Yaşamdır, adaletsiz başlayan, erkeğin zevke geldiği bir an, kadının dokuz ay taşıdığı insan, avcı döneminde narin, güçsüz, kırılgan diye mağaralara, bugün ise evlere kapatılan, kurtuluş savaşında bir yanda çocuğu, bir yanda top güllesi, tüfek, erzak taşıyan, gizli kahraman, işinde emeğinin yarı fiyatına, evde köle gibi çalışan,’ saçı uzun, aklı kısa, sırtında sopa, karnında sıpa, kızın varsa derdin olduğu, kızını dövmeyenin dizini dövdüğü, karı gibi konuşan, karı gibi kırıtan, dişi köpeğin kuyruk salladığı, erkek gibi kadının övüldüğü, karı gibi erkeğin gömüldüğü’ bu dünyada her zaman aciz, vur, kır, şiddet, işkence, tecavüz, taciz, sonunda her yıl kaybettiğimiz yüzlerce can ve her hatırladığımızda yürek sızlatan, nasıl unuturuz seni ahh! Özgecan, kızımız, eşimiz, anamız, diğer yarımız, kadınlarımız…
YETER
Anlamalısınız artık, yaşamın yükünü kadınlar çeker, Ata’nın dediği gibi ‘ gördüğün her şey, kadından bir eser’ J. Lennon’a göre ‘arkasında harika bir kadının bulunduğu, aptal bir erkeğin’ yönettiği dünyada, kan, gözyaşı, savaş, yoksulluk , yıkım, hiç bitmeyecek soykırım, ardı ardına gelen felaket, yeter! Dursun artık bu şiddet, bu cinayet, acıyı daha çok hisseden, fakat daha fazla dayanan, sevmediğinde erkeğine , sevdiğinde, kendine acımayan, sadece oy hakkını bile, yüzlercesi ölmeden kullanamayan, sevgiyi sanata çeviren, insanlığı daha güzele eviren, iyilik, sabır, merhamet, şefkatin öğretmeni, kadınlarımız, iyi ki varsınız…
UNUTMA
Kırılan her kemik, çene, diş
Patlayan her dudak, moraran her göz
Kopan, kırmızı ojeli tırnak
Ya turuncu eşarbınla, boğulacaksın
Ya sigara basılacak, ya kezzap atılacak
Kan, gözyaşı, işkence, azap, taciz, tecavüz, dayak
Ya parçalanıp, yakılacak
Ya da yirmi dokuz yerinden bıçaklanacak
Belki kara bir tabanca ile ciğerinden vurulacak…
Dokuz ay insan taşıyan, hayatın evi kadın!
Aşk ile beslenecek, nefretle güçlenecek
Yara iyi olsa da, açan unutulmayacak…
ÖZGECAN
Kara gözlerinde ki bakışına kurban
Kızımız, evladımız, canımız
Bir çift güvercin konmuş tuvalet masana
Dokunmadık, aynen duruyor, kitapların, yatağın
Önce sen, sonra biz yandık
Şairin dediği oldu, aydınlandık
Annen, söylemişti ya
Keşke vursaydı, çok acı çekti diye
Ahh... Özgecan ahh…
İnan!
Senin yerine, hepimiz kurşunlandık…
MOR DUVAR
Eğer, kadınlar yönetseydi bizi
Bir anda yok olurdu top, tüfek, savaşın çirkin yüzü,
Bombalarla yapılan ticaret
Sevgi fışkırırdı, toprak anadan
Ana yüreği bu
Ne aç çocuklar kalırdı, ne de sefalet
En fazla edeceğiniz şikayet
Yanıp, sönen, ışıltılı çarşılar
Kahkahalar, neşeyle alışveriş yapanlar
Arabalar, trafik ışıklarına takılı
Her yerde, boy boy aynalar
Belki silinirdi yüzünden, dayak izi o renkler
Kırmızı olurdu evler, morarırdı duvarlar
Yeter ki istesin, her şey değişiversin
Hayal değil ki bunlar
Çok güçlüdür kadınlar….