Sevgili okuyucular,
Cahil, bilgisiz, tecrübesiz anlamlarına gelen ve halk arasında yol-yordam, ilim-irfandan haberdar olmayan kimsedir. Cehalet aynı zamanda ilmin karşısında olmak, bilmemek manasındır. İlim; bilmek, her şeyin en iyisi, en hayırlısı olduğu gibi; cehalet de onun zıddı, her şeyin en fenasıdır. İlim sahibi faziletli, yüce kişi sayılırken; cahil insanlar da bilgiye karşı daima aşağılanan kişiler olarak bilinirler.
Cahil kişiler faziletli, doğru ve ilmi kendine önder seçmiş, akıllı kişilerden kaçarlar. Çünkü kendini olduğundan büyük görme hastalığına tutulan cahiller, tevazu sahibi bilginlerden hiç bir şey anlayamazlar. Cahil, her şeyin dış yüzünü görür, kabukta kalır. Her şeyi bildiğini sanır, boş iddialarda bulunur. Ancak görünenin arkasında bir de hissedilenin var olduğunu bilemez. Cahilin tedbiri, düşüncesi köksüz ve çürüktür.
Sonuçta diyeceğimiz şudur;
-Cehalet sorgulamaz; YARGILAR
-Cehalet öğrenmez; İNANIR
-Cehalet ilkeldir; SOSYALLEŞMEZ
-Cehalet hoş görmez; KATLEDER.
Sonuç; Hazreti Ali’nin dediği gibi “cahiller ilim sahiplerine düşman kesilirler."
* * *
ATATÜRK’E DİL UZATAN CAHİLLER VE CEHALET GRUPLARI !..
Kurtuluş Savaşı sırasında Amasya’daki Kamil Hoca Efendi gibi bir çok din adamı Mustafa Kemal Atatürk’e destek vermesine rağmen, bugün ortaya çıkan bir takım sözde din adamı hatta aydın geçinen bir zümre var ki bunlar cehalet örnekleridir; Atatürk’e ve O’nun kurduğu çağdaş, laik cumhuriyete dil uzatma, aşağılama cüreti yanı sıra heykellerine büstlerine saldırmaktalar.
Halbuki bu cehalet örnekleri biraz tarih okumuş, araştırma yapmış olsalardı, o devrin din adamlarının, aydınlarının ve diğer Müslüman ülkelerin işgal altındaki Anadolu’nun kurtarılması için Kuvayı Milliye-Kurtuluş Hareketini başlatan Mustafa Kemal’in nasıl yanında yer aldıklarını, maddi manevi yardım sağladıklarını öğrenebilir yaptıkları saldırılardan da utanç duyabilirler..
Türk halkını İngiliz veya Amerika mandacılığı altına sokmaya çalışan Padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın isteğiyle Şeyhülislam Mustafa Sabri de kurtuluş savaşını başlatması nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını idama mahkûm eden fetva vermişti.
Ancak mandacıların hazırladığı bu fetvaya o zamanki gerçek din adamı Ankara müftüsü Rıfat Hoca karşı çıktı, mandacı İstanbul hükümetinin yayınladığı fetvanın geçersiz olduğunu açıkladı. Ankara Fetvası olarak adlandırılan yeni bir fetva ile herkesin Kurtuluş Savaşı’na katılmasını sağladı.
Kurtuluş Savaşı Zaferi sonrası Padişah Vahdettin bir İngiliz harp gemisiyle İngiltere’ye kaçmak istedi ama İngiltere bu isteği reddetti ve Malta’ya bıraktı. Vahdettin daha sonra İtalya’ya yerleşti orada öldü.
Kazandığı zafer sonrası tüm Müslüman ülkeler Mustafa Kemal Atatürk’ü İSLAMIN KILICI olarak ilan ettiler.
* * *
URLA’YA MODERN BİR HAMAM KAZANDIRALIM
Sevgili okuyucular,
Urla’mız her geçen gün gelişiyor ve İstanbul, Ankara sosyetesi ikliminin güzelliği ve havasının bol oksijenli olması nedeniyle tercih edilen bir yaşam merkezi oluyor. Bu nedenle de arsa ve mesken fiyatları da aldı başını gidiyor. Amma… Urla halkının-yerleşenlerin modern bir hamama ihtiyacı olduğu bir türlü hatırlanmıyor. Urla’nın gelişmesi ve modern bir ilçe olması için büyük gayret sarf eden Belediye Başkan Vekili Sayın Kaymakamımızın bu isteği de dikkate alacağından eminiz.
SEVDİĞİM SÖZCÜK: Canavarlar gerçek, hayaletler de. İçimizde yaşıyorlar ve bazen onlar kazanıyor.” Stephen King