“ Uygarlık bir durum değil bir devrimdir; bir liman değil bir yolculuktur.” Arnold Toybee

 

Sevgili okuyucular,

Rahmetli Aziz Nesin ‘ Bu milletin yüzde 65’i aptaldır ‘ sözünü ilk duyduğumda heyecanlanmış ve bayağı da kızmıştım. Ama zamanla öfkemi yenip, milletin kimler tarafından, nasıl yönetildiğini ve ülkenin içinde bulunduğu duruma karşı milletin sessiz kalışını düşündüğümde bu sözün gerçeği yansıttığını kavradım hatta ‘Aptalların yüzdesini az bile söylemiş’ diye düşündüm. İşte Aziz Nesin’in ifade ettiği o aptallar Halifelikle yönetilme gibi hayaller kurmaktalar.

 

Eğer Mustafa Kemal Atatürk işgalci emperyalistlerle savaşıp ülkeyi kurtarmamış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmamış, bilime-ilime önem vermemiş olsaydı bugün ortalıkta demokrasiden, insan haklarından, düşünce-ifade özgürlüğünden, müslümanlıktan-dinden-imandan bahsedebilecek insanların varlığı  mümkün olacak mıydı acaba?..

 

Bakınız M. Kemal Atatürk ne diyor; “Dünyada her şey için, uygarlık için, başarı için en doğru yol gösterici bilim ve tekniktir. Bilim ve teknik dışında bir yol gösterici aramak aymazlıktır, cahilliktir, sapıklıktır.”

……

 

BİLGİ-İLİM ÖNEMLİDİR

Hz. Muhammed, ‘ İlim-bilgi uzakta Çin’de de olsa gidip öğrenin ‘ demesine rağmen bilgiden-ilimden uzak kalmış cahiller, kendileri gibi cahil, İslam’ı sadece çıkar ve saltanat için kullanan bir takım hocaların-imamların dizleri önünde çökerek, onların anlattıklarıyla İslam’ı öğrendiklerini sanırlar.

 

Bu cahiller Çanakkale ve Kurtuluş savaşları öncesi ülkenin ve milletin içine düştüğü felaketleri bilmediklerinden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Atatürk’e ve O’nun kurduğu çağdaş, laik cumhuriyet rejimine karşı çıkmayı da bir yerde Müslüman olmanın gereği gibi bir düşünmekteler ki bu  çok büyük bir hatadır. 

…….

 

EŞEKLERİN ARASINDA NE İŞİN VAR?

 

Bazı kimseler belki bilmezler, tarihimizde çeşitli lâkaplarla anılan meşhur kişiler bulunmaktadır. Bunlardan biri de Sadrazam Öküz Mehmet Paşa’dır. Bir sefer sırasında dinlenmek için ovada çadırlar kurulur ve Öküz Mehmet Paşa yardımcılarını çadırına çağırıp seferle ilgili fikirlerini almak ister.

 

Bu sırada ortalıkta dolaşan bir öküz çadırın kapısının önüne gelir ve böğürür. Öküzün bu böğürmesi üzerine Paşanın lâkabını bilen yardımcılar gülüşürler. Bu gülüşmeler karşısında Öküz Mehmet Paşa yardımcılarına şunları söyler;

“- Öküz bize bakıp böğürdüğünde ne söyledi biliyor musunuz? Ama siz anlamazsınız. Ben onun soyundan olduğum için dilini anladım. Öküz bana ‘ sen bizim cinsimizden uslu, sevimli bir hayvansın. Senin bu eşeklerin arasında ne işin var !...

 

Her ne kadar bu bir hikâye olsa da gerçekleri bir yerde yansıtabilen yönü var. Çünkü Atatürk’ün bize emanet ettiği  çağdaş, laik, demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği rahatlık bazılarına batıyor.. Aptallardan ve Eşeklerden oluşan bir güruh takımının  arasında uslu uslu duruyor ve ses çıkarmıyoruz..

 

*   *   *

 

10 TEMMUZ; ESİR MİLLETLER HAFTASI

Sevgili okuyucular,

Geçtiğimiz 10 Nisan hem Dünya Adalet Günü hem de bir hafta süreli Esir Milletler Haftası idi. Böyle bir hafta da hiç olmazsa Çin esareti altındaki Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi hatırlayıp bir şeyler yapma gayretini göstermeliyiz. Çünkü soydaşlarımız zaman geçtikçe asimile olacaklar.

İnsanlar hür olmalıdır. Emperyalist, işgalci devletler zayıflamış ülkelerin topraklarını işgal ederek halklarını esir almakta, aç  ve yurtsuz bırakmaktalar.

Doğu Türkistan'daki Çin zulmü devam etmekte, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri üzerindeki dolaylı Rus hâkimiyetini de unutmayalım.

İşte bu nedenle; "ESİR MİLLETLER HAFTASI" adı verilen ve 10 Temmuz’da başlayan haftanın, gerçek anlamda kıymet bulması için, bütün emperyalist güçlere “ DUR!” denilmesini istiyoruz.

Dünya Türklüğünün kendine gelmesi, dünyanın diğer esir milletleri için de bir hareket noktası olacaktır. Bu da ancak, Türk Birliği düşüncesindeki ülkü birliğiyle oluşabilir.

Ne diyor Gökalp; " Bütün Türkler bir ordu, katılmayan kaçaktır...  / Töremizde yazılı: "Harpten kaçan alçaktır! "

Esir Milletler haftası da layıkıyla değerlendirilmesi gerekirken, çeşitli etkinliklerle dillendirilmesi ve gelecek kuşaklara mesaj verilmesi ve kutlama programı haline getirilmesi gerekmektedir.

*  *  *

Devleti kimler yönetemez?

 

Bir ülkede;

-İşsizlik, açlık ve sefalet sonucu hırsızlık, gasp, adam öldürme ve soygun gibi kanun dışı suçlar hızla artıyorsa,

-Çek ve Senet gibi alacaklar hukuk yoluyla değil de Mafya çeteleri tarafından tahsil ediliyorsa,

-Sağlık hizmetlerinden dar gelirli insanlar istifade edemiyorsa,

- İnsanın aç yatıp kalktığı bir ülkede; “Türkiye bir sosyal hukuk devletidir ’ diyerek yalan söyleyenler devlet yönetemezler.  

 

Bunların ağızlarından düşmeyen insan hakları, demokrasi, hukuk-adalet gibi kavramları savunma iddialarını da kimse inandırıcı bulmaz.

Atatürk’e ve O’nun kurduğu çağdaş, laik cumhuriyet rejimine karşı çıkmayı da bir yerde müslüman olmanın gereği gibi bir düşünmekteler ki bu çok büyük bir hatadır, yanılgıdır. 

 

 SEVDİĞİM SÖZCÜK: Bir insanın inancı-dini aklıdır. Aklı olmayanın dini de olmaz.”