Herkese merhaba…

Hadi bakalım 2 hafta aradan sonra kaldığımız yerden devam edelim.

Urla’da da, ülke genelinde de sular durulmuyor. O zaman şöyle yapalım. Genelden, yerele doğru, kendi PENCERE’mden anlatayım sizlere bu haftayı…

Birincisi, Gürsel Tekin açıklamaları… “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözleri zaten kamuoyunda olduğu gibi, ben de de büyük bir şaşkınlık yarattı. Sayın Tekin’e sormak lazım, bu kadar hassas dönemden geçilirken böyle bir açıklamaya gerek var mıydı? Altılı masa bu kadar iyi giderken, masadaki hiçbir ittifakının kabul etmeyeceği, desteklemeyeceği bir açıklamayla ne yapmaya çalıştı? Hadi onu da geçtim, tabanda hangi seçmen, sizin bu açıklamanızı kabul eder?  Hangi seçmen “ bak ne güzel söylemiş, adam haklı” der? Bu açıklamayı yaparken demokrasiden bahsedeceksiniz, ama şehitleri ve şehit ailelerini unutacaksınız. Hangisi bize hakkını helal edecek, hangi şehit ailesine bu durum izah edilebilecek.

Hadi bu açıklama yapıldı. Peki, mensubu olduğu partinin genel merkezi ne dedi? Açıklamalarının partiyle bir alakası yok kendisini bağlar. E şimdi bu oldu mu? Bu kişi daha önce Genel Başkan yardımcılığı, Genel Sekreterlik yapmış biri. Ne demek cevap kendini bağlar. Eğer bir siyasi partinin mensubuysanız, bu tür açıklamalar herkesi bağlar…

Hadi bu konu daha uzar ama ben yazımı yazarken sağ olsun Göksel Kayseri aramakta. Onu bekletmemek için hızlı olmalıyım ki, bu yazı siz değerli okurlara ulaşsın. Bu konuyu daha çok konuşuruz, tabi gündem değişmezse.

Gelelim bir diğer konuya, geçen hafta Sayın Tunç Soyer’in 9 Eylül billboardlarında geçen “Barışın İkinci Yüzyılı” yazısına… Sayın Soyer sanırım hatasının farkına vardı ki, son 1 haftadır “ZAFER” vurgusu yapmakta. Güzel bir gelişme ama keşke o billboard da kaldırılsaydı daha güzel olurdu.

Son olarak yerele gelelim, Urla’mıza… Malum seçim hareketliliği başlamışken, siyasi partilerin saha çalışmaları da hız kazandı. Tabi çalışamayan bazı arkadaşlar olsa gerek, çalışmadıkları bir yana, çalışana bir de sosyal medyadan özlü sözlerle atıfta bulunmakta. Tabi söz de kendisinin değil, alıntı, o da ayrı bir konu. Her neyse işin özü kimin ne yazdığı veya ne yaptığı değil. Ben de alıntı bir sözle buna cevap vereyim; “Başarılı insanlar odaklanır, başarısız insanlar sağa sola saçılır“ eğer sonucu merak ediyorsa da bu arkadaşımız, üzerine atıfta bulunduğu sloganla cevap vereyim; ”AZ KALDI” diyerek.

Son olarak geldi 9 Eylül, şanlı zaferin son durağı, kahramanlık destanımızın 100. Yılı...

Kutlu Olsun İzmir’im, Kutlu Olsun Türkiye’m

Neyse bugünde geldik bir yazının daha sonuna. Tekrar bu sayfada buluşuncaya kadar kalın sağlıcakla…