bir takvimde hızlı olmasını istediği kongreler de partililerine net olarak küsmeden, darılmadan davadan gitmeden bitirip, devam edelim yolumuza diyor. Benim bu tablodan ilk aldığım mesaj bu.

İkincisi, Ülkemiz de 20 yıldır süre gelen bir iktidar var ve bu iktidar döneminde hepimizin şahit olduğu bir söylem “mental yorgunluk”. Hepimiz bu terime hep bu dönemde şahit olduk. Şimdi “ne alaka mental yorgunluk” diyorsanız, cevabı burada. 2019 yılında 2. Olağan kurultayını bitiren İYİ Parti teşkilatları, tam bismillah diyerek yola çıkmışken, genel başkanlarının peşinde hız kazanacakken, pandemi ile karşı karşıya kaldı. Bu zor süreçte bile saha da çalışmak isteyen İYİ’ler zorluklar karşısında illa ki yoruldu. Kendisi durmadan çalışan, rüzgârına daha da ivme katan Sayın Akşener de bu yorgunlukları illa ki gördü. Hem yaklaşan seçimler, hem aday olmak isteyen yönetim kurulu üyelerinden doğacak boşluklardan dolayı bu kurultay kararını aldı ki, yorgun olanları dinlendirip, enerjisiyle hazır kıta bekleyenleri sahaya sürmek ve gelecek olan seçimde yönetimlerde boşluk oluşturmamak istedi.

Üçüncüsü ise kendi içindeki bir kongre ile ekibini seçim heyecanı içine sokarak, insanları bu atmosfer içinde hazır tutmak tabi ki. Şöyle bir baksanıza, kendi içinde tatlı rekabet olacak bir seçim. Tıpkı bir hazırlık maçı gibi. İşte ekibi seçime hazırlamak ve teşkilatı diri tutmak denir buna.

Yani yazılan çizilen gibi küskün oluşturacak değil, aksine ekibini dinamik hale getirip hazır tutacak Sayın Akşener.

Eee ne diyelim, çalsın o zaman seçim davulları, İYİ’lere hayırlı olsun…