Sevgili okuyucular,

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetlerinde de kutlanan resmi bayramlarımızdan biridir. Bu bayram Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına da armağan edildi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk milleti Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir zafer kazandı ve 23 Nisan 1920’de TBMM Ankara’da açıldı. Atatürk TBMM’nin açıldığı bu önemli günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan etti. Her yıl bu nedenle 23 Nisan günü ülke çapında kutlanmakta.

10 NİSAN LAİKLİK GÜNÜ

10 Nisan 1928 tarihinde laiklik ilkesi kabul edildi ve ülkemizin temel kavramlarından biri oldu. Çağdaş, uygar bir millet olabilmek için Atatürk laikliğin önemini tüm halkımıza anlatılması-öğretilmesi konusunda talimat verdi. Bizlerde birer Türkiye Cumhuriyet Devleti yurttaşı-vatandaşı olarak bunu uygulamalıyız.

TÜRKLERİN VATANINDA YAŞA, NİMETLERİNDEN YARARLAN SONRA DA İHANET ET !.

Sevgili okuyucular,

Özellikle Son yıllarda Türklüğe, Türk Milliyetçiliğine, çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne ve de Atatürk’e karşı bir düşmanlık türediğini hepimiz biliyoruz. Bunları duyunca, görünce ve okuyunca; nedir bu küstahlık, nedir bu hainlik demekten kendimizi alamıyoruz!

Mandacı Osmanlı’yı yıkıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk, Osmanlının ümmet olarak gördüğü halkımızı millet olarak tanımladı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese Türklük şerefi verdi.

Türkler asil bir millettir. Adalet, eşitlik, iyilik, insanlık ve hoşgörü gibi bir töreye sahiptir. Bu nedenle Türk diye anılmak tüm dünyada bir şereftir.

Ne yazık ki yukarıda da ifade ettiğimiz gibi T.C. Kimliğini cebinde taşıyıp, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm nimetlerinden yararlanan bir takım hain diyeceğimiz batı kölesi kimseler Türklüğe, çağdaş, laik cumhuriyete ve Atatürk’e karşı çıkmaktalar.

Eski bakanlardan Kamran İnan’ın dediği gibi dünyanın hiçbir ülkesinde içimizden bu kadar çok hain, Aziz Nesin’in dediği gibi bu kadar çok aptal çıkması gerçekten çok üzücü ve şaşırtıcı!

NEDİR BU ARAP SEVGİSİ!

Dikkat ederseniz ülkemizde bir Arap sevgisi taşıyan, Arapları din kardeşi olarak kabul edenlerin sayısı artmakta. Kimdir bu hayran olunan, din kardeşi kabul edilen Araplar acaba?

Bu Araplar Türklere, Atatürk’e, kurduğu çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne düşmandırlar. Ülkemizde saklanan-gizlenen Türk-Arap tarihini araştırma zahmetine katlananlar Arapların Türklere nasıl katliamlar yaptıklarını bu katliamlarda erkekleri kesip, ağaçlara astıklarını, kadınları da köle yapıp sattıklarını öğrenebilirler.

Yazımızı meyve ve sebzelerin tavan yaptığı bir dönem yaşıyoruz. İşte böyle bir duruma uygun bir fıkra ile bitirelim.

Ünlü şairlerimizden Hamamizade İhsan yolda alışverişten dönen bir arkadaşına rastlar. Arkadaşı sinirlidir meyvelerin pahalılığından şikâyet edip, “Artık meyve almak mümkün değil “ deyince Hamamizade gülerek “Cennet vatanımızda buna yasak meyve deniyor azizim, yasak meyve!” diyerek teselli etmeğe çalışır.

SEVDİĞİM SÖZCÜK: Bilmediği bir şeyi bildiğini sananlar cehaletin en utanç türüdür.” Platon