Sevgili okuyucular,

PKK’lı teröristleri aralarında barındıran, her türlü yardımı yapan  Barzani ve Talabani ikilisinden her zaman şikayetçi olur ve onlardan bu terör gruplarını, liderlerini Türkiye’ye teslim etmelerini istedik ve istiyoruz.. Bu konuda yardım için aslında yanlış kapı çalıyoruz. Zira Amerika bu terör grubunun en büyük koruyucusudur.

Çünkü Amerika Türkiye’den, Irak’tan ve Suriye’den alınacak topraklarla bir Kürt devleti kurmak ve Kürtleri de kendisine hizmet edecek bir ırgat topluluğu yapmak istiyor. Bir zamanlar komünist Stalin’de Kürtleri kullanarak Irak’ı bölüp güney denizlerine açılmak istiyordu.. Bölgede Türkiye’nin askeri ve savaş gücünü bilen Amerika, şimdi bu gücü kırmak ve Türkiye’yi Yugoslavya gibi küçük parçalara bölmek istiyor.

Şimdi komünizm tehlikesinin ortadan kalkması ile tavır değiştiren Amerika, Türkiye’yi bu bölgede kendisine karşı bir güç olarak görmeye başladı. Çünkü Amerika çıkarlarını korumak için Amerikan çıkarlarının önüne kimse taş koymamalı. Ona göre taş Türkiye olduğuna göre, o taş ya parçalanmalı ya da bir yerlere yuvarlanmalı…

Bizde bir söz vardır ‘ Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur ’ diye. Bu söz bazılarınca hafife alınır hatta söylendiğinde alay konusu olur. Aslında doğru söylenmiş bir sözdür.

Yüzyıllarca korumamız altında rahat bir yaşam süren ve ‘ din kardeşi’ dediğimiz arap dünyası bile Osmanlıya karşı batılılarla işbirliği yapıp bizi arkamızdan vurmadı mı?

Onların bize karşı olan kıskançlıkları, düşmanlıkları bugünde devam ediyor. Türk düşmanı Rumlarla, Ermenilerle ve Hıristiyan batı dünyası ile işbirliği ve ağızbirliği yapıyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni batılılar istemiyor diye de tanımıyorlar.

Amerika Türkiye’ye dost görünse de onun dostluğu güven vermiyor. En basit örneği; PKK meselesi. PKK’yı işgalden bu yana kontrolü altındaki K. Irak’ta ve şimdi de Suriye’de korumuyor mu? Türkiye’nin PKK’nın saldırılarını önlemek için K. Irak’a, Suriye‘ye girmesine izin veriyor mu?..

Tarih sayfalarına girdiğinizde, Avrupa ülkeleri gibi Amerika’nın Türklere-Türkiye’ye karşı hasımane tutumu hatta parçalama planları çok eskilere dayanır. Amacı Türkiye’nin gücünü kırmak, ülkeyi parçalamak. Bunun için de Türk milletini birbirine bağlayan, perçinleyen Atatürkçülüğü önünde en büyük engel olarak görmekte. İnanmayanlar varsa CIA’nın önemli adamlarından Paul Henze’nin 1933 yılında hazırladığı raporu temin edip okusunlar. Raporda yer alan ve buraya aktardığım bazı bölümleri herkes dikkatle okumalı. Paul Henze, “ 21. Yüzyıla Doğru Türkiye ” başlığıyla bir rapor hazırlar ve raporda şu görüşlere yer verir;

-Atatürk ilkeleri soğuk savaş döneminde görevini yapmıştır; ama yeni dünya düzeni ile birlikte gerekliliği kalmamıştır. “ Klasik Atatürkçülük ” ölmüştür.

-İran ve Arap parası ile desteklenen köktendincilik, Türkiye için ciddi bir tehlike değildir..

-Atatürk’e “deccal ” diyen Said-i Nursi ve Nurcular, Nakşibendiler,  Amerika’nın Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile bağlantısını sağlayabilirler...“

AB’YE GELİNCE..

Aklıselim herkes biliyor ki, AB Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması nedeniyle üye olmasını istemiyor. Ama üye yapacağız yalanıyla ülkemizi zayıflatmak, parçalamak için neyin nesi ise devamlı reform yapın’ diye tutturuyor. Yapılması istenen reformlarda;

-Atatürkçülüğü ve O’nun getirdiği inkılapların yok edilmesini,

-Güneydoğu’nun Kürdistan’a, Kıbrıs’ın Rumlara verilmesini, 

-Kerkük Türklerinin Barzani ve Talabani’nin yönetimine-insafına bırakılmasını,

-Askerin siyasete karışmasının önlenmesini...“ istiyor.

KIBRIS’TA RUM KATLİAMLARINI GÖRMEYEN K.K.T.C’Yİ TANIMAYAN SÖZDE DİN KARDEŞLERİMİZ

Biliyorsunuz, 1960’lı yıllarda Kıbrıs’ta Rumlar Türklere işkence, katliam yaparlarken din kardeşi (!) dediğimiz hiç bir Müslüman ülke tepki göstermedi.

Saddam zamanı zulme, katliama uğrayan Türkmen kardeşlerimize de hiçbir Müslüman ülke sahip çıkmadı. Terör örgütü PKK’nın lideri Apo, Suriye tarafından yıllarca korunmadı mı?. Bir çok Arap lideri zaman zaman Ermenistan’a yaptıkları ziyaretlerde, Ermenilerle ağız birliği yaptı ve Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını söylemediler mi?.

Şimdi soruyorum; Kim bizim dostumuz, kim bizim din kardeşimiz?

-İran mı, Arabistan mı, Suriye mi, Mısır mı, Libya mı, Ürdün mü, Lübnan mı ?..

 

SEVDİĞİM SÖZCÜK: ‘ Şeytanlar imansızların dostudur ‘