-Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.” Winston Churchill, İngiltere eski Başbakanı – 1938

Sevgili okuyucular,

Aradan 84 yıl geçti ama O daima kalbimizde, zihnimizde. Hiçbir zaman unutmayacağız. O’nun çizdiği yolda yürüyeceğiz. O çağdaş, laik, demokrat olarak kurduğu Cumhuriyete de Türk olarak nesil boyu sahip çıkacağız.

Her ne kadar içimizdeki çıkarcı, uşaklığa razı olmuş hainler, ATAMIZI kötülüğe çalışsalar da, O’nun bıraktığı medeniyet meşalesini söndürmeğe uğraşlarsa da hiçbir zaman muvaffak olamayacaklardır. Çünkü O dünyaca takdir edilen bir liderdir.

Ne diyor Atatürk; “Bir insandır ki memleketin ve milletin saadetini düşünmekten ziyade kendini düşünür, o insanın kıymeti yok demektir.”

KEMALİZM ATATÜRKÇÜLÜK DEĞİLDİR

Evet, Kemalizm Atatürkçülük değildir. Çünkü bunu savaş sırasında ve sonrasında o tarihlerde soyadı olmadığı için batılılar Mustafa Kemal’in yaptıklarını Kemalizm olarak değerlendirmişlerdir. Bu nedenle Kemalizm ifadesi batılılara aittir.

ATATÜRK SOYADINA KARŞI ÇIKANLAR

Türk milletini emperyalist güçlerin esaretinden,  yurdumuzu da işgalden kurtaran Mustafa Kemal ATATÜRK’ün soyadına karşı çıkan bedbahtlara Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Mehmet Faraç çok güze bir cevap verdi. İşte o yazı;

"İkinci cumhuriyetçilikle gerici ve bölücülük hezeyancılığı zorda kaldığında, çoğu zaman salt küçümsemek için 'Mustafa Kemal' derken, Büyük Önder'i tüm dünyada parlayan bir yıldız haline getiren 'Atatürk' tanımlamasından neden ısrarla kaçınır acaba?

Bazı sahte solcularla Atatürk'e saldırarak 'ilerici' olacağını düşünen liboş dansözlerin de milletten kaçırmaya çalıştığı bir önemli gerçek var;

'Mustafa Kemal' diyenler Gazi'nin askeri dehasını bir zahmet kabul ediyorlar ama 'Atatürk' soyadını almasından önce ve sonrasında, ülkede başlattığı büyük çağdaşlaşma değişimini reddediyorlar...

Ata'yı anlatmak için kullanılan bu laf cambazlığının altında böyle zavallı bir anlayış var işte...

Ancak gericisi, dincisi ve bölücüsü, 'Atatürk' demekten ısrarla kaçınırken, cumhuriyetin, Altıok'un, Kurtuluş Savaşı'nın, laikliğin ve aydınlanmanın reddedilmesi sinsiliğini de kimse yutmuyor!..

Ve nedense 'Atatürk' yerine, kin kusarak ısrarla 'Mustafa Kemal' diyenleri duyduğumda aklıma hep aynı sorular geliyor;

Bu ne ezeli hastalıktır, nedir bu derin korku?.."

ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR VE ATATÜRK İLKELERİ.

 Atatürkçülük, Atatürk’ün yaptığı inkılaplarla ve ilkeleri ile ortaya koyduğu yeni düşünce sistemidir.

Atatürkçülük; bir toplumun süratle kalkınmasını, ileri hamleler yapmasını amaçlayan bir düşünce sistemi olup, dayandığı temel prensip gerçek ilimdir.
Atatürkçülük: ölmez bir hedef, yükselen bir şereftir.
Atatürkçülük; hiçbir siyasi akım veya yabancı ideoloji ile bağdaşmaz.
Atatürk; “ yenilikler Türk milletinin yapısına ve karakterine uygun olmalıdır ” demiş ve bugün taklitçiliğe dönüşen batılılaşmayı reddetmiştir.

Atatürk; tamamen milli değerlerimizi ve kendi imkânlarımızı kullanarak meselelerimize çare bulunmasını istemiş ve “ Başka vücutlar için biçilmiş elbise bize uymaz “ demiştir.

 

ATATÜRK TARAFINDAN İLKELERİNİN TANIMI

Saptırılmaya çalışan bu fikir ve görüşlerin gerçeği, Atatürk”ün kendi sözleriyle şöyle ifade edilmiştir.

  1. CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ: Türk ulusunun yaradılışına ve karakterine en uygun idare Cumhuriyet idaresidir. Bugünkü hükümetimiz, doğrudan doğruya ulusun kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilatı ve hükümetidir ki, onun adı Cumhuriyet’tir. Artık hükümette Ulus arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Yönetim halk, halk yönetim demektir.

    (2) MİLLİYETÇİLİK İLKESİ: Biz doğrudan doğruya Milliyetperveriz. Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa o topluma dayanan Cumhuriyette o kadar kuvvetli olur.

    (3) HALKÇILIK İLKESİ: Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk Milleti denir. Türkiye halkı ırkça, dince ve kültürce ortaktır. Birbirine karşı saygı ve fedakârlık hisleriyle doludur. Kaderleri ve menfaatleri müşterek olan bir toplumdur.

    (4) LAİKLİK İLKESİ: Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası var ki din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete karşı müsaade etmiyoruz.

    (5) DEVLETÇİLİK İLKESİ: Bizim takibini uygun gördüğümüz devletçilik prensibi bütün üretim ve dağıtım araçlarını fertlerden alarak milleti büsbütün başka esaslar içinde düzenlemek aracını güden özel ve kişisel ekonomik teşebbüse ve faaliyete meydan bırakmayan sosyalizm prensibine dayalı kollektifizm-kominizm gibi bir sistem değildir.

    (6) İNKİLAPÇILIK İLKESİ: Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılabımızın asıl hedefi budur. Bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetleri darmadağın etmek zorunludur.”

 

SEVDİĞİM SÖZCÜK: “Ahmağın bilgisi, cahilinden daha ahmaktır.” Moliere