Bugün oturdum, “ne yazayım gazetemize” diye düşünürken aklıma Ankara Mamak Muhabere Okulu’nda ellili yıllarda Astsubaylara öğretmenlik yaparken Erdal İnönü de yanımızdaydı. Ve hiç unutmadığım, Erdal beni Pembe Köşk denilen evlerine götürdüğünde, annesi Mevhibe hanım ile babası İsmet İnönü’yü her gittiğimizde görürdük. Hiç unutamadığım da İsmet İnönü her gün yürüyüş yaparmış, bu yürüyüşlerinde elinde bir değnek Çankaya’da böyle yürürmüş her zaman ben de bunları gördüm. Onun için siz dostlarla paylaşmak istedim.  

İsmet İnönü 25 Aralık 1973 yılında vefat etmiştir ve bu muhterem insan İsmet İnönü her yıl ölüm yıl dönümünde saygıyla anılmaktadır. Erdal asker arkadaşım olduğu için, beni hiç unutmadı. Urla’ya bile gelip bizi ziyaret etmiştir, onun için hep Erdal’ı ararım.

Şimdi bu konuyu bırakıp Erdal’ın ailesini yazacağım.

İsmet İnönü 24 Eylül 1884 tarihinde İzmir'de Reşit Efendi ile Cevriye Hanım'ın ikinci oğulları olarak doğmuştur. Mustafa İsmet, ilk tahsilini Foça ve Sivas'ta yaptıktan sonra Sivas Askeri okuluna giriyor ve burayı 1895'te birincilikle bitiriyor. Hayatı boyunca siyasi ve askeri anlamda birçok görev alan İsmet İnönü, Osmanlı döneminde Albay, Cumhuriyet Dönemi'nde Orgeneral olmuştur. Cumhuriyet'in ilanından sonra Türkiye'nin ilk Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı, İstiklal Madalyası sahibi asker ve siyasetçi olarak görev almış büyük bir siyasi liderdir. Cumhurbaşkanlığı görevini Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatından 1 gün sonra 11 Kasım 1938'den 22 Mayıs 1950 tarihine kadar sürdürmüştür.

İsmet İnönü Atatürk'le birlikte çalışırken, dostlukları ve devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişiyor. Ardından Suriye Cephesi'nde savaşan Mustafa İsmet Bey, Milli Mücadele sırasında Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı olarak öne çıkıyor. Bu birlikteliğin temelinde Vatan aşkı bulunuyor. Bu vatan sevdası ile Mustafa Kemal’in peşinde koşan İsmet Paşa 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne milletvekili olarak katıldıktan sonra, 3 Mayıs'ta İcra Vekilleri Heyeti'nde Genelkurmay Başkanı oluyor. Albay İsmet paşa, bu görevlerde kalmak üzere Mustafa Kemal tarafından Batı Cephesi Komutanlığı görevine getiriliyor. Düzenli ordu ile Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin görev yapan İsmet İnönü hızla ilerleyen Yunan ordusunun önünü keserek, Birinci İnönü Zaferi'ni kazanmış olunca Meclis tarafından tuğgeneral rütbesini alıyor. Bu aşamada Yunanlılar, yeni kuvvetlerinin de desteğiyle Garp Cephesi'ne yükleniyorlar. Bundan sonra yaşanan İkinci İnönü Savaşı Mart'tan 1 Nisan'a kadar süren çetin bir çarpışmayla sona erince Düşmanın kurmuş olduğu istila planını suya düşüren bir zafer daha kazanılmışken TBMM Başkanı olan Mustafa Kemal, telgraf göndererek, İsmet Bey'i “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz” sözleriyle tebrik ettiği tarih sayfalarımızda yazıldı.

Atatürk ün üstün gayretleri ile bu gün yaşadığımız özgür Cumhuriyetin ilanından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükümette İsmet İnönü Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Atatürk’ün isteği üzerine Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliğini üstlenmiş oldu. Bir de 1934'te soyadı kanunu çıktığında Atatürk ten İnönü soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini Atatürk le beraber ayni hükümette 1925-1937 yıllarına kadar sürdürdü. Atatürk'ün ölümünden sonra 11 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin İkinci Cumhurbaşkanı seçilen İnönü, bu görevinin yanı sıra CHP Genel Başkanlığına da getirildi. CHP'nin 26 Aralık 1938'de toplanan I. Olağanüstü Kurultayı'nda partinin değişmez genel başkanı seçilerek "Milli Şef" oldu.

Demokrat Parti'nin çoğunlukla iktidara gelmesi üzerine, İnönü Cumhurbaşkanlığı’ndan çekildi ve o günden sonra muhalefet liderliği görevine başladı.

İsmet İnönü, 89 yaşında 25 Aralık 1973 Salı günü, Pembe Köşk'te, saat 16.05'te öldü. İsmet İnönü Anıtkabir'de yatmaktadır. Hükümet 26 Aralık 1973'de Anıtkabir'de yaptığı inceleme sonucu İsmet İnönü'nün Anıtkabir'e defnedilmesini kararlaştırmıştır. Kararname ile Anıtkabir’deki İsmet İnönü Mezar Odasına devlet töreni ile defnedilmiştir. Devlet Mezarlığı hakkındaki kanunla, Atatürk için tesis edilen Anıtkabir'de Atatürk ve İsmet İnönü'nün kabrinin muhafaza edileceği Anıtkabir alanı içinde başka hiçbir kimsenin defnedilmeyeceği belirtilmiştir.

İnönü ve Atatürk beraber aynı alanda yatıyorlar her ikisinin de aziz ruhları şad mekânları cennet olsun!