"Parası olmadığı için gencecik oğullarını askere gönderip, şehit haberlerini aldıklarında yürekleri yanan ana-babaları düşünürken, para ödeyerek oğullarını askerlikten, kutsal vatani görevden kurtaran varlıklı ailelerin yürekleri hiç mi sızlamıyor acaba..."

Sevgili okuyucular,

Dr. Engin Ünsan (eski CHP Mv.) Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan bir makalesinde muhalefetin iktidara daha iyi hazırlanması için yukarıdaki başlığı kullanarak muhalefet partilerinin mutlaka gölge kabine kurmalarını önerdi.

Doğru.

Anayasa'da yer alan sosyal adaletin, düşünce hürriyetinin, demokrasinin korunması ve tarafsız savcı ve hakimlerden oluşan hukuk düzeni için gölge kabine şarttır. Muhalefetin kuracağı gölge kabinede yer alacak olanlar böylece kendisiyle ilgili bakanlıkları yakından takip etme fırsatı da bulabileceklerdir. Bu düzen birçok gelişmiş ülkelerde mevcuttur.

........

MİLLETVEKİLİNİ HALK SEÇMELİ

Bugün TBMM'de lüzumundan fazla 600 milletvekili var. Bunları genellikle parti genel başkanı ve yanındakiler seçtiği için halkın-seçmenin sorunlarını çözmede başarılı olamıyorlar. Çünkü seçilenler arasında kendi bölgesinden olmayıp başka bölgelerden seçiliyorlar. Bu nedenle halk-seçmen milletvekili olacak adayları kendi bölgesinden, bölgesinin sorunlarına vakıf insanları seçmeli.

.......

SEÇİM KAYBEDEN PARTİLERİN BAŞKANLARI-LİDERLERİ MUTLAKA DEĞİŞMELİ

Siyasi partilerde kurucular arasından bir başkan seçiliyor bu seçilen kişi ömür boyu lider unvanıyla seçim kazansa da kazanmasa da  lider olarak kabul ediliyor. Bu ne akla ne de mantığa uygun.

Bakınız uzun yıllar gazetecilik yaptığım Avustralya’da bir parti lideri uzun yıllar liderlik yapamaz. Çünkü buna siyasi bir partinin ne yönetimi ne de partiye bağlı olanlar müsaade etmez. Her siyasi partinin merkez yönetim kurulu seçim öncesi bir kişiyi parti başkanı olarak seçer. Seçilen kişi seçime kadar tam yetkili olarak propagandasına devam eder. Seçimi kazandığında da o partinin başkanı-lideri olarak ülke yönetiminde Başbakan olarak görevine devam eder. Seçim kaybeden lider Merkez Yönetim Kurulu bu kişiyi o görevden alır ve güvendiği bir başkasına yetki verir. Kısaca kimse ömür boyu partide liderlik yapamaz.

*  *  *

TÜRK MİLLETİ DOĞUŞTAN ASKERDİR

Sevgili okuyucular,

Askerlik kutsal vatani bir görevdir. Kışlalar peygamber ocağıdır. Ne yazık ki, bu kutsal görev-vazife dejenere edildi ve parayı veren düdüğü çalar misali zengin çocukları belirlenen bir ödeme ile askerlikten kurtulmakta, fakir çocukları ise yaz-kış demeden vatani görevlerini yapmakta hatta şehit olmaktalar. Zengin çocukları ise tatil beldelerinde, gece kulüplerinde rahatça gezip eğlenebilmekteler. Bu tam bir adaletsizlik ve onur kırıcı bir durumdur.

Türk vatandaşı olup da bu ülkenin nimetlerinden yararlanan zengin-fakir her ailenin çocukları-gençleri vatani görevini yerine getirmeli. Çünkü bu kutsal bir görevdir.

Bilindiği gibi ülkemiz dört bir taraftan düşmanlarla çevrili. Bu askerlikten kaçan askerlik eğitiminden yoksun zengin çocukları yarın vatanımıza bir saldırı olsa yurttaşı oldukları vatanı nasıl savunacaklar doğrusu çok merak ediyoruz.

Burada muhalefete hele hele milliyetçiliği, vatanseverliği kimseye bırakmayan siyasi iktidarın yanında yer alan MHP'ye büyük görev düşüyor.

Bu konuyla ilgili yasa derhal iptal edilmeli.

*  *  *

DİYANET ASLİ GÖREVİNE DÖNMELİ

Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı ve mensupları bugünkü gibi siyasete karışmamalı ve asli görevi olan çağdaş bir din olan İslam’ı Kuran'da ifade edildiği gibi gerçek bir şekilde öğretmeğe çalışmalı ve İslam dışı cemaat-tarikat gibi gericiliğe karşı çıkmalı.

İslâm dini çıkara, siyasete alet edilmez. Çünkü İslam, bir akıl, güzel ahlâk, haramla-helâlı ayıran ve tüm canlı ve cansız varlıkları yaratan Tanrı'ya-Allah'a inanç dinidir. İslâm dinine mensup insanlar yalan söylemezler, haram yemezler, rüşvet almazlar, mezhep ayrımcılığı yapmazlar ve gericiliğe- cehalete karşı çıkarlar.  

SEVDİĞİM SÖZCÜK: Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyenler-saklayanlardır." Hz. Ali